Tatil için Antalya'ya gelen Rus turist çift neye uğradığını şaşırdı
Abone olTatil için Antalya'ya gelen Rus turist çift, rafting yapmak için gittikleri Köprülü Kanyon'da darp edilip tacize uğradıkları iddiasıyla konsolosluğa başvurdu.
Olay, Manavgat'ın Beşkonak Beldesi'nde bulunan dünyaca ünlü Köprülü Kanyon rafting merkezinde meydana geldi. Rus işadamı 28 yaşındaki Aleksandr Ushnikov ile avukat eşi 25 yaşındaki Alena Ushnikova, tatil için geldikleri Antalya'da rafting yapmak istedi. Bir rafting firması görevlileri tarafından otellerinden alınan Rus çift, Köprülü Kanyon'a götürüldü. kalabalık ekip ile 2 kişilik kanoya binen Ushnikov çifti, iddiaya göre zaman zaman diğer kanolardaki kişiler tarafından taciz edildi. Suyun debisinin fazla olduğu bir anda kendilerine çok yaklaşan bir kanodan kürek zoru ile düşürülen Aleksandr Ushnikov dalgalarla boğuşurken, kanoda kalan eşinin diğer kanodaki kişiler tarafından taciz edildiğini fark etti. Yüzerek eşinin bulunduğu bölgeye gelen Aleksandr Ushnikov, tacizciler tarafından dövüldü. Çevreden yetişen diğer gruplar tarafından engellenen saldırganlar olay yerinden uzaklaşırken jandarma ekibi Rus çiftin ifadesini alıp şikayetini dinledi.
Kendilerine yapılan saldırı karşısında tacizcilerin gerekli cezayı almasını isteyen Uchnikov çifti, Rusya'nın Antalya Konsolosluğu'na başvurdu. Konsolosluğa şikayet dilekçesini bırakan Aleksandr Ushnikov, ilk tacizi rafting firmasının görevlisinin yaptığını iddia ederek, "Önce diğer kanodaki çiftin erkeğini, ardından beni attı. Zaten tur boyunca eşime yaklaşarak güneş kremi sürmek istedi, bir ara da onu yalnız bir yere götürmeye kalkmıştı" dedi.
Alena Ushnikova ise, "Eşim tekneden düşünce ekip başı benim yanıma geldi. Eşim döndüğünde bir anda 15 kişi oldular ve saldırmaya başladılar. Taşlarla saldırıyor, öldürmek için vuruyorlardı. Ellerinden zor kurtulduk" diye konuştu.
Manavgat Jandarma Komutanlığı yetkilileri, soruşturmanın devam ettiğini, turist çiftin şikayeti üzerine saldırganları belirlemek için çalıştıklarını bildirdi.
71 YAŞINDAKİ ADAMIN KADERİ EREKSİYONDA
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Adana'da 2008 yılında 13 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunan ve 2009'da 12 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm edilen M.K'nın kaderi ereksiyon olup olmamasına bağlı...
Adana'da oturan H.K. (16) ve ağabeyi E.K. (17) seyyar satıcılık yapan babalarının arkadaşı M. K.'nın evine 21 Nisan 2008'de kahvaltı yapmaya gitti. Yalnız yaşayan M. K. iddiaya göre, ağabeyini ekmek almaya yolladığında ve o dönemde 13 yaşında olan H.K.'nın ağzını eliyle kapatıp fiili livata yoluyla cinsel istismarda bulundu. Mahkeme heyeti, 29 Nisan 2009'da M.K.'yi 12 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm etti. Karar, geçtiğimiz günlerde Yargıtay tarafından bozuldu.Yargıtay, "Olay tarihinde 68 yaşında olan birinin 2 saat içinde 2 kez cinsel istismarda bulunabilecek güce sahip olup olmadığıyla ilgili rapor aldırılıp ona göre karar verilmesi gerektiğini" belirterek kararı bozdu.
Mahkeme, Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'ne sevk edilen M.K.'nın iki saat arayla ereksiyon olup olmadığı konusunda rapor düzenlenmesini istedi.
Bir şey olmamış gibi çocukla kahvaltı yapanM.K., daha sonra iki kardeşi parka gezmeye götürdü. 2 saat parkta kaldıktan sonra tekrar eve döndüklerinde M.K., ağabeyi televizyon izlerken H.K.'yı yeniden çağırdığı odada cinsel istismarda bulundu. Bu sırada E.K. odaya baktığında, yaşlı adamı kardeşine cinsel istismarda bulunurken görüp "Ne yapıyorsun lan?" diyerek bağırdı.M.K., üzerine gelen E.K.'yı döverek yaraladı.
12 YIL 6 AY HAPSE MAHKÛM OLDU
Habertürk'ün haberine göre E.K., eve gittikten sonra M.K.'nın kardeşine cinsel istismarda bulunduğunu babası A.K.'ya anlattı. Cumhuriyet Savcılığı'na yapılan suç duyurusu üzerine Adli Tıp Kurumu'na gönderilen H.K.'da kronik livata bulgularına rastlanmadı. Ancak iç çamaşırlarından alınan sıvı örneklerinin erkek genotipik özellik gösterdiği saptandı. Bu bulgu üzerine M.K. tutuklanıp hakkında Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve yaralama" suçundan dava açıldı. M.K. çocukları kahvaltıya çağırdığını, ancak cinsel istismarda bulunmadığını iddia ederek suçlamayı kabul etmedi. H.K. ise M.K.'nın kendisine 2 kez cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. Mahkeme heyeti, 29 Nisan 2009'da M.K.'yi 12 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm etti.
YARGITAY RAPOR İSTEDİ
Karar, geçtiğimiz günlerde Yargıtay tarafından bozuldu. Yargıtay, "Olay tarihinde 68 yaşında olan birinin 2 saat içinde 2 kez cinsel istismarda bulunabilecek güce sahip olup olmadığıyla ilgili rapor aldırılıp ona göre karar verilmesi gerektiğini" belirterek kararı bozdu.
Mahkeme, Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'ne sevk edilen M.K.'nın iki saat arayla ereksiyon olup olmadığı konusunda rapor düzenlenmesini istedi. Eğer M.K., ereksiyon olmaz ise beraat edip özgürlüğüne kavuşacak, aksi takdirde aynı cezaya çarptırılacak.
ŞİZOFREN TORUN DEHŞET SAÇTI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Sivas'ta yaşlı bakım evinde kalan 81 yaşındaki Şemsi Kuvrağ, bayram izni için çıktığı oğlu Mustafa Kuvrağ’ın evinde şizofren torunu Sema Kuvrağ tarafından gözüne makas saplanması sonucu hastanelik oldu.
Gültepe Mahallesi'nde oturan Mustafa Kuvrağ özel yaşlı bakım evinde kalan annesi Şemsi Kuvrağ'ı bayram nedeniyle arefe günü izinli olarak evine çıkardı. Bayram gezmesi sonrası evine gelen ve kanepeye uzanan yaşlı kadın oğlu ile sohbet ederken iddiaya göre şizofren torunu 26 yaşındaki Sema Kuvrağ "Çok konuşuyorsun" diyerek babaannesinin sol gözüne makas sapladı.
Neye uğradığını şaşıran yaşlı kadın oğlu Mustafa Kuvrağ tarafından 112 Acil Servis Ambulansı ile Sivas Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Burada ilk müdahalesi yapılan yaşlı kadın daha sonra ambulansla Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne getirilerek tedavi altına alındı. Yaşlı kadının ameliyata alınırken, torun Sema Kuvrağ ise polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.
BÖYLE VİCDANSIZLIK GÖRÜLMEDİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Torbