Popstar yarışması jürisi Ercan Saatçi, eskiden kayınpederi Ertuğrul Özkök'den daha ünlü olduğunu söyledi..
Abone olIlıcaklara ait Tercüman Gazetesi'nin, eski şarkıcı şimdi ise Doğan Grubu'na bağlı müzik şirketi DMC'nin Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Saatçi ile yaptığı söyleşiden aslında bir kaç başlık çıkardı… Saatçi, Özkök'ün kızı Gülümsün ile olan ilişkilerini ve jüri üyesi olduğu Kanal D'nin PopStar yarışmasını anlattı… -Biz sizi söz yazarı, besteci kimliğinizle tanıdık. Sonra köprünün altından çok sular aktı; spor yazarı oldunuz. Daha sonra DMC'nin Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlendiniz. Şimdi, bütün bunlara ilaveten "Popstar" adlı yarışma programının jüri başkanı ve yıldızısınız. Ercan Saatçi bütün bu yaptığı işlerin içinde hangilerinden vazgeçti? İki koltukta bir çok karpuz derler ya, hepsini bir arada yürütüyorum. Neye başladıysam, ona devam ettim. 1993 yılında Hürriyet Gazetesi'nde spor yazarlığına başladım, hala yazıyorum. Müziği bırakmadım, müzik şirketi yönetiyorum. Besteler yapıyorum, başkalarına albümler çıkarıyorum. Müzikten kopmam mümkün değil. Sadece bir tek şeyi; sahneyi çıkmayı bıraktım. -Kayınpederiniz Ertuğrul Özkök'ten kız almak zor oldu mu? Çok kolay oldu. Gülümsün'ü tanımadan evvel Ertuğrul Bey'i tanıyordum, arkadaştık. Kızının olduğunun farkında bile değildim, bir çöpçatanlık operasyonu sonucunda Gülümsün'le tanıştırıldık. Uzun süre, "Sakın beni tanıştırmayın" dedim. Ancak tanıştığım gün aşık oldum; 1 Eylül 1995'te. O da bana aşık oldu. Sonra klasik bir şekilde evlendik. -İlk görüşte aşk nasıl bir şey? Hayatımda ilk defa böyle bir şey yaşadım. Sabaha kadar uyumamıştım. Aynı şekilde o da öyleymiş. Tam bir aşk hikayesi, çarpıldık birbirimize yani. Bunu uzun süre Ertuğrul Bey'den sakladık, herkesten sakladık. Bir tek Gülümsün'ün annesi biliyordu. Sonra istemeye gittik. Ertuğrul Bey "Benim evde bir kedim var bir de kızım, kızımı size verebilirim" dedi. -Çok ünlü bir ismin damadı olmanın getirdiği dezavantajları ve avantajları yaşıyorsunuz değil mi? Tabii ki, aslına bakarsanız Türkiye gündeminde Ercan Saatçi ismi olarak. ben daha ünlüyüm Ertuğrul Özkök'ten . Evlenmeden önce en azından daha ünlüydüm. Fakat Ertuğrul Özkök çok güçlü bir isim. Belli çevrelerde çok tanınan biri. Ben bile bu kadar olduğunu bilmiyordum, evlendikten sonra anladım. Öyle olunca o çevrelerin bakışında "Ertuğrul Özkök'ün damadı" olarak geçiyorsunuz, bazı çevrelerde ise "Ercan Saatçi'nin kayınpederi" olarak geçiyor. Ben muzdarip değilim. Ertuğrul Özkök'ün kayınpederim olması hakikaten gurur verici. -"Popstar Türkiye" yarışmasında jüri üyesi olma teklifi size kimden geldi? Eşim Gülümsün bu yarışmanın prodüktörü, teklif ondan geldi. İlk etapta kabul etmek istemedim. DMC'deki işlerimin aksayacağını düşünüyordum. Ancak bir toplantı yaptık ve iş arkadaşlarım beni destekleyeceklerini ifade ettiler. 