Milli Savunma Bakan Hulusi Akar, ABD ile gerilime neden olan Rus S-400'lerin Ekim ayından itibaren kurulacağını söyledi. TSK'nın İdlib'te devriyeye başlayacağını duyurdu.
Abone olAnadolu Ajansı Editör Masası'na konuk olan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiy'enin Suriye politikası ve terörle mücadelesine ilişkin önemli açıklamada bulundu.
Akar'ın açıklamaları şöyle:
"Ekimden itibaren kurulmaya başlanacak. Nerelerde olacağı konusunda Hava Kuvvetleri çalışmaları sürdürüyor. Türkiye artık pazar olmaktan bıktı. Ortak üretim yapacağız, teknoloji transferi yapacağız, biz de üretici olacağız. Dolayısıyla biz de artık geldiğimiz noktanın bilincindeyiz.
Bizim S-400 almamız bir tercih olmanın ötesinde zorunluluk. 82 milyon vatandaşımızı korumak ve kollamak zorundayız.
İdlib konusu
İdlib konusunda hem Rusya hem de İran'la gerekli koordinasyonu sağladıklarını belirten Bakan Akar, şu ifadeleri kullandı: "17 Eylül mutabakatı önemli bir rol oynadı. Burada silahtan arındırılmış bir bölge var.
TSK'nın devriyesi başlayacak
14 Şubat'ta yaptığımız görüşmeler çerçevesinde bugün İdlib'in dışındaki sınır bölgesinde Rusya'nın, silahtan arındırılmış bölgede de TSK'nın devriyesi başlayacak. Bölgedeki ateşkesin devamı bakımından bunu önemli bir adım olarak görüyoruz. Suriye'de rejimle temasımız söz konusu değil, Rusya ile görüşüyoruz gerektiğinde İranla.
Münbiç'i halkına verelim
Akar: 4 Eylül'de bu planın tamamlanması gerekiyordu. Biz tüm sorumluluklarımızı yerine getirdik, ilave görevler yapmakta hazır olduğumuzu da söylüyoruz. Burada PKK'dan hiçbir farkı olmayan YPG'liler var. Bu gerçek çerçevesinde bunlara silahlar verildi. Bu silahları alın, bunları Fırat'ın doğusuna geçirin, yüzde 90'ı Arap olan Münbiçlilere yönetimin devrini sağlayalım.
Böyle giderse Suriyeliler dönmeyecek
Şu anda Türkiye'de misafir ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimizin bu sağlanan güvenli ortama sağlanması. Bizim talebimiz çok basit. Bu noktaya kadar 68 devriye yapıldı. Müşterek eğitimler yapıldı. 13 de müşterek devriye yapıldı. Bizim bir an önce bu planın uygulanması için muhataplarımızı yönlendiriyoruz. Taleplerimizi iletiyoruz. Münbiç'e rejim girerse, YPG kalmaya devam ederse, buraya Suriyeli kardeşlerimizin dönmeyeceğini söylüyoruz. TSK ve ÖSO'nun burada olmasıyla barış ve istikrarın olabileceğini söyledik.
YPG'nin zulmü BM raporlarında
314 bin 590 kişi evine dönmüş durumda. Bunun devam etmesini istiyoruz. Burada YPG'nin insanlara zulüm ettiğini BM raporlarında da kendini göstermektedir. Münbiç'te bize tehdit oluşturan YPG'nin sürekli kalmasına izin vermeyeceğimizi söyledik. Bazı planlar varsa bunların geçerli olmadığını, sınırlarımıza bu kadar yakın bir bölgede YPG'nin yaşamasını tehdit ve tehlike olarak görüyoruz. Buna müsaade edemeyiz.
ABD'nin çekilme kararı
Bunu askeri, sivil herkese dile getirdiğimiz bir husus. Bu konu önemli bir konu. Bilerek veya bilmeyerek yanlış bir tercüme var. Burada bir farklılaştırma var. Biz YPG, FETÖ, DEAŞ, PKK'ya karşıyız. Biz hiçbir grupla problemimiz söz konusu değil. Bizim tek hedefimiz teröristler. Bizim hedefimiz TSK olarak terörle mücadele. Bizim Arapları, Kürtleri hedef almamız söz konusu değil.
Ordumuz orada bulunacak
Orada TSK bulunacak. Orada güvenli bölge olacak. Taktik, teknik bakımından orası 440 km uzunluğunda derinlik de 30-40 km. Burada 13 bin km alan çıkıyor. Buranın 300-500 kişi ile kontrolü mümkün değil. Orada az sayıdaki koalisyonun mücadele etmesi söz konusu değil. Bizim de kendimizi güvende hissetmemiz mümkün değil. Biz herkesin toprak bütünlüğüne saygılıyız. Biz güvenliğimiz için çalışıyoruz. Güvenli bölge konusunda, teröristler yeni bir takım şeyler peşinde. Drone'larla saldırıda bulunuyorlar. Bunların bir şekilde 30-40 km uzaklaştırılması lazım. Teröristlerden bölgeyi temizleyince, orada Türkiye'de misafir ettiğimiz kardeşlerimiz yerleşecek.
Fırat'ın doğusu
Reyhanlı'yı, Hatay'ı hatırlayın. Biz vatandaşlarımızın güvenliği için her türlü operasyonu yapacağız. Ülkemizin güvenliği, bekası konusunda teröristlere yardım ve yataklık yapanlar daha geniş alanda yer tutmakta ve bunlarla da mücadele edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Hazırız, yapacağız. Bunu gösterdik.