BIST 9.647
DOLAR 35,22
EURO 36,76
ALTIN 2.965,46
HABER /  GÜNCEL

Rusya'ya yaptırımlardan en çok kim zarar görecek?

AB ve ABD, Rusya'ya yaptırımları genişletti. Uzmanlara göre, özellikle Rusya'nın enerji ve mali sektörünü hedef alan yaptırımlar, Rusya kadar Batı'ya da zarar verecek.

Abone ol

Rusya, Soğuk Savaş'tan bu yana en sert yaptırımlarla karşı karşıya. Peki alınan bu yaptırımların zararı en çok kime dokunacak?

Avrupa Birliği'nin (AB) son yaptırım paketi, Rusya'nın destek verdiği ayrılıkçı grupların, Ukrayna'da düşen ve içindeki 298 kişinin hayatını kaybettiği Malezya uçağını vurmakla suçlanmasının ardından geldi.

Rusya'ya karşı alınan yaptırım kararları arasında silah ambargosu, açık denizlerde enerji arama çalışmalarına ve Avrupa pazarlarında faaliyet gösteren Rus bankalarına ticari kısıtlamalar da bulunuyor.

Yaptırımlar, Rus ekonomini zayıflatmayı ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i, Ukrayna'daki ayrılıkçılara destek vermekten vazgeçirmeyi hedefliyor.

Rus ekonomisi görece küçük bir ekonomi. İtalya ile yaklaşık aynı boyutlarda fakat enerji kaynakları çok geniş.

Rusya'nın ihracat ürünlerinin neredeyse hepsi ham maddelerden oluşuyor ve bunların yaklaşık yüzde 60'ı enerji ürünleri.

Rusya ihracatının yüzde 45'inden fazlasını AB ile yapıyor. AB'nin ihracatının yüzde 3'ünden azı da Rusya ile yapılıyor.

Yoksa AB, Rusya ekonomisine zarar vermeye çalışırken aslında kendi ekonomisine zarar veriyor olabilir mi?

Putin 'güçlendi'

ABD'li yetkililere göre Rusya'nın bankacılık sektörünün yaklaşık yüzde 30'u yaptırımlar nedeniyle kısıtlanmış durumda.

AB politikaları konusunda uzmanlaşan Open Europe adlı düşünce kuruluşundan Raoul Ruparel şu yorumu yapıyor:

"Bu yaptırımların ekonomik ağırlığı büyük ihtimalle en fazla İngiltere'nin omuzlarına yüklenecek. Yaptırımların en gelişmişi mali sektörler üzerinde. Bu yaptırımlar, Rusya'da devlete ait bankaların borçlarını ve özellikle Londra'nın merkez olarak görüldüğü hisse senedi ihraç primlerini vuracak."

"Yaptırımlar, AB'den çok Rusya üzerinde daha büyük etkisi olmak üzere tasarlandı. Durum bundan ibaret gibi görünüyor. Rus firmaların, finansman ve ileri teknoloji ürünlerinin ithalatı için başka yerlere yönelmesi gerekecek, bu imkânsız olmasa da karmaşık bir iş olacak."

Fakat bankacılık uzmanı Ralph Silva ise Rusya bankalarını kovalamanın en çok Batı'ya zarar vereceği görüşünde:

"Bu eninde sonunda, New York'la beraber Londra'nın finans merkezini vuracak. Çünkü Ruslar ilk defa, küresel mali hizmetler sektörü olmadan da ayakta kalabileceklerini görmüş olacaklar."

"Putin, yaptırımların sonucu olarak güçlenmiş oldu. Rus halkı onu bir koruyucu olarak görüyor. Eğer ülkeyi bu yaptırımların olumsuz etkisinden sıyırabilirse iktidardaki gücünü de sağlamlaştırmış olacak."

Bankaların durumu

Finans uzmanı Chris Skinner, bankalara yönelik yaptırımların Rusya'yı Londra'nın finans merkezinden uzaklaştırıp başka arayışlara yönlendirebileceğini söylüyor.

İngiliz uzman Skinner, "Eğer bir alternatif bulurlarsa, Rusya'nın bizim ülkemiz üzerindeki sermaye akışını öldürebilir. Örneğin, Hong Kong'a veya Şanghay'a kayabilirler" diyor.

Skinner bu durumdan ayrıca, kendi ülkeleri dışında yaşayanların da faydalanacağını belirtiyor:

"Rusya'ya ne kadar çok yaptırım uygularsak, ruble ne kadar çok değer kaybederse, Rusya dışına yatırım yapanlar, örneğin Londra'da gayrimenkul piyasasına, döviz kuru dalgalanmalarından, Emlaklardan ve diğer yatırımlardan o kadar çok kazanacak."

Uluslararası kredi kartı şirketleri ise aldırış etmiyor.

Mastercard, Batı'nın yaptırımlarının Rusya'daki faaliyetlerine bir etkisi olmayacağını, Visa da ABD'nin ekonomik yaptırımlarının Rusya'daki işlerini etkilemeyeceğini söyledi.

Rusya bankası Bank of Moscow da, yaptırımlardan zarar görmediklerini, yabancı piyasalara borçlanma planları olmadığını ifade etti.

Rusya'nın devlete ait ikinci büyük bankası VTB'de ticaret yüzde 1,2 düştü. Banka yaptırımların 'adaletsiz, yasal olarak şüpheli olduğunu ve tüm taraflara ekonomik zarar verebileceğini' kaydetti.

VTB, diğer pazarlara ve farklı dövizlerde borçlanmaya hazır olduklarını belirtti.

Silah satışları

Diğer mali sınırlamaların yanı sıra, yaptırım paketi Rusya'ya silah satışını da kısıtlıyor. Perşembe günü yürürlüğe girecek yeni ambargo kapsamında AB'nin satışını yasakladığı malzemeler var.

Ambargo, bu yaptırımlardan önce imzalanan kontratlar için geçerli olmayacak. Bu da, Fransa ile yapılan 1.6 milyar dolarlık helikopter gemisi satışının etkilenmeyeceği anlamına geliyor.

İngiliz danışmanlık şirketi IHS'den Rusya uzmanı Lilit Gevorgyan, şu yorumu yapıyor: "AB ve Rusya arasındaki silah ticareti hacminin nispeten düşük olduğu göz önünde bulundurulduğunda -özellikle de Fransa'nın Mistral sınıfı helikopter gemisinin satış kontratını koruyabilmiş olması- yaptırımların yalnızca sembolik olduğunu gösteriyor."

"Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana Rusya, silah ithalatında isteksizdi."

"Rusya, dünyanın en büyük ikinci silah ihracatı yapan ülkesi konumunda olsa da, AB'den ithal edilen ürünler hacim olarak sınırlı."

Avrupalı liderler, AB ülkeleri Rusya enerjisine bağımlı olduğu için, Rusya'dan petrol ve gaz ithalatını sınırlamadı.

Onun yerine, Rusya'nın yeni petrol kaynakları geliştirebilme özelliklerini hedef aldılar ve açık denizlerde kaynak arama çalışmalarında kullanılan ileri teknoloji sistemlerine kısıtlamalar getirdiler.

Rusya, dünyanın en büyük petrol üreticileri arasında yer alıyor ve dünyanın en büyük petrol ve gaz rezervlerine sahip.

Rusya'nın doğal gaz üreticisi Novatek'in yüzde 18'ine sahip olan Total, Malezya uçağının düşmesinin ardından hisse alımını da durdurdu.

Rus gaz şirketi Gazprom da yaptırımlara karşılık, gaz türbini parçalarını ithal etmek yerine yerli ürünlere yöneleceğini söyledi.

Gazprom'a bağlı bir şirket, bu kontratların toplam değerinin 10 milyar ruble, yani yaklaşık 280 milyon dolar olduğunu söyledi.