BIST 9.420
DOLAR 34,33
EURO 36,30
ALTIN 2.835,99
HABER /  SPOR

Rüştüye atılan o dayak

Fenerbahçeli Rüştü'nün antreman tesislerinde yediği o dayağın sırrı çözüldü

Abone ol

"Kelebek operasyonu"na ilişkin telefon kayıtları, Sedat Peker ve kendisine yakın isimlerin federasyon seçimlerinde nasıl kulis yaptığını da gözler önüne seriyor

Örtbas edilen ŞİKE BELGELERİ - 5
LUBE AYAR araştırdı

Yıl 2004... Dönemin Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Haluk Ulusoy, 10 Temmuz'da yapılacak Olağan Genel Kurul'a tek aday olarak girmeye hazırlanıyor. Ancak, Gençlerbirliği'nin Bölge İdare Mahkemesi'ne yaptığı başvuruyla kongre erteleniyor. 15 günlük süreçte yapılan açıklamalar ve siyasi baskılar sonucunda Ulusoy aday olmayacağını açıklıyor.
Kongrede Mehmet Ali Yılmaz ile Levent Bıçakcı çekişiyor. Geri çekilmek zorunda kalan ve röportajlarında "en kısa sürede geri döneceğini" açıklayan Ulusoy ise perde arkasından Yılmaz'ı destekliyor. Ulusoy'a en yakın isimlerden Hüsnü Hayali de Yılmaz'ın listesinde yer alıyor. Fakat, Hasan Doğan'ın ve 1. Lig kulüplerinin büyük çoğunluğunun desteğini alan Bıçakcı, 23 Temmuz'daki seçimden ezici bir farkla galip ayrılıyor. Peker, bu süreçte dinlemeye takılan konuşmalarda, Yılmaz'ın kaybedeceği bir işe girişmesine kızsa da "gerekli telefon trafiği" için harekete geçiyor.
Peker, 5 Mart 2004'te henüz Ulusoy'un başkanlığının önünde bir engel yokken, kız kardeşinin eşi olan Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz'la yaptığı telefon konuşmasında, "Davut benimle görüşmek istemiş. Bu seçimlerle ilgili mi, hayırdır?" deyince, "Yarın öğleden sonra birlikte olacağız. Oradan size geliriz, görüşürüz" karşılığını veriyor. Peker ise, "Bu seçim konularından dolayı... Benim organize ettiğimi biliyor mu, seçim konularını o şeyleri filan?" diyor.

Otyakmaz: Hakemler hakkında serzenişti

ERAYDIN AYTEKİN Sivas DHA
Sedat Peker'in kız kardeşinin eşi olan Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz, 2004'te eski Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi Hüsnü Hayali'den hakemler için destek istediği telefon kayıtlarının şike dosyasıyla yayımlanması üzerine açıklama yaptı.
Otyakmaz, yazılı açıklamasında, şike dosyasında adının geçmesinden rahatsızlık duyduğunu söyledi. Otyakmaz şunları kaydetti:
"Önceki yıllarda olduğu gibi işi gevşek tutsaydık, hakkımızı aramasaydık belki 2004 - 2005 sezonunda da şampiyon olamayacaktık. Futbol camiası içindeki bir dostuma hakemler hakkında serzenişte bulunmamın şike olarak yorumlanması hangi mantığa sığar, anlamakta güçlük çekiyorum. O haftalarda MHK Başkanı Sabri Çelik de dahil birçok yetkiliye şikâyetlerimizi ilettik. O gün de, bugün de en büyük prensibimiz kimsenin hakkını yememek, hakkımızı da kimseye yedirmeme çabasıdır. 10 milyon taraftarı olan Sivasspor camiası olarak Temiz Futbol Kampanyası'na sonuna kadar destek vereceğimize bir kez daha söz veriyoruz."

'Kıblemiz belli biliyorsun'

04.06.2004 (Saat: 16.48)
X Bay - Mecnun Otyakmaz
X: Yılmaz adaylığını açıkladı bugün.
Mecnun Otyakmaz: Öyle değil mi? Nasıl olacak bu işler?
X: Çok güçlü bir aday çıktı vallahi.
MO: Çok güçlü ama bilmiyorum nasıl olacak?
X: Kulüpte bildiğiniz bir sıkıntılar Haluk için biliyorsun.
MO: Evet, hayırlı olsun ya! Kıblemiz belli biliyorsun.
X: Senin kıblen, abiniz var.
MO: He abi var işte, abi ne derse o olur.
X: Yılmaz da abinizdir yani!
MO: Madem böyle bir ortam oluştu, onun kararı başka bir merciye kalır, bakacağız ona.
X: Tabii canım o ayrı mesele, muhakkak öyledir de. Doğru değildi ama iki Trabzonlunun aday çıkması.
MO: Ee işte öyle vurdururlar adamı!
X: Evet.

