Sakatlığı nedeniyle kaleyi teslim eden Rüştü'den taraftara mesaj var.
Abone olSakatlığı nedeniyle bir süredir sahalardan uzak kalan Beşiktaş'ın deneyimli kalecisi Rüştü Reçber, ''Trabzonspor maçında oynayamasam da sonraki hafta kesin oynayacağım'' dedi.
Rüştü, BJK TV'ye yaptığı açıklamada, Avrupa Şampiyonlar Ligi 2. ön elemesinde Moldova temsilcisi FC Sheriff ile yapılan ilk maçta talihsiz bir sakatlık yaşadığını hatırlatarak, o günden bu yana yoğun maç trafiği nedeniyle tedavi fırsatı bulamadığını söyledi. Bu aşamada iki kez kadroya giremediğini kaydeden milli kaleci, şunları kaydetti:
''İki, üç gün tedavi olabildim, ama yetmedi. Milli Takım'dan da affımı istedik, bu süreyi iyi geçirelim, bir an önce tedavi olalım diye. Şu aşamada her şey yolunda, tedavi iyi gidiyor. Trabzonspor maçında oynayamasam da sonraki hafta kesin oynayacağım. Ama Trabzonspor maçında 'çık oyna' derlerse seve seve oynayacağım. Bu bir fedakarlık değildir. Bu profesyonelliğin gereği. Görev verilirse elimizden gelinin en iyisini yaparız.''
''BEŞİKTAŞ'A SAKAT GELMEDİM''
Rüştü Reçber, Beşiktaş'a sakat geldiği yolundaki eleştirilere de açıklık getirerek, şunları kaydetti: ''Geçen sezon bir sakatlık yaşadım, fakat iyileştim. İyileştiğim için de haziran ayında Bosna-Hersek ile yapılan milli maçta oynadım. Dolayısıyla sorunsuz biçimde Beşiktaş'a geldim.
Şampiyonlar Ligi'nin 2. ön eleme turu ilk karşılaşmasında farklı bir yerden sakatlandım. Fakat aynı ayağımda oluşu, aynı dizin farklı bölümünde, arka tarafta oluşu belki insanları şaşırttı, bir soru işareti oluşturdu. Ama sonuç itibariyle Beşiktaş'a gelirken sağlıklı bir şekilde geldim, ama Sheriff maçında çok büyük bir sakatlık geçirdim.
Açıkçası ben, sağlık ekibi ve teknik ekip, sakatlığımın ne olduğunu bildiğimiz için gönlüm rahat. Ama tabii ki üzüldüm. Çünkü büyük beklentilerle alındık buraya. Bu beklentiler varken, bu tür yanlış haberlerle kamuoyunu ve Beşiktaşlıları yanıltma çabası var.
Bu bizi çok üzdü, ama elimizden gelen bir şey yok. Gerçekleri biz biliyoruz. Vicdanım rahat, ama kamuoyunu yanlış yönlendirmeleri hoş değil. Bizler kamuoyuna karşı sorumluyuz. İnsanlar bizimle ilgili doğru bilgileri bekliyor. Biz de doğruları söylemek zorundayız. Dolayısıyla insanlara karşı bizi yanlış göstermesinler.''