BIST 9.420
DOLAR 34,57
EURO 36,03
ALTIN 2.999,59
HABER /  GÜNCEL

Rüzgar Çetin yine hakim karşısında bu kez...

Ünlü yönetmen Sinan Çetin'in oğlu Rüzgar Çetin, barda kavgaya karıştığı ve bir kişiyi yumrukladığı iddiası ile hakim karşısına çıktı kendini böyle savundu.

Abone ol

Ünlü yönetmen Sinan Çetin'in oğlu Rüzgar Çetin, 2013 yılında karıştığı bir kavga nedeniyle hakim karşısına çıktı. Rüzgar Çetin'in Asmalımescit'te bir barda kavga ettiği Ahmet Tigrel'i muşta ile yumrukladığı iddia ediliyor.

Davanın ilk duruşmasında Rüzgar Çetin savunmasında, "Olay gecesi kullandığım cisim muşta değildir. Ben muştayla gezen bir insan değilim. Kül tablasıdır" dedi.

Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum. Çünkü asıl mağdur benim. Arkadaşıma 'merhaba' diyorum ve bana yumruk atıyor ve dışarıda bana saldırarak yaralıyor. Böylece işimden gücümden engel kalıyorum."

Rüzgar Çetin, 2016 yılında Beşiktaş'ta bir polis memurunun şehit olduğu, diğer polisin de yaralandığı kazada 7 yıl 6 ay hapis cezasına çaptırıldı ancak karar kesinleşmedi.

HEM MÜŞTEKİ HEM SANIK

İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ikinci celsesi görülen duruşmaya, karşılıklı kavga ettikleri için müşteki-sanık sıfatıyla Rüzgar Çetin ve Ahmet Tigrel avukatlarıyla hazır bulundu. Hakim Halil İbrahim Çelebi, bilirkişi raporunun mahkemeye ualştığını tutanağa geçirdi.

TANIKLAR DİNLENDİ

Daha sonra Ahmet Tigrel'in tanıkları dinlendi. Tanıklardan Murat Yalçın, kavganın nasıl başladığını bilmediğini belirterek "Ahmet ile Rüzgar barda kavga ediyordu, ayırdık. Bodyguardlar Rüzgar'ı dışarı çıkardı. Bir süre içeride bekledik. Ortamın sakinleşmesi üzerine dışarı çıktık. Dışarı çıktığımızda ilk aşamada konuşacak gibiydiler. Fakat Rüzgar, Ahmet'e saldırdı. Elinde bir şey vardı, metaldi, ama tam olarak bilemiyorum" dedi. Tanık Yasemin Yapan ise "Rüzgar ve Ahmet dışarıda konuşuyordu. Bu esnada Rüzgar, Ahmet'e yumruk attı" dedi.

AVUKATLAR SÜRE İSTEDİ

Taraf avukatları bilirkiş raporunu inceledikten sonra beyanda bulunma talebinde bulundular. Duruşma, taraflara bilirkişi raporunu incelemeleri için süre verdi. Mahkeme, Rüzgar Çetin'in tanıklarına da davetiye çıkarılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Duruşma sonrasında Rüzgar Çetin, avukatıyla adliyeden ayrılırken basın mensuplarının sorularını yanıtsız bıraktı. Asansörü kullanmayan Çetin, merdivenlerden koşarak indi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, olayın 30 Kasım 2013'te Asmalımescit'teki Propaganda isimli mekanda meydana geldiği beliritliyor. İddiaya göre Rüzgar Çetin, Ahmet Tigrel'in yanından geçerken yanağından makas aldı ve tokat attı. Tigrel de Çetin'e yumruk attı. Daha sonra Çetin, güvenlik görevlilerince dışarı çıkarıldı. Çetin tekrar içeri girip Tigrel ile konuşmak istedi, ancak görevliler tarafından çıkarıldı. Daha sonra dışarıda bekleyen Rüzgar Çetin, Ahmet Tigrel'i yanına çağırdı. Çetin'in parmaklarına taktığı ve elde edilemeyen muşta ile vurarak darp ettiği belirtiliyor. Boğuşmaya başlayan tarafları arkadaşlarının ayırdığı anlatılıyor. Çetin daha sonra Tigrel'in telefonuna mesaj atarak tehdit ettiği de ileri sürülüyor. Rüzgar Çetin'in, "Basit yaralama", "tehdit","hakaret", "Bıçak veya diğer aletleri izinsiz taşıma" suçlarından 3 yıl 10 aydan 10 yıl 10 aya kadar hapsi isteniyor. Sanık Ahmet Tigrel'in ise "Hakaret" ve "Basit yaralama" suçundan 7 aydan 3 yıla kadar hapis isteniyor.

ÇETİN: "MUŞTA DEĞİL, KÜL TABLASI"

Davanın ilk duruşmasında ise müşteki-sanıklar ifade verdi. Rüzgar Çetin savunmasında, "Olay gecesi kullandığım cisim muşta değildir. Ben muştayla gezen bir insan değilim. Kül tablasıdır" dedi.

Çetin olayı şöyle anlattı: "Propaganda isimli eğlence mekanında önceden tanıdığım ve samimiyetim olan Ahmet'i gördüm. Kendisinden makas aldım. Ben makas alınca bana yumruk attı. Bana niye yumruk attı bilemiyorum, belki tanımadığı içindir. O an şaşırdım. Araya güvenlik elemanları girdi. Ben dışarıya çıktım. Dışarı çıkmadan önce herhangi bir karşılık vermiş değilim. Konuşmak için tekrar mekana girdim. Ahmet ile görüştüm. Amacım Ahmet'in özür dilemesiydi. Fakat özür dilemedi. Dileseydi bu olayı kapatacaktım. Tekrar dışarı çıktım. Montumun bana gelmesini bekliyordum. Ahmet dışarı çıkınca yanıma geldi, tehdit ve hakarette bulundu.Ahmet üzerime gelince korku ile elime geçirdiğim kül tablası üstüyle kendimi savunmak amaçlı hamle yaptım.Sonra beraber yere düştük. Kendisine vuramadım bile, o sırada gazeteciler çektiği için olay yerinden uzaklaşmaya çalışıyordum. Eve gittim.Evdeyken çk sinirliydim. Ahmet'in cep telefonuna mesaj attım.Sonra arkadaşların araya girmesi üzerine olayı kapattık.Fakat 5 gün sonra Ahmet gidip hakkımda şikayette bulunmuş. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum. Çünkü asıl mağdur benim. Arkadaşıma 'merhaba' diyorum ve bana yumruk atıyor ve dışarıda bana saldırarak yaralıyor. Böylece işimden gücümden engel kalıyorum."

TİGREL: SAMİMİYETİMİZ YA DA HUSUMETİMİZ YOK

Ahmet Tigrel ise "Olayın neden kaynaklandığını bilmiyorum. Muhtemelen kız meselesinden kaynaklanmıştır.Rüzgar ile 'merhaba' şeklinde tanışıklığımız var. Ancak samimiyetimiz, ya da husumetimiz yoktur" dedi.