'Reis telefon trafiğine başladı'

20.07.2004 (Saat: 20.28)
Peker'e yakın isimlerden Atilla Yıldırım, - Eski TFF Yönetim Kurulu üyesi Hüsnü Hayali ile konuşuyor.

Hüsnü Hayali: Atilla Abi, ben Mehmet Ali Bey'in yanındayım.
Atilla Yıldırım: Haluk da geldi mi?
HH: Yok, ben geldim.
AY: Reisle görüştüm ben, telefon trafiğine başladı da! Şansımız var mı? Evet, hayır de ben anlarım.
HH: Fena değil.
AY: İyi şimdi Bursa'yla konuşuyorum, daha tam belli değil diyormuş.
HH: Yav .. et onları bir şey olmaz, zaten iki tane oyları var, bir halt yiyemiyorlar.
AY: Tamam Hüsnücüğüm, beni bir ara da. Reis, "Hüsnü ile görüşsünler" demiş. Hüsnü Abi ne diyor, diye. Bilmiyorum o bana bilgiler verecek. "O da çalışıyor, rezil olmayalım" dedi.
HH: Tamam abi

'Kaleci Rüştü adam değil tamam mı?'

Fenerbahçe, 14 Aralık 1999'da 2. Lig takımlarından Pendikspor'a 2-1 yenilerek, Türkiye Kupası'ndan eleniyor. Maç sonrası bir grup taraftar Dereağzı tesislerine giderek tepki gösteriyor. Rüştü Reçber, tesislerden ayrıldığı sırada birkaç kişinin saldırısına uğruyor. Telefon kayıtları ise Rüştü'nün o sırada tesislerde bulunan Otyakmaz'ın adamları tarafından darp edildiğini gösteriyor. Otyakmaz, bu konuda "Ferudun" isimli gazeteciyle şöyle konuşuyor.

05 Ağustos 2004 (Saat:12.10)
Ferudun: Başkan beni sevmiyor. Ama bu konuda doğrunun ortaya çıkmasını istiyorum. Abi bir hadise yaşadım, Fenerbahçe'yle hiç ilgisi olmayan. Allah'ın sevdiği kuluymuşuz bağırsaklarımıza gelmedi. Bunu bile Aziz Yıldırım'a bağladılar abi. O yüzden şu Rüştü olayı için bana bir açıklama yapar mısın?
Otyakmaz: Ya şimdi Rüştü bir defa adam değil tamam mı? Kesinlikle kimse oraya, kimse ona bir şey yapmak amacıyla gitmedi. Dışarıda bir ton insan vardı, onları oradan dışarı çıkarmak için gittik. Alpay'ın odasındaydık, şey geliyor kaptan seninle görüşmek istiyor, diyor tamam mı? Çıkıyoruz, bakıyorum telefonla görüşüyor, "Tamam başkanım" diyor. Sanıyorsun ki, Yıldırım'la görüşüyor. Ali Şen'le konuşuyormuş ama. Görüşmesi bitsin de konuşalım, nasıl yapacağız bu işi diye bekliyor insanlar.
Sonra bir haber geliyor kaptan gidiyor diye. İbolar da var ama diğerleri iyi Fenerbahçeli.
Tabii herkes ... oluyor, hem görüşmek istiyor hem de s.. takmadan yürüyor gidiyor, gibi. Millet indi aşağı tam arabanın başında "Ee kaptan nereye?" dedik. "Size ne? Size mi hesap vereceğim" dedi. Baktım saçmalıyor. "S... git, bin arabana git, şimdi s.. seni" dedim. Böyle yani, İbo da kızdı mızdı ama orada geldi çocuk yalandan bir şey yaptı. Dövülmesi derken.. adam iki saat dayak mı yedi?
F: Bunları yazalım abi işte.
MO: Bunlarla gündeme gelmek istemiyorum. Benim de artık bir sorumluluğum var.

Başkanların hiç umudu yok!

