Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, asgari ücret ile ilgili açıklamasında, "Yoksulluk sınırı tam 8 bin 85 lira. O zaman hedef yoksulluk sınırı olmalıdır" düşüncesini dile getirdi.
Abone olSaadet Partisi lideri Karamollaoğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında konuştu.
Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu hatırlatan Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, "Yapılması icap eden ilk ve en kolay yollardan biri asgari ücret üzerindeki vergilerin kaldırılmasıdır. O zaman asgari ücret 3 bin liraya yaklaşıyor. Ama bu yeterli olmaz. Yoksulluk sınırı tam 8 bin 85 lira. O zaman hedef yoksulluk sınırı olmalıdır" diye konuştu.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun 4 Aralık'ta ilk toplantısını yapacağını söyleyen Karamollaoğlu, bugünkü şartlarda Türkiye'nin asgari ücreti 2 bin 324 lira seviyesinde tutmasının mümkün olmadığını ifade etti.
"Asgari ücret, 2 bin 482 lira olan açlık sınırının altında"
Karamollaoğlu, açıklamasında şunları kaydetti:
Asgari ücret, 2 bin 482 lira olan açlık sınırının altında. Böyle bir garabet olmaz. Şu anda yapılması icap eden ilk ve en kolay yollardan bir tanesi asgari ücret üzerindeki vergilerin kaldırılmasıdır.
O zaman asgari ücret 3 bin liraya yaklaşıyor. Ama bu yeterli olmaz. Yoksulluk sınırı tam 8 bin 85 lira.
Çalışan bir insan hangi işte çalışırsa çalışsın kendi geçimini rahatlıkla sağlayabilmeli. O zaman hedef yoksulluk sınırı olmalıdır. Biz bunu söylediğimiz zaman bazılarının belki kan tepesine fırlıyor, '8 bin 85 lirayı kim, nasıl ödeyecek?' diye. Doğru bir anda bu gerçekleşmeyebilir ama hedefin bu olması elzem. O zaman hükümet 10, 15 ya da 20 sene sonra biz asgari ücreti yoksulluk sınırına getireceğiz diye bir hedef koymalı. Böyle bir hedef olmadan asgari ücreti belirlemek çalışana zulümdür.
"Beni endişeye sevk eden husus..."
Karamollaoğlu, bir gazetecinin, Türkiye Varlık Fonu ve Katar Yatırım Otoritesi arasında yapılan Borsa İstanbul'un yüzde 10'luk payının devri işlemine ilişkin sorusuna, "Beni endişeye sevk eden husus, Borsa İstanbul'un içinde Türkiye'nin Kalkınma ajanslarının malvarlığının en önemli unsurlarının yer alması. Kim alırsa alsın bu değer Türkiye'nin en kıymetli mal varlığının haraç mezat satılması manasına geliyor. Bizim itirazımız buna. Bunu satmaya kimsenin hakkı yok" yanıtını verdi.