1 hafta sonra teklife "evet" dedim. -Yarışmanın içeriğinden bahseder misiniz? Menşei Avustralya. 44 ülkede yapılıyor şu anda. Amerika'dan tutunda, Almanya, İtalya'da ve pek çok ülkede daha.. Yalnız ilk defa Müslüman bir ülkede, yani Türkiye'de yapılıyor. Çekim standartları, jüri sayısı, jürinin kriterleri, kimlerden oluşur, hangi işleri yaparlar; hepsi bir formasyona dayanıyor. -Popstar olmak için hangi özelliklere sahip olmak gerekir? Ricky Martin, Tarkan bir pop stardır. Pop star inanılmaz bir ışığı ve karizması olan kişidir. Sesiyle, konuşmasıyla, bakışıyla, giyim tarzıyla, hayat felsefesiyle, yürüyüşüyle, el hareketiyle halkla ayrılan bir tiptir. Tabii ki müzikal yeteneği çok gelişmiştir. Bunun yanında çok zekidir pop star. Kaç aday size başvurdu? Binlerce kişiyi dinledik. İstanbul'da 1'inci gün sadece 900 kişi dinledik. -Jüri üyeleri arasında ara sıra tartışma oluyor. Bunlar gerçek mi yoksa ilgi çekmek için mi yapılıyor? Birinci saatten sonra kameraları unutuyorsunuz, 15 saat yerinizde oturuyorsunuz, binlerce kişiyi dinleyince kamera yokmuş gibi hissediyorsunuz. Kesinlikle hepimiz çok doğalız. -Yurtdışındaki jüri üyeleri yarışmacılara nasıl davranıyorlar? Daha sert konuşuyorlar. Bizim en az 10 katımız sert diyaloglar geçiyor aralarında. -Yarışmacıların hayalleriyle oynamaktan üzüntü duymuyor musunuz? Hayalleriyle oynamıyoruz ki, tam tersi ona yardımcı oluyoruz. Yazık, biri gelecek, "Seni star yapacağım" diye kandıracak, parasını alacak, o zaman daha vahim bir duruma düşecek. Halbuki yetenekli olduğu alanda çalışırsa daha başarılı olacaktır.Şimdi bir sürü köşe yazarı bizi eleştiriyor. Ne diyelim "Canım cicim, bak olmadı, olur aslında ama biz müsaat değiliz mi?" diyelim, olmaz. -12 finalistin sonucunda seçeceğiniz kişi, hepsinin en yeteneklisi olacak. Bu kişi star şablonunu dolduramazsa ne yapacaksınız? Birinci popstar yarışmasının galibi ve potansiyel bir popstar olacak. Çünkü 13 hafta sonra o kişiyi bütün Türkiye çok yakından tanıyor olacak. Şimdi bile Serkül İzmir'de sokakta yürürken zorluk çekiyormuş. Hayranları geliyormuş etrafına. -Acaba halk birinciyi pop star olarak görecek mi? İlgi görecek, çünkü halk seçecek. Halkın beğenisini kazanmama gibi bir durum olmayacak. -Diyelim ki seçilen kişi beklediğiniz ilgiyi görmedi, bu yarışmanın başarısız olduğunun bir göstergesi değil mi? Çok düşük bir ihtimal. Yarışmanın başarısız olduğunu göstermez çünkü yarışma başarılı. Reyting rekoru kırıyor. -Amaç itibariyle popstar yarışması yeni bir star yaratmak ama? Reyting rekoru kırmasının sebebi de bu zaten. Oradaki adaylar, adayların sosyal durumu, profili, draması var. -Bu seçeceğiniz kişinin pop star ünvanı alması ona yapacağınız albümün satış rekoru kıracağını mı gösteriyor? 44 ülkede de yapılmış. 