28 Şubat döneminin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu dün Saadet Partisi'ne seçimler öncesinde 28 Şubat operasyonu yapılacağını yazmıştı... Hürriyet yazarı Ahmet Hakan iddiayı bir adım daha ileri götürdü...
Abone ol28 ŞUBAT postmodern darbe sürecinin sivil ayağına operasyon yapılacağı iddiaları her gün yeni bir boyut kazanıyor. Dün Yeni Şafak Yazarı 28 Şubat döneminde Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, Saadet Partisi'nden bazı önemli isimlerin de gözaltına alınacağını ima etmişti. Bugün Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Orakoğlu'nun yazısını okuyunca günlerdir kulağına gelen "Hiç akla gelmeyen isimler bu operasyonda gözaltına alınacak. Gündem sarsılacak" iddiasını köşesine taşıyıp isim zikretmeden Saadet Partisi'ne operasyon yapılacağı iddiasına destek verdi.
İSTİHBARATÇI ORAKOĞLU NE YAZMIŞTI?.. Dünkü yazısına "Saadet Partisi'nin tarlası da sürülmüş" başlığını atan eski istihbaratçı Bülent Orakoğlu şu iddiada bulunmuştu: "28 Şubat’ın sivil ayaklarına yapılacak gözaltılarda DHKP/C ilişkileri ortaya dökülürken sanırım Saadet Partisi’ne sızmalar da deşifre edilebilecek. Bu nedenle operasyonların seçim öncesinde yapılması bir hayli önemli!..."
Saadet Partisi adayı açıklandı işte o isim
SEÇİM ÖNCESİ BÜYÜK OPERASYON OLACAK... Bülent Orakoğlu'nun yazısını okurken gözlerinin fal taşı gibi açıldığını belirten Ahmet Hakan, "Birkaç gün önce bambaşka bir kaynaktan işitmiştim bu fısıltıyı da ondan...Fısıltı aşağı yukarı şöyleydi" dedi ve şöyle devam etti: "Seçim öncesi büyük, kapsamlı bir 28 Şubat sivil ayak operasyonu geliyor. Bu öyle bir operasyon olacak ki... Hiç akla gelmeyen isimler bu operasyonda gözaltına alınacak. Gündem sarsılacak. Herkes şaşıracak."
GÖZALTINA ALINACAKLARIN İSİMLERİ... Bu iddiayı kulağına fısıldayanların gözaltına alınacakların isimlerini de verip 'çok kesin, olacak bu iş' diye bastırdıklarını belirten Ahmet Hakan yazızını şöyle bitirdi:
Kendi kendime...
- “Gerçekten de olabilir mi böyle bir şey” demiştim.
- “Hakikaten de var mıdır böyle bir plan” demiştim.
Ve pek de ihtimal vermemiştim.
Bülent Orakoğlu’nun Yeni Şafak’taki dünkü yazısında geçen iki cümleyi okuyunca...
“Galiba var bir şey” demeye başladım.
Dur, bakalım ne olacak?