BIST 9.743
DOLAR 35,18
EURO 36,82
ALTIN 2.978,80
HABER /  GÜNCEL

Sabah gazetesi 2 numarayı yazdı

Sabah gazetesi paralel yapılanmanın yargı ayağıyla ilgili çok konuşulacak bir habere imza attı.

Abone ol

Sabah sinin haberine göre kağıt üstünde avukat olarak görünen Osman Karakuş'un, paralel yargının 2 numaralı ismi olduğu iddia edildi.

Karakuş'un ayrıca Gülen'in dünürü olduğu belirtildi. Karakuş'un şike davasında ceza alan Fenerbahçe Başkanı Yıldırım'la görüşen cemaatçi ekipte yer aldığı iddia ediliyor

Cemaate karşı sansasyonel haberleriyle dikkat çeken Sabah, yine cemaati kızdıracak bir iddiayla okurların karşısına çıktı.

Buna göre Karakuş, üst yargıdaki kritik davaları etkileyen kişi ve Sabah’ın dün Türkiye yargı imamı olduğunu açıkladığı Ahmet Can’dan sonra paralel devletin en etkili hukukçusu. Gazete Karakuş'un kariyeri ve çalışmaları hakkında detaylı bir haberi sürmanşetten "Paralel yargının kilit imamı" başlığıyla verdi. İşte o haberden bir bölüm:

POLSAN YÖNETİMİNDE GÖREV ALMIŞ
Daha önce Emniyet Genel Müdürlüğü 1. Hukuk Müşavirliği görevini yürüten Osman Karakuş, daha sonra bu görevi yine cemaatin etkili isimlerinden Hakan Özdöl'e bırakmıştı. Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı'na getirildikten sonra emekli olan Osman Karakuş, şimdilerde Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Tahkim Kurulu üyesi. Osman Karakuş, büyük bütçesi olan Polis Bakım ve Yardım Sandığı'nın (POLSAN) Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı da bir süre yürüttü. Osman Karakuş'un yakın akrabası Oğuz Karakuş da Osman Karakuş gibi POLSAN'da görev yaptı. Oğuz Karakuş 17 Aralık operasyonundan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Daire Başkanlığı görevinden alındı. POLSAN'ın şimdiki Yönetim Kurulu Başkanı yine 17 Aralık operasyonundan bir süre sonra görevden alınan Muammer Buçak. Paralel yapılanmanın kontrolündeki Polis Bakım ve Yardım Sandığı'nda 465 milyon TL'nin kayıp olduğu iddia edilmişti. POLSAN bir dönem holding gibi olan OYAK'ı (Ordu Yardımlaşma Kurumu) andıran bir kurum.

İMAM, GÜLEN'İN DÜNÜRÜ
Osman Karakuş, aynı zamanda Fethullah Gülen'in de yakın akrabası. Karakuş'un kızı, Fethullah Gülen'in kardeşi Mesih Gülen'in oğlu ile evli. Yani Osman Karakuş, Gülen ailesi ile dünür. Osman Karakuş ayrıca Fethullah Gülen'in avukatı Orhan Erdemli ile Çağlayan'da İstanbul Adliyesi'nin arka tarafında Yurt Sokak'ta Erdem Hukuk Bürosu'nu işletiyor. Orhan Erdemli, Fethullah Gülen'in en önemli avukatı. SABAH'ın ulaştığı vekâletname belgesinde Fethullah Gülen'in yurtdışında ikamet ettiği için bütün hukuki işlemlerle ilgili olarak Erdemli'yi yetkilendirdiği belirtiliyor. Karakuş'un adı Fethullah Gülen cemaatinin Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki Kadrolaşma Faaliyetleri başlıklı istihbarat belgesinde de geçiyor. SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün ulaştığı bu belgenin hazırlandığı dönemde Emniyet Genel Müdürlüğü'nde başmüfettiş olan Osman Karakuş'un Gülen cemaati mensuplarının Emniyet'e alındığı dönemde İstanbul Polis Koleji Müdürü olduğu belirtiliyor. Bu belgede Fethullah Gülen Cemaati'nden olduğu belirtilen Emniyet Genel Müdürlüğü personeli arasında Karakuş'un 1. Hukuk Müşavirliği'nde halefi olan Hakan Özdöl de yer alıyor.

YILDIRIM'A GİDEN HUKUKÇU MU?

Osman Karakuş'un, son olarak şike davasında ceza alan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'la görüşmeye giden cemaatçi ekip içinde yer aldığı iddia ediliyor. Bu iddiaya göre Aziz Yıldırım, cemaatin yargıdaki etkisi hakkında önemli ipuçları içeren bir röportajda ismini vermeden Osman Karakuş'tan söz etti. Yıldırım, Posta Gazetesi'ne verdiği röportajda Futbol Federasyonu'nda görev yapan bir hukukçunun da aralarında bulunduğu kişilerin 25 Kasım 2013'te kendisiyle görüştüğünden bahsetti. Yıldırım, görüşmeyi şu cümlelerle anlattı: "İlk kez burada açıklıyorum. 25 Kasım'da bana Samanyolu'nun başındaki Hidayet Karaca Bey geldi. Bir kahvaltı yaptık. Yanımda Mahmut Uslu da vardı. Futbol Federasyonu'nda görevli bir hukukçu ve bir iş adamı da.. Üçü geldi. " Aziz Yıldırım'ın Futbol Federasyonu'nda görevli hukukçu dediği kişinin Karakuş olduğu öne sürülüyor. Yıldırım'a Yargıtay kararı öncesinde dolaylı biçimde gözdağı olarak da yorumlanabilecek bu ziyaret, paralel devletin hukukçularının 2011 Şike Davası'ndan başlayarak spor davalarında da etkili olduğunu gösteriyor.