Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Rusya ile Türkiye arasında yaşanan kriz hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek "Rusya ile sıfır ilişki durumunda ise maliyet 9 milyar dolar olur" diye konuştu.
Abone olEkonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, en kötü senaryo olan Rusya ile sıfır ilişki durumunda bunun ekonomiye maliyetinin 9 milyar dolar olacağını açıkladı.
Şimşek, NTV'de katıldığı programda, ilk günden itibaren Rusya krizini masaya yatırdıklarını ve her anlamda bir hazırlık içerisinde olduklarını belirterek üç temelde çalışma yaptıklarını dile getirdi. Şimşek öncelikle krizin etkilerini telafi edici ne yapabileceklerini ortaya koyduklarını söyleyerek buna yönelik adımları ise yakında açıklayacaklarını duyurdu. İkincisinin Rusya sorunu diyalogla çözmeye yanaşmaz ise caydırıcı ne tür önlemler alınabileceğinin değerlendirilmesi olduğunu vurgulayan Şimşek şöyle konuştu:
"TÜM TEDBİRLER HAZIR"
"Üçüncü olarak daha uzun vadeli, yapısal tedbirler. Türkiye'nin özellikle de enerjide Rusya'ya bağımlılığını çok daha yönetilebilir düzeye çekmek için ne yapılabilir? Şu anda biz bunlara ilişkin çerçeveyi çalıştık. Bütün tedbirler hazır. Sayın Başbakanımız'a sundum. Rusya, Türkiye için önemli bir partner. Etki o boyutlar içerisinde olmayacak. Çünkü zaten son 1 yıl içerisinde, yıllıklandırılmış olarak ekim ayı itibarıyla Rusya'ya olan ihracatımız neredeyse yüzde 30-40 düşmüş. Turist sayısında 603 bin azalma var. Oradaki yatırımlar, müteahhitlik hizmetlerinde, proje miktarında bir yavaşlama söz konusu. En kötü senaryo, Rusya ile sıfır ilişki olacağını varsaysanız 9 milyar dolarlık bir rakamdan bahsediyorsunuz."
"İDDİA EDİLDİĞİ GİBİ BÜYÜL BİR ŞOK YOK"
"Vatandaşlarımız rahat olsunlar" diyen Şimşek, Rusya'daki vatandaş, ihracatçı, müteahhitlerin ciddi sıkıntılarla karşılaşması halinde atılacak bir sürü adım olduğunu söyledi. Birtakım olumlu sinyaller olduğunu dile getiren Şimşek, "Açık söyleyeyim, örneğin oradaki müteahhitlerimize geçen hafta ödemelerin yapıldığını biliyorum, geçen hafta en azından bir projenin verildiğini biliyorum. Şu anda resim, ne görüldüğü kadar kötü, ne de bizim arzuladığımız kadar iyi" açıklamasını yaptı. Şimşek, Rusya'nın geri gönderdiği tarım ürünlerinin yüzde 80'inin başka pazarlara yönlendirildiğini belirterek, "Sonuçta Rusya bu ürünleri bir yerden alacak. Hiçbir ülke özellikle tarımda bu kadar hızlı talebi karşılayacak kapasiteye sahip değil. Yazılıp çizilenler statik analizlerdir. Aslında iddia edildiği gibi büyük bir şok yok" dedi.
Rus savaş gemisinin önceki gün İstanbul Boğazı'ndan geçişi sırasında gemideki bir askerin karadan havaya atılan bir füzeyi omzunda atış pozisyonunda taşıması tepki toplamıştı.
"BÜTÜN YÜKÜ KAMU TARAFI ÇEKEMEZ"
Mehmet Şimşek, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun işverenin maliyet artışına yönelik kararının sorulması üzerine, henüz netleşen bir karar olmadığını belirtti. Geçici olarak, kısmi bir telafi için adımlar atılabileceğini dile getiren Şimşek, "Sonuçta bütün yükün kamu tarafından yüklenilmesi diye bir şey söz konusu olamaz" dedi.
FED'DEN ARTIŞ ADIMI BEKLENİYOR
"Muhtemelen Amerikan Merkez Bankası (FED), faizleri uzun bir süreden sonra bu ayın ortasında ilk kez artıracak" diyen Şimşek, İngiltere Merkez Bankasının da büyük olasılıkla yılın ikinci çeyreğinde bunu takip edeceğini kaydetti. Küresel olarak bakıldığında, faizlerde bir normalleşme sürecinin başlayacağını aktaran Şimşek, bunun gelişmekte olan ülkeler için iyi bir haber olmadığını vurguladı. Şimşek, söz konusu gelişmelerin, para akışının yönünü değiştirebileceğine dikkati çekerek, "Yani bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde, örnek olarak söylüyorum... Dolar likiditesinde bir miktar sıkışma, bir miktar sıkıntılar yaşanabilir. Bu, önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor" dedi. Gelecek yıla ilişkin beklentilerini de açıklayan Şimşek, Türkiye'nin 2016'da yüzde 4 veya biraz daha üzerinde büyüme ihtimalinin son derece yüksek olduğunu bildirdi.
ORTODOKS BİR PARA POLİTİKASI
Merkez Bankası'nın para politikasında bir yeniliğe ihtiyaç olup olmadığına ilişkin soru üzerine Şimşek, her şeyden önce her alanda öngörü-lebilirliğin artırılması gerektiğini söyledi. Şimşek, Türkiye'de yatırım yapan herkesin önünü görebilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Küresel kriz sonrasındaki para basma operasyonları sonrasında ortodoks olmayan, geleneksel olmayan, öngörülebilirliği zor olan bir para politikası modeline geçtik. Amacımız o dönemde küresel likiditenin ülkemize akışının etkilerini sınırlamaktı. Şimdi yeni bir döneme giriyoruz. Yani küresel para politikasında normalleşme sürecinin başındayız. Dolayısıyla bizim daha öngörülebilir, bir anlamda daha ortodoks bir para politikası çerçevesini sunmamız gerekiyor. "