BIST 10.025
DOLAR 35,20
EURO 36,69
ALTIN 2.960,16
HABER /  GÜNCEL

Rüşvet vermedi 14 yıl hapis yedi

İşadamı Faruk Bozbey Cumhurbaşkanı Saparmurat Türkmenbaşı'nın özel davetiyle Türkmenistan'a gitmişti.

Abone ol

Türkmenbaşı Saparmurat Niyazov'un izin ve kararıyla vergiden muaf tutulan Türk işadamı Faruk Bozbey milyonlarca dolarlık yatırım yaptığı Türkmenistan'da, vergi kaçırmak suçundan 14 yıl hapse mahkum edildi. Adana'lı işadamı Faruk Bozbey 1998 yılında Cumhurbaşkanı Saparmurat Türkmenbaşı'nın özel davetiyle Türkmenistan'a gitti. Sabah Gazetesi'nin haberine göre Saparmurat Türkmenbaşı Uluslararası Vakfı'yla birlikte Türkmenbaşı'nın beş bin hektarlık arazisinde tarım yapmaya başladı. Cumhurbaşkanı'nın Resmi Gazete'de yayınlatarak devreye soktuğu özel fermanla vergiden muaf tutulan işadamı, şimdi vergi kaçırmak suçunda hapiste. Kesinleşen cezası 14 yıl olan Faruk Bozbey'in eşi çaresiz. Telefonla görüştüğümüz Nuray Bozbey günlerdir uyku uyumadığını ağlayarak anlatıyor. Çıkış Yolu Arıyorlar Türkmenistan'da hiçbir tanıdığı olmadığını söyleyen Bozbey çıkış yolu aradıklarını ifade ediyor. Genç kadın sonrasını da "Güvenli olmadığı" gerekçesiyle telefon yerine elektronik posta aracılığıyla aktarıyor. Nuray Bozbey; "Biz burada çok zor durumdayız eşim hapiste, bizi buradan kurtarın" dedikten sonra eşi ile birlikte yaşadıklarını tüm ayrıntılarıyla anlatıyor. Nuray Bozbey'in ifadesine göre, Faruk Bozbey kendisine vergi muafiyeti sağlandığını zannederek 1998'de Türkmenistan'da tarım sektöründe iş yapmaya başladı. Ancak 2003 yılı sonlarında Bozbey'in şirketine gelen vergi müfettişleri, beş yıllık gelir vergisi biriktiğini ve borcunu bir an evvel ödenmesi gerektiğini bildirdiler. İtirazlar Boşuna Vergi borcu 6 milyar Manat (yaklaşık 1 milyon 300 bin dolar) olan Bozbey'in vergi dairesine yaptığı itirazlara kimse kulak asmadı. Türkmen yetkililer, vergi borcu bulunduğunu iddia ettikleri Bozbey Şirketi ve vakıf yönetimine dava açtılar. Üç ay süren dava geçen hafta içinde sonuçlandı ve Bozbey vergi kaçakçılığı ve dolandırıcılık suçlarından 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Nuray Bozbey tüm bunlar olup biterken tam bir baskı altında kaldıklarını iddia ediyor; "Henüz eşimle görüşemedim. Önceki gün konsolosumuz zar zor izin alıp görüşebildi. Biz 2003 yılı Mayıs ayından beri burada kalmaya bir şekilde mahkum edildik. O tarihten beri elimizdeki belgelerle itiraz ve mücadelemiz sürüyor. Eşim elçilik yetkililerinin önünde saatlerce sorgulandı. İfade tutanağı zorla imzalatılmak istendi. Elçilik yetkililerimiz şahit. Vakıf Müdürü tarafından hazırlanan bir protokol zorla imzalatılarak tüm ürünlerin parasının vakfa geçirilmesi, böyle yapılırsa her şeyin düzeltileceği söylendi" Şoktayız Faruk Bozbey'in Adana'da bulunan ve aynı zamanda Akdeniz İhracatçılar Birliği Başkanı olan kardeşi Tarık Bozbey ise gelişmelerin şokunu yaşadığını belirterek şöyle konuşuyor; "Orada bize Türkmenbaşı Vakfı'na tahsis edilmiş çok güzel bir arazi verdiler. Bu arazi elli bin dönümlük bir araziydi. 22 yıllığına bize orayı bedelsiz tahsis ettiler. Ben tekstil işi ile uğraşıyorum. Projelendirme yaptım. Ağabeyim kontrat yaptı gitti. Orası bizden önce sekiz yıldır hiç ekilmemiş boş bir araziydi. Şimdi başımıza gelenleri o zaman tahmin bile edemezdik" Bozbey'in ifadesine göre ağabeyi kısa sürede o güne kadar hiç ekilmemiş araziyi yeşil bir cennete çevirdi ve doğru yatırım yapan Faruk Bozbey kısa zamanda yatırımlarının karşılığını da aldı. Ve anlaşıldığına göre zaten sorunlar da tam bu noktada yaşanmaya başlandı. Rüşveti Önemsemedik Gelişmelere tanık olan Tarık Bozbey, "Bizim şirketimiz Cumhurbaşkanı'nın kararıyla vergiden muaf tutuldu. Hatta bu karar 16 Mart 1998 tarihinde Türkmenistan'ın resmi gazetesinde de yayınlandı. Yani iki ahbap çavuşun arasındaki bir protokol değil. Tamamen resmi bir şey. Ayrıca 2000 yılında da Maliye ve Cumhurbaşkanlığı tarafından kaleme alınan bir kontratımız daha var." Dört beş ay önce bu işten şu veya bu şekilde istifade etmek isteyen bürokratların kendilerine problem çıkarmaya başladıklarını dile getiren Tarık Bozbey Önce ufak tefek rakamlardı mühim değil dedik verdik. Sonra rakam biraz daha büyüdü. Mühim ama canımız sağolsun deyip yine verdik. Ama son noktada tümünü ister hale geldiler. Son olay da bundan çıktı zaten. Ağabeyim artık rüşvetin önünü alamaz hale geldi. Son noktada ağabeyime tüm yatırımlarını orada bırakıp Türkiye'ye dönmesi için baskı yapmaya başladılar. Bu baskıya boyun eğmeyince de hapse attılar" şeklinde konuştu.