2'incisi 3'üncüsü bile milyonlar satmış. 13'ÜNCÜ FİNALİSTİ HALK SEÇECEK! -Elenenler arasından bir kişi finale kalmaya hak kazanacak değil mi? 13'üncüsünü halk seçecek tekrar. Finalde 13 kişi olacak. -13'üncü aday sizce kim olacak? 13'üncü aday belki Serkül, belki de Rabia olur. Halk belirleyecek, bir tahmin yapmak çok zor. -Finale kalan yarışmacıları nasıl bir maraton bekliyor? Üç ay İstanbul'da kendilerine geliştirecekler, çalışacaklar. Canlı yayında her hafta biri halk tarafından elenecek. Biz de jüride olacağız, halkı yönlendireceğiz. Bizim eleme gibi bir hakkımız yok, son karar halk da. -Türkiye, özürlü Serkül'ü konuşuyor. Onun hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Serkül Çocuk Felci geçirmiş. Çok yetenekliydi, ama olmadı. Şimdi hala bir şansı var. ASIL ONLAR BİZE HAKARET EDİYOR ! -"49 yıldır keşfedilmemişsin, biz hiç seni keşfedemeyiz", "Senden popstar olmaz" gibi sözlerle yarışmacıları azarlamanız, terslemeniz izleyiciler tarafından eleştiriliyor. Ancak, programın reytingleri hep zirvede değil mi? Maaşallah, reyting tavan yapıyor. Halk, hem tepki, hem ilgi gösterdi. Belli bir saatten sonra hepimizin sinirleri geriliyor artık. Benden imza almak isteyenler, Deniz'e bir şey söylemek isteyenler, DMC'ye kaset bırakmaya gelenler sıraya girip karşımıza çıkıyor. Ön elemesi olmadığı için saçma sapan kişiler karşımıza çıkıyor. -O halde gerginlik çoğu zaman yarışmacılardan kaynaklanıyor? Evet, çoğu zaman adaylar yaratıyor. Yoksa, benim veya jürideki arkadaşlarımın yarışmacıya sert bir tepki göstermeye hakkımız yok. Karşınıza öyle biri geliyor ki "Kusura bakma, olmaz" deyince ithamlarda bulunuyor, hakaret ediyor, küfürler savuruyor. Bu kısımlar RTÜK'ten geçmez diye yayınlanmıyor. Anlamayan kişiye de bunu çok açık ve net bir şekilde söylüyoruz: "Ya kardeşim sen popstar olamazsın" diye.. Bizim kriterlerimize göre olamaz! SEZEN AKSU DMC'NİN GİZLİ PATRONİÇESİDİR! -Sezen Aksu'nun albümü kaç sattı? 600-700 binlerde.. Dah0a da gider o.. Sezen Aksu albümlerinin çok farklı bir yeri var ülkemizde. Sezen Aksu, MFÖ gibi albümler üç ayda tüketilmiyor. Sezen Aksu albümü çok iyi satıyor, onun ismi yeter. Sezen Aksu'nun her albümünün başlangıcında evinde toplantılar yaparız. Sanki, Popstar yarışmasında izlediğiniz adaylar gibi bir heyecan içindedir. İnanılmaz şarkıları önümüze koyar, yine telaş yapar. Ben Sezen'e her seferinde şöyle söylerim: "Sezen Aksu diye boş kaset çıkarsan yine satar".. -Sezen Aksu'yla aranızda çok yakın dostluk var anladığım kadarıyla? Heyecanımızı öldürmüyor, şevklendiriyor. Sezen Aksu, DMC için mihenk taşı. DMC'nin kendini dengelemesinde çok önemlidir. Çok da sahiplenmiştir. Beni arar "Ercan şu sanatçıyı alalım, şunu yapalım" der, çok güzel bir ilişkimiz var onunla. DMC'nin gizli patroniçesi Sezen Aksu'dur. Onun söylediği hiçbir şeyi kulak ardı etmeyiz.