Şike iddialarını değerlendiren Tanrıverdi, "Şikâyet etseniz ne olacak. Geçen sezon Rize - Denizli maçının TV'den naklen yayımlanmasını istedim. Gece 23.00'te, nasıl bir güçse eğer, yayını engelledi. İşte size şikâyet. İyi de ne değişti?" dedi

SPOR SERVİSİ
Star TV'de önceki gece yayımlanan Telegol programında şike olayları masaya yatırılırken, futbolun bütün birimleri şikâyetlerini dile getirdi.
Malatyaspor Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Denizlispor Başkanı Ali İpek ve eski Samsunspor Başkanı Adnan Ölmez'in katıldığı programda yaşanan birçok olay masaya yatırıldı. Ancak Tanrıverdi en çarpıcı açıklamaları yapan isim oldu. Tanrıverdi, "Şikâyet etseniz ne olacak. Ben geçen sezon Rize -Denizli maçının TV'den naklen yayımlanmasını istedim, bazı dedikodular olduğunu söyledim. Tamam dediler. Ancak gece 23.00'te, nasıl bir güçse eğer, bu yayını engelledi. Sonuçta Denizlispor galip geldi. İşte size şikâyet. İyi de ne değişti?" dedi.
Ali İpek soruşturmaya açık olduklarını belirtirken, Adnan Ölmez de yaşadığı olayı anlattı. Ancak gecenin ilerleyen saatlerinde Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'un katılımıyla, Milliyet'in günlerdir sürdürdüğü şike belgeleri masaya yatırıldı.

Ulusoy: Böyle bir şey duymadım
Ulusoy, Türkiye'de hiçbir futbolcunun maç sattığına inanmadığını belirterek, "Ben bugüne kadar böyle bir şey duymadım" dedi. Başkan, "Milliyet gazetesinde cumadan beri sürdürülen bir dizisi var. Rizespor kulübüyle ilgili telefon konuşmalarının kayıtları yayımlanıyor. Bunlarda mı bir belge veya kanıt değil?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Geçmişte de bu haberler yayımlandı. Meclis'te kurulan soruşturma komisyonuna tüm bu konuşmalar geldi. Türk futbolunda ismi geçen herkes çağrıldı. Suçlu bulunamadı. O günlerde bu belgeler bize verilseydi, gereğini yapardık, ancak verilmedi. Şimdi de lig bitti, iki ay sonra Tanrıverdi ile Ölmez konuşuyorlar. Gönül isterdi ki, ligler biter bitmez bu konuşmaları yapsalardı."
Tanrıverdi ise bu noktada devreye girdi ve Ulusoy'a "Belgeler ortaya yeni çıktı. O nedenle ben de konuşmaya başladım. Daha önce de bu lig temiz değil diye konuştum, 45 gün ceza aldım. Ama incelemelerin peşinde olacağız. Tüm raporları göreceğiz" yorumunu yaptı.
Ulusoy da belgesiz, tespit edilmemiş konuşmalar sonucunda bir kulüp hakkında karar veremeyeceğini tekrarladı, "Elinizde bir belge varsa, getirin, eğer işlem yapmazsam, görevi bırakırım" diye konuştu.
Telegol'e katılan başkanlar, bundan önce yaşananların, Milliyet gazetesinde de belgeli yayımlanmasına rağmen, hiçbir şeyin değişmediğini ve değişmeyeceğini söyledi. Başkanlar, çözüm üretmenin gerekliliğini de vurguladı.

İtalya'yı geçeriz

BÜLENT SARIOĞLU Ankara
Milliyet'in açtığı şike dosyasında yer alan olayları araştıran TBMM komisyonu üyeleri, bir yıl önce yaptıkları önerilerin dikkate alınmamasından yakındı.
Şikenin ceza yasalarında tarif edilmesini, geleceğe dönük bir temizlik için gerekirse "pişmanlık" düzenlemesi bile çıkarılmasını isteyen üyelerden AKP Uşak Milletvekili Ahmet Çağlayan, "Herkes açık yüreklilikle konuşursa bizde İtalya'yı geçen bir durum olur" dedi.
Çalışmalarını geçen yıl tamamlayan TBMM Türk Sporu'nda Şiddet, Şike, Rüşvet ve Haksız Rekabeti Araştırma Komisyonu üyesi savcı - hâkim kökenli Çağlayan ve diğer üyelerin görüşleri şöyle:

Olayı görenler kaçıyor
AKP Uşak Milletvekili Ahmet Çağlayan: Türkiye'de sadece milletvekillerinin değil, herkesin dokunulmazlığı var. Sporda da dokunulmazlar var. Türkiye'de şike olayları oluyor, ama delilini ortaya çıkarmak zor. Kimse bu konuda beyanda bulunmuyor, çünkü okkanın altına kendisi de gidecek. Komisyona dedikodudan başka bir şey gelmedi. Geçen gün yolda bir kavga izledik, polisi çağırdık, neticeyi takip ettik. Ama o olayı görünce kaçışanlar vardı. Bu olay da böyle. Eğer görenler, bilenler gelir, açık yüreklilikle anlatır ve belgelere ulaşılırsa, bizde İtalya'yı da geçen bir durum olabilir.

Suçu tarif edelim
AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ: İtalya'daki yasal mevzuat incelenmeli. Bu konuda yasal bir dayanak mutlaka olmalı. Hakemlerin hepsi aynı şeyi söylüyor; geçmişin üstüne sünger çekerseniz herkes konuşur ve bundan sonrasının önü açık olur. Hakemler komisyonda konuşmadı. Öyle olunca komisyon somut olaylarda karar veremedi. Bugünlerde konuşanlar o zaman bu bilgileri vermedi. Esas yapılması gereken ceza kanununda bu suçu tarif etmek.

Yeni komisyon kurulmalı
Komisyonun Başkan Vekili, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin: Herkes, 'Ben onunkini söylersem o da benimkini söyler' anlayışında. Herkes birbirinin kirliliğini örttü. Şikeyle mücadele için bugün koşullar daha uygun. Mafyanın futbol üzerindeki etkinliği çok fazlaydı. Dolayısıyla korku vardı. Şimdi yeni bir komisyon kurulmalı ve göreve başlamadan önce isteyen herkesin can güvenliğinin sağlanacağına ilişkin güvence vermeli. Olan oldu, geleceği kurtaralım. Geçmişte yapılanlar için de kimsenin cezalandırılmayacağı yönünde güvence verilmeli.

Sporda genel af çıksın
CHP Bursa Milletvekili Mehmet Küçükaşık: Temiz Eller operasyonu gibi bir operasyon olmalı. Spor için bir genel af çıkarılmalı. Teşvik primi, hatır şikesini de kapsayacak şekilde suç tanımı yapılmalı. Gizli bahiste uluslararası mafya var. O konuda herhangi bir düzenleme yapmadılar. Kimlerin teşvik primi verdiğini kulüp başkanları bile anlatıyor. Herkes bildiğini anlatsın. Ondan sonra şikeye, hatır şikesine, teşvik primine adı karışan kim varsa tasfiye edilir ve yeni bir spor adamı kuşağı gelir.

Ünlü: Yüksek Spor Konseyi kurulmalı

Eski Spordan Sorumlu Devlet Bakanı ve CHP milletvekili Fikret Ünlü, Türk sporunun şike ve teşvik iddialarından ancak Yüksek Spor Konseyi'nin kurulmasıyla kurtulabileceğini söyledi.
Milliyet'in yazı dizisini ilgiyle takip ettiğini vurgulayan Ünlü, "Türkiye'de otorite boşluğu var. Bu tür olayların üstesinden gelecek tek kurum kanaate dayalı karar verebilecek, yaptırım gücüne sahip bir Yüksek Spor Konseyi'dir. Günümüzde kimse olaylar karşısında irade gösterip problemleri çözmeye yönelmiyor. Ortada ihbarlar iddialara uçuşuyor. Herkes konuşuyor, sert eleştiriler yapılıyor. Ancak kimden sonuç beklendiği belli değil. Konular ya komisyona ya da teftiş kuruluna sevk ediliyor. Kendi üzerlerinden atılıyor" dedi.

Ceza kanununda değişiklik olmalı
Uzun soluklu bir mücadele başlatılması gerektiğinin de altını çizen Ünlü, "Yüksek Spor Konseyi, seçimle işbaşına gelecek kişilerden oluşmalı ve kanaate dayalı karar verme yetkisine sahip olmalı. Türkiye'de spor mahkemelerinin kurulması için altyapı oluşturulmalı. Ceza kanununda şike ve teşvikin suç sayılması için değişikliğe gidilmeli" diye konuştu.

Kaynak: www.milliyet.com.tr