BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  DÜNYA

Rusya'dan bomba Türkiye iddiası! ABD, 'Ya Rusya ile ilişkini kes ya da yaptırım uygulayacağım' diye tehdit ediyor

RUSYA, Ukrayna'yı işgalinin ardından 24 gün geçtikten sonra saldırılarını durdurmak için şartlarını açıkladı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Taleplerimiz konusunda kapsamlı belgelerin imzalanmasıyla operasyonlar sona erecek" dedi. Lavrov, ABD'nin Türkiye'nin de aralarında olduğu ülkeleri, "Rusya ile ilişkilerini kesmesi aksi taktirdi yaptırım uygulayacağım" diye tehdit ettiğini öne sürdü.

Abone ol

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, çatışmaların Ukrayna'nın statüsünün tarafsız olacağına dair kapsamlı bir güvenlik anlaşmasıyla sonlanabileceğini söyledi. Lavrov, Ukrayna yasalarının da Rus dili, Rusça eğitim ve Rus medyası için düzeltilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Naziliği yasaklayan bir yasanın da yürürlüğe girmesini istedi. Lavrov, ABD'nin Türkiye'nin de aralarında olduğu ülkeleri, "Rusya ile ilişkilerini kesmesi taleplerini iletiyorlar. Aksi takdirde yaptırımlarla tehdit ediyorlar" iddiasında bulundu.

ABD, Ukrayna'nın elinden tutup talepleri kabul etme diye zorluyor
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları devam ederken, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, iki ülke arasındaki son duruma ilişkin yeni açıklamalarda bulundu. Lavrov, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı sunduğu şartları hatırlatarak, “Bahsettiğim konularda kapsamlı belgelerin imzalanmasıyla operasyonlarımız sona erebilir. Biz her zaman her türlü soruna karşı diplomatik çözümden yana olduk, Zelenskiy müzakere önerdiği zaman Başkanımız kabul etti, müzakereler devam ediyor. Ukrayna delegasyonu önce müzakerelere müzakere olsun diye başlasa da daha sonra belli bir diyalog gelişti. Ancak birilerinin, büyük bir ihtimalle ABD’lilerin, Ukrayna delegasyonunun sürekli olarak elinden tuttuğu ve bana göre kesinlikle asgari düzeyde olan taleplerimizi kabul etmelerine izin vermediği hissi var. Fakat her şeye rağmen süreç devam ediyor” ifadelerini kullandı.

“Batı güvenilmez bir garantör”
Batı ile ilişkilerine ve batılı ülkelerin Ukrayna konusundaki tavrına değinen Lavrov, “Muhtemelen, o zaman Batılı meslektaşlarımızın vicdan kalıntılarına çok fazla güvendik. Sonuçta, Normandiya formatı Fransızların inisiyatifiyle oluşturuldu. Rusların orada normal bir şekilde yaşaması ve Batı'nın durumu normalleştirmek için her şeyi yapacağına dair güvence verdiler. Batı bu krizin çözümünde güvenilmez bir garantör. Çünkü Rus karşıtı desteklerine devam ediyorlar. Ukrayna ile ilgili durumdan, yaptırımlar durumdan soyutlansak bile Batı'nın davranışları, hem ana para birimlerinin üretildiği dünyanın bir parçası olarak, hem ekonomide ortak olarak, hem de altın rezervlerinin depolanabileceği ülke olarak güvenilmez olduğunu doğruluyor” diye konuştu.

“Ukrayna'daki Rus halkını korumak için başka seçeneğimiz yoktu”
Kendilerinin sunduğu güvenlik garantileri ile ilgili önerilerinin batılılar tarafından dikkate alınmadığını ve Ukrayna konusunda operasyonlardan başka seçeneklerinin kalmadığını savunan Lavrov, “Biz güvenlik garantileri konusunda önerilerimizi ilettik. Batı ise Ukrayna ve NATO konularında görüşmeyi reddetti. Bu koşullarda, Donbass'ta çatışmaya hazır olarak bombardımanlar başladığında Ukrayna'daki Rus halkını korumak için başka seçeneğimiz yoktu. Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti’ni tanıdık, onlarla karşılıklı yardım anlaşması imzaladık ve Devlet Başkanı, taleplerine yanıt olarak özel askeri operasyon emri verdi. Hazırlanan ve özel operasyon sayesinde önlenebilen Donbass’ı ele geçirmeye yönelik planlarla ilgili en kötü endişelerimizin nasıl doğrulandığını bildiğinizden, ayrıca Pentagon'un Ukrayna'nın birçok şehrinde yürüttüğü çok tehlikeli askeri biyolojik programın varlığını gösteren gerçeklerin ortaya çıktığını bildiğinizden eminim. Batı’nın Rusya karşıtı projesini bozmayı başardık” şeklinde konuştu.

“Ukrayna yönetiminin politikasını ciddiye almam gerçekten zor”
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin, Yahudi asıllı olduğunu fakat Nazi yanlısı kararlar aldığını savunan Lavrov, “Başkan Zelenskiy, Yahudi asıllıyken nasıl Nazi olabildiğini açıklarken ve bunu tam Ukrayna'nın Büyük Vatanseverlik Savaşı kahramanlarının anıtlarının korunmasına ilişkin anlaşmadan meydan okurcasına çekildiği günlerde söylerken ve bahsettiğim eğilimleri kişisel olarak korurken, bunu çok üzülerek, büyük bir utançla karşılıyorum. Ukrayna yönetiminin politikasını ciddiye almam gerçekten zor. Aynı şekilde, devlet başkanlığı yetkilerinin ilk aşamasında, tiyatroda oynarken ve dizi çekerken bile Rus dilinin herhangi bir biçimde zarar görebileceğinin aklının ucundan bile geçmediğine dair güvence veriyordu. Buyurun, hayat kimin sözünün ne kadar değerli olduğunu kanıtlıyor” dedi.

“Putin’in ilk yıllarında da Batı ile ilişkilere açıktık”
Rusya’nın Batı ile ilişkilerine değinirken Rusya lideri Vladimir Putin’in ilk yıllarındaki yaklaşımlarını da hatırlatan Lavrov, “Putin'in yönetiminin başlarından, yani 2000'lerin başından itibaren Batı'ya karşı açıktık. Hatta Başkanımızın müttefikliğe yakın olarak tanımladığı şekillerde dahi işbirliği yapmaya hazırdık. Ne yazık ki bu işe yaramadı. Batılı ülkeler de dahil olmak üzere, tüm ülkelerle işbirliğine elbette açık olmaya devam ediyoruz. Gerçi Batı'nın bu şekilde davrandığı koşullarda biz herhangi bir girişimde bulunmak niyetinde değiliz, kendilerinin içine girdikleri çıkmazdan nasıl çıkacaklar bakalım” ifadelerini kullandı.

“Türkiye dahil birçok ülkeyi tehdit ediyorlar”
ABD’nin, Rusya karşıtı politikalarına değinirken Rusya ile diyaloğu olan birçok ülkenin de tehdit edildiğine de dikkat çeken Lavrov, “Birçok ülke uluslararası tavırlar nedeniyle dolardan nasıl uzaklaşacağını düşünmeye başladı bile. Çünkü bugün oldu yarın başkasına da olabilir. Onlar (ABD), dünyanın dört bir yanına diplomatlarını gönderiyor. Kendi diplomatlarına bulundukları ülkelerin diplomatlarına Rusya ile ilişkilerini kesmesi taleplerini iletiyorlar. Aksi takdirde yaptırımlarla tehdit ediyorlar. Bu tür çalışmalar küçük ülkelerde yürütülürken, ancak bu tür ültimatomlar ve talepler Çin, Hindistan, Mısır, Türkiye'ye yöneltildiğinde bu ABD’li meslektaşlarımızın gerçeklik duygusunu kaybetmesi veya süper değer kompleksidir. Bu halleri zaten tüm normları aşıyor” dedi.