Uzmanlar, ikinci ile altıncı yaşlar arasında aşırı hareketli olan çocukların uykuya dalma konusunda direndiğine dikkat çekiyor. İlk kaygılı rüyalar da bu zorluğu artırıyor.
Abone olYatmaya direnen çocuk, korktuğunu söyleyerek, anne baba ile birlikte uyumak istiyor. Peki, aileler bu gibi durumlarda ne yapmalı?
G.Ü. Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı uzmanlarından Prof. Dr. Selahattin Şenol, bebeklerde ve çocuklarda görülen uyku sorunlarının sebeplerini ve tedavi gerektiren durumları anlattı...
* Bebek için iyi bir uyku hangi koşullara bağlıdır? Uyku bozukluklarının önemli bir kısmı ikinci yılda ortaya çıkar. Bebek bu yaşta kolay uyarılır bir durumdadır. Uykuya dalma sıklıkla zordur. Yaklaşık 12 saat süren gece uykusu ve üç-dört yaşına kadar sürecek gündüz uykuları vardır. Uyku sakindir, sessizlik, karanlık ve uygun koşullar ister. Bebekler ve çocuklar genellikle emme ve yemek yeme ile karnının doyması ya da anne babasıyla geçirdiği doyurucu bir ilişki sonrasında uykuya dalmakta, bazen de ağlama, inatlaşma gibi bir gerginlikten sonra uyumaktadır. Bu dönemde uykunun niteliği, bebeğin anne tarafından ele alınma biçimine bağlıdır. Eğer bedensel ve psikolojik gereksinimleri karşılanmamışsa, bebek uyanır ve doyurulmasını bekler. Uykunun korunması annenin işlevidir, daha sonra rüyalar aracılığıyla gelişir. Rüyalar psikolojik açıdan isteklerin gerçekleşmesine yardımcı olan bir araç gibidir. Yaşamın ilk döneminde ise, bu işlev ancak emme amaçlıdır.
IŞIĞIN AÇIK KALMASINI İSTER
* Çocuklar neden bazen rüya görmekten korkar? Rahatsız edici rüyalar çocuk üç, altı ve 10 yaşındayken en yoğundur. İki yaşındaki çocuğun rüyaları kovalanmak ya da ısırılmak ile ilgili olabilmekte, dört yaşında ise bazı hayvan rüyaları ile iyi ya da kötü insanlarla karşılaşılan rüyalar başlamaktadır. Beş ya da altı yaşlarında öldürme ya da yaralanma ile uçma, arabada olma ve belirgin hayaletlerin olduğu rüyalar vardır. Çocuklukta saldırgan rüyalar oldukça ender görülür, onun yerine çocuğun bağımlılığını yansıtan ya da tehlikede olduğu şeklinde rüyalar görülür. Rüyada evinden ayrılmakta, kaybolmakta ve tanıdık-bildik kişilere kavuşamamaktadır. Beş yaşına doğru çocuk o zamana kadar gerçek yaşantılar olduğuna inandığı rüyaların gerçek olmadığını fark etmeye başlar. Yedi yaşına gelinceye kadar çocuklar rüyaların kendileri tarafından yaratıldığını bilir. Üç ile altıncı yaşlar arasındaki çocukların, anne babaları ile bağlantılarını sürdürebilmek, odalarını daha gerçekçi ve daha az korkutucu bir şekilde görebilmek için yatak odalarının kapısını ya da ışığını açmak istemeleri doğaldır. Zaman zaman çocuklar rüyalardan kaçmak için yatmaya gitmeyi reddedebilirler. Uykuya dalma güçlükleri genellikle rüya görmelerle bağlantılıdır. Uyku dünyasında iken gerçek dünyadan kopmamak için güvenliği sağlayan koruyucu yöntemlerin oluşturulduğu alışkanlıklar geliştirilir. Sıkıntılı düşler, çocukların yaklaşık yüzde 30'unda olur. İkinci yaştan sonra görülür. Çocuk uyanır, ağlar, bağırır, yardım ister. Sıklıkla sabah hatırlanır. Sıkıntılı düşler genellikle uyku başında görülür, güzel rüyalar ise genellikle sabaha karşıdır. Özellikle o gün ya da son günlerde yaşanan sıkıntı verici bir yaşam olayı varsa sıradan bir durumdur, ayrıca ruhsal gelişiminruhsal yapılanmanın bir göstergesidir. Sıkıntılı düşler beş yaşından sonra azalarak kaybolur.
SEVDİĞİ OYUNCAĞINI VERİN
* Çocuklarda uykuya dalma zorlukları neler olabilir? İkinci ile altıncı yaşlar arasında aşırı hareketli olan çocuk uykuya dalma konusunda direnebilir. Ayrıca, ilk kaygılı rüyalar da bu zorluğu artırır. Bu dönemde yatmaya direnen çocuk çeşitli bahaneler bulur. Korktuğunu, yalnız yatamadığını söyleyerek anne baba ile yatmak isteyebilir, odasında gece bir ışık yakılmasını ister, bir oyuncak ya da yastık gibi uykuya geçişi kolaylaştıracak bir eşyaya sarılabilir, ilk bir yılda gördüğümüz davranışlardan olan parmak emme ile rahatlamaya çalışabilir ya da aileden birinin anlatacağı masala bağlanır. Bebeklik ve çocukluk dönemlerinde uyuma ve uyku ile ilgili sorunların başında 'yatağa gidip uyuma konusunda direnme' gelir. Çocuk ağlar, yatırıldıktan sonra kalkar, anne baba ile uzun çekişmeler yaşar. Bu direnme kimi çocukta yatma korkusuna dönüşebilir. Çocuk odasının ışığını açar, kapıyı aralık tutmak ister, anne baba arasında ya da koltukta uyur. Uyumadan yatağına geçmez. Bu gibi durumlar sıklıkla sıkıntılı rüyalar sonrasında ortaya çıkar Çocukların uyku için yatağa gitmeden önce geliştirdikleri kendilerine özel yatma törenleri olabilmektedir. Bu törenler üç-altı yaşları arasında sıktır. Yatarken yanında sevdiği yastık, oyuncak gibi bir eşya olmalıdır. Ayrıca bir bardak su, şeker ya da aynı masalın anlatılmasını ister. Bunlar, ilişkinin kesilecek olması kaygısıyla ortaya çıkan sıkıntının giderilmesine yönelik belirtilerdir.
KAYNAK: