TÜRKİYE ile Rusya arasındaki savaş uçağı krizi S400 füzeleri ve savaş gemilerinin sahaya sürülmesi ile ürperten bir boyuta geldi. Sami Kohen de beklenebilecek en kötü senaryoyu yazdı.
Abone olRus savaş uçak- larının Suriye sınırında Türk hava sahasını ihlalleri devam ederse, Türkiye ne yapacak? Türk jetleri “angajman kuralları”na göre hareket edip Rus uçağını vuracak mı? Böyle bir durum ortaya çıkarsa, Rusya da savaş uçaklarını ve füzelerini kullanacak mı?
Son uçak düşürme krizinden sonra gerçekleşebilecek en kötü senaryo bu...
Peki böyle bir olasılık var mı?
Rusya Lazkiye'ye yığdığı S400 füzeleri ile Akdeniz'e gönderdiği savaş gemisini kullanır mı?
TÜRKİYE ÇEKİNMEYECEK
Milliyet Gazetesi'nin Dış Politika uzmanı Sami Kohen 'tüyler ürpertici' diyerek olabilecekleri şöyle analiz ediyor;
"Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu son demeçlerinde Türkiye’nin kendi hava sahasının ihlal edilmesine kesinlikle izin vermemek konusundaki kararlılığını vurguladılar. Daha açık bir deyişle, eğer Rus uçakları gene sınırı aşmaya kalkışırsa, Türkiye son olayda olduğu gibi davranmaktan çekinmeyecek...
RUSYA DA S400'LERİ ATEŞLEYEBİLİR
Rus liderler de kendi açılarından kararlı görünüyorlar. Moskova geçen salı günkü olayın tekrarlanmaması için birtakım askeri tedbirler alıyor. Suriye’deki üslerine S-400 füzeleri yerleştiriyor, S-300 füzeleriyle donatılmış “Moskova” kruvazörünü Doğu Akdeniz’e sevk ediyor. Diğer bir deyişle, Rusya da Türk jetlerinin olası bir müdahalesine karşılık vermeye şimdiden hazırlanıyor...
TÜRKİYE TEKRAR VURURSA - TÜYLER ÜRPERTİCİ
Tekrar olursa...
Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi korkutucu sonuçlar yaratabilir. Türkiye ile Rusya arasında (“it dalaşı” şeklinde bile olsa) böyle bir sürtüşmenin cereyan etmesinin nereye götürülebileceğini düşünmek bile tüyler ürpertici. Üstelik böyle bir çatışma NATO’nun da işin içine girmesine ve dolayısıyla krizin çok daha geniş boyutlar almasına yol açabilir.
Bu nedenle, ivedilikle böyle bir senaryoyu önleyecek bir mekanizmanın kurulması şart. Bunun için Türkiye ile Rusya’nın atması gereken ilk adım, “angajman kuralları” ve “hava sahası ihlalleri” konusunu masaya yatırmak ve yeni “kazalar”ı önleyecek bir anlaşmaya diyalog yoluyla varmaktır. Bu yapılmadığı takdirde, gerçekten yeni hava çatışmalarının her an cereyan etmesi tehlikesi vardır.