BIST 9.751
DOLAR 35,22
EURO 36,77
ALTIN 2.979,66
HABER /  GÜNCEL

Rus doğalgazına alternatif İsrail mi olacak?

Tel Aviv-Ankara arasındaki yakınlaşma, Rusya krizi tırmanırken İsrail-Türkiye Boru Hattı görüşmelerini hızlandırabilir.

Abone ol

İsrail ile Türkiye arasındaki yakınlaşmada doğalgazın önemli etkisi var.  İsrail için en ekonomik yol gazını Türkiye’ye taşımak; Türkiye ise gazda kriz yaşadığı Rusya’ya alternatif oluşturmak istiyor. Bu yüzden Tel Aviv-Ankara arasındaki yakınlaşma, İsrail-Türkiye Boru Hattı görüşmelerini hızlandırabilir. 2016’da bir gaz anlaşması yapılırsa, İsrail gazı 2019’da Türkiye pazarına giriş yapabilir. 

TÜRKİYE ve İsrail arasında son dönemdeki sıcak gelişmeler ve normalleşme, İsrail-Türkiye doğalgaz boru hattının da önünün açıldığı yorumlarına neden oluyor. Aslında iki ülkedeki şirketler arasındaki görüşmeler bozuk olan siyasi ilişkilere rağmen sürüyordu. Ancak belirsizlik gölgesinde sürüyordu. Türkiye ve İsrail’in İsviçre’de anlaşmaya vardığı; İsrail’in Mavi Marmara baskını için Türkiye’ye tazminat ödeyeceği ve büyükelçilerin göreve başlayacağı haberi, şüphesiz İsrail doğalgazının akıbeti açısından da oldukça önemli. Normalleşme sağlanırsa, doğalgaz anlaşması imzalanabilir. Böylece Türkiye’ye 25 yıl boyunca İsrail’den yıllık 10 milyar metreküp (bcm), yani toplamda yaklaşık 250 milyar metreküp doğalgaz gelebilir. Türkiye’nin 2014 yılındaki 49.2 bcm doğalgaz ithalatı dikkate alındığında, yıllık 10 milyar metreküp Türkiye’nin toplam gaz ithalatının yüzde 21’ine tekabül ediyor. 

2019’A YETİŞİR

Konuya yakın kaynaklar, Türkiye ve İsrail arasındaki yakınlaşmanın, iki ülke arasında uzun yıllardır devam eden doğalgaz görüşmelerinde, anlaşma sürecini hızlandırabileceğini söylerken, İsrail gazının 2019 gibi Türkiye’ye gelebileceğine işaret ediyor. İsrail ile devam doğalgaz görüşmeleri hakkında bilgi sahibi bir sektör temsilcisi, şöyle konuşuyor: “İsrail’deki doğalgaz yataklarını işleten Delek ve Nobel şirketlerinin öncelikle Türkiye tarafı ile doğalgaz alım-satım sözleşmesi imzalaması gerekiyor. Bu, Türkiye’deki bir özel şirket, özel şirketler konsorsiyumu, BOTAŞ veya Türk Petrolleri gibi bir kamu şirketi veya özel-kamu ortaklığı ile olabilir. Eğer 2016’ya kadar pürüzler çözülür ve 2016’da taraflar arasında bir sözleşme imzalanırsa, Delek ve Nobel saha geliştirme projesine başlayacak. Yıllık 10 bcm gaz, günlük 30 milyon metreküp eder, bu gazın çıkarılması için ilave sondajlar yapmaları gerekecek, daha sonra sondajlardan çıkan gazlar bir platformda toplanacak. Sonuçta gaz şu anda Türkiye’ye satılabilir halde değil, denizin altında. Saha geliştirmesi için 2 yıl civarında zamana ihtiyaç var. Eğer 2016’da sözleşme imzalanır ve saha geliştirme çalışmaları başlarsa, 2019’da İsrail’den Türkiye’ye gaz akışı başlayabilir.  Sahadaki platform ile Türkiye sahili arasında yaklaşık 475 kilometrelik bir boru hattı inşası gerekiyor.”

RUS GAZINA ÇARE Mİ?

İSRAİL’deki toplam üretilebilir doğalgaz rezervi 1.1 trilyon metreküp civarında. Bu da Türkiye’nin geçen yıl tükettiği gazın yaklaşık 20 katına tekabül ediyor. Ancak İsrail parlamentosu, bu gazın bir bölümünün İsrail’in iç tüketimine ayrılmasını, yaklaşık 540 milyar metreküpünün de ihracatını öngören bir karar çıkardı. İsrail’den gelecek gaz, kısa dönemde bir Rus gazı kesintisine çare olabilir mi? Bu soruyu uzmanlar şöyle yanıtlıyor: “Rusya her şeyi göze alıp vanayı kapatırsa Türkiye’nin ayazda kalacağı belli. Rus gazıyla alakalı tedbirler en erken 2-3 yılda gerçekleşebilir, kısa vadede hiçbiri Rusya’ya çare değil. Ne İsrail, ne Kürt gazı, ne de Katar gazı kısa sürede Rus gazında olası bir kesintiye çare olmuyor” şeklinde konuşuyor. Reuters’a konuşan kaynaklar, “İsrail Türkiye’nin yanı sıra Ürdün, Filistin, Mısır, Güney Kıbrıs gibi diğer ülkelerle de görüşüyor; bütün pazar alternatiflerini değerlendirmek istiyor. Son dönemde Mısır’daki gaz keşfi olunca avantaj Türkiye’ye geçti. İsrail gazını ihraç etmek için Mısır’daki LNG çevirim tesislerinin artık İsrail’den gelecek kaynağa ihtiyacı kalmadı. Türkiye’ye gaz satışı ticari olarak da avantajlı konuma geldi” diyor. 

Kıbrıs sorununu çözebilir

BİR başka sektör temsilcisi ise İsrail-Türkiye gaz boru hattının, Kıbrıs sorununun çözümü açısından kritik olduğunu vurgulayarak, “Türkiye, İsrail ile ilişkilerini normalleştirdiğinde yalnızca doğalgaz kaynaklarını çeşitlendirmiş olmayacak, Kıbrıs’ta çözüme de yakınlaşmış olacak. İsrail gaz rezervlerini bir milli güvenlik unsuru ve ülkelerle ittifak yapmak için koz olarak kullanıyor. Gazda Yunanistan-Güney Kıbrıs Rum Yönetimi-Mısır-İsrail dörtlü ittifakı yaptı. İsrail gaz sattığı ülkelerin kendisine güvenlik endişesi yaratmamasını istiyor ve gazını dış politika konjonktürünü kendi lehine çevirecek araç olarak kullanmak istiyor. Doğu Akdeniz’de bulunan gaz rezervleri Türkiye bu oyunda yer almadığı sürece Avrupa pazarına ulaşamıyor. Güney Kıbrıs ve İsrail gazının Avrupa’ya çıkmasının tek ekonomik yolu, Kıbrıs üzerinden Türkiye’ye boru hattı ile taşımak. Bunun içinse, hem Kıbrıs sorunun çözülmesi, hem de Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi gerekiyor. Gazın Türkiye’ye gelmesini Kıbrıs sorunu etkiliyor. Kıbrıs münhasır bölgesine girmeden offshore boru hattı Türkiye’ye ulaşamıyor.”

İsrail’den ne kadar  gaz Türkiye’ye gelir?

SEKTÖR temsilcileri, bu sorunun yanıtını yıllık 8 ila 10 bcm olarak veriyor. Türkiye’nin bu yıl için tahmini doğalgaz tüketim rakamı yaklaşık 51 bcm, 2014 yılında ise Türkiye genelinde 48 bcm doğalgaz tüketimi gerçekleşmişti. Reuters’a bilgi veren bir kaynak, İsrail’in oluşturduğu Leviathan Konsorsiyumu ile görüşmelerin yaşanan siyasi gelişmelere rağmen hiç kesilmediğini belirterek, “Siyasi otoritelerden de kimse görüşmelerin kesilmesini istemedi. Siyasi ortam çözülünce doğalgaz alınabileceği ifade ediliyordu. Rusya ile yaşanan gerilimin yanı sıra İsrail ve Türkiye’deki seçimlerin de tamamlanması süreçte hızlı şekilde yol alınmasının önünü açtı” dedi. İsrail’den gaz alınmasıyla Turcas-Enerjisa ortaklığı, Zorlu ve Enka gibi gruplar ilgileniyor. Söz konusu şirketler, İsrail’deki şirketlerle fiyat, güzergah, ortaklık gibi konuları uzun süredir müzakere ediyor. Rusya ile yaşanan krizin İsrail ile gelinen noktada bir etkisi olup olmadığını sorduğumuz bir sektör temsilcisi, “Rusya krizinden sonra bu konuyu ilk olarak İsrail gündeme getirdi. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Ankara’ya özel temsilcisini gönderdiğini açıkladı. Rusya ile uçak krizinde ‘Gaz kesilecek mi’ tartışmalarının başladığı ve Türkiye’nin Katar, Azerbaycan, Türkmenistan gibi ülkelerde alternatif arayışlarını başlattığı bu dönemde, İsrail ‘Benim de gazım var’ diye ortaya çıktı. Türkiye arz güvenliği için kaynak çeşitliliğine gitmesi gerektiğini gördü. İsrail de bunu iyi değerlendirdi. İsrail gazı için de en ekonomik çözüm Türkiye’ye çıkmak. Bu projenin artık ivme kazanmasını bekliyoruz. Diğer yandan, bugüne kadar Türkiye hep gaz almak için ülkelerin ayağına gitti. Rusya’ya, Azerbaycan’a, Nijerya’ya şimdiye kadar hep biz gittik. İlk kez birisi diyor ki ‘Bizim gazımızı alın’. İsrail’in bu gazı satmak istemesi ve yumuşama ortamı, Türkiye’nin pazarlıkta elini güçlendiriyor” diyor.