Medvedev kazandı denilse de asıl kazanan Putin... Peki nedir Rus halkının Putin sevdası. Okunması gereken bir izlenim;
Abone olRusya'da seçimin galibi Medvedev değil, özünde Putin... En çok merak edilen ise Rus halkının Putin sevdasının temeli... Zira Rusya'da sefalet ve gelir dağılımı ürkütücü boyutlarda...
Alper Ballı imzası ile BBC Türkçe'de yayınlanan Moskova izlenimleri, Putin'in ülkesini aktarıyor...
İşte bugün okunması gereken o izlenimler;
Güney Kore, Amerikan, Alman, Alman, Fransız, Japon, Alman, Amerikan... Ha evet sonunda Rus...
Dört şeritli yolda trafik neredeyse durmuş halde. Sıkıldım, arabaların markalarını saymaya başladım. Onlarca otomobil, bir kaç tanesi dışında tamamı ithal.
Alışveriş merkezine ulaşınca da, şaşkınlığımı artıran bir başka şeyle karşlılaştım. 1980’lerin sonunda ve 1990’larda gıda malzemesi için kuyruklarda olan Ruslar şimdi, marketlere girebilmek için neredeyse yine kuyruklardaydı.
RUSYA ÇILGINCA TÜKETİYOR
Restoranların, kafelerin ve size Avrupa’da herhangi bir mağaza kompleksinde olduğunuz izlenimi veren markaların şubelerinin bulunduğu dev alışveriş merkezinde sağınızda ve solunuzdakine çarpmadan bir kaç adım atmak çok zor.
Rusya tüketiyor. Daha doğrusu Moskova tüketiyor, hem de talan edercesine. Ancak Rusya’ya gelişimden bu yana konuştuğum hemen hemen herkesten aynı gözlemi işittim.
Moskova Rusya değil.
Moskova’da para konuşuluyor.
Moskova’nın hemen dış kesimlerinden ülkenin geri kalan kısmındaysa geçim derdi. Irak’ın kendisine olan borçlarını silecek kadar zenginleşen Rusya bu zenginliği ülkeye yayamamış. Moskova dışında insanlar, ortalama bir kaç yüz dolarlık aylık gelirle hayatta kalmaya çalışıyor.
KAYMAK TABAKANIN SEFASI
Forbes’un en zengin 100 kişi listesine 30’dan fazla vatandaşını yerleştiren Rusya, Birleşmiş Milletler’in insani kalkınma sıralamasında 67. sırada.
Hani eğer gerçekten Rusya seçimlerinde bir kampanya yürütülüyor, ya da kıran kırana bir rekabet yaşanıyor olsaydı, herhalde başkan adayları Rusya’nın son 20 yılının muhasebesi üzerine birbirlerini yerden yere vururlardı. Tartıştıkları ana konu da ekonomi olurdu.
Zira sıradan Rusların gerçek gündemi ekonomi.
Petrol ve doğalgazdan elde edilen gelirin sokaktaki adamın, dar gelirlinin hayatına yansımaması. Gelir dağılımı uçurumu korkunç. Zenginliğin paylaşılmasındaki bu dengesizliği üçüncü dünya ülkeleriyle karşılaştıranlar bile var.
Eğer devletin kendi verilerine bakarsanız yoksulluk sınırının altında yaşayanların oranı yüzde 15. Kimi yardım kuruluşlarına göre, yüzde 20’nin üzerinde.
EN ALTTAKİLER
Resmi işsizlik yüzde 10 civarında. Nüfusun en zengin yüzde 10’u, ulusal gelirin yüzde 30’unu, en yoksul yüzde 10’u da ulusal gelirin yüzde 1.9’unu paylaşıyor.
Peki böylesine ağır ekonomik koşullara karşın Ruslar nasıl oluyor da; Putin’i desteklemeye devam ediyor:
Cevabı 1990’larda yaşananlarda gizli. O dönemde, öylesine bir kaos içine girmişti ki ülke, şimdi bu dönemde yaşanan istikrar, ceplerine fazladan giren birkaç ruble; insanların yaşamlarında önemli farklılıklar yaratıyor.
Ayrıca Sovyetler Birliği döneminden belki de ayakta kalan bir kaç kurumdan biri olan temel kamu hizmetleri sayesinde, insanlar en azından günlük yaşamlarını sıkıntıyla da olsa sürdürebiliyor. Ağır aksak da olsa işleyen bir eğitim, ulaşım ve sağlık sistemi var.
Ve tabii bir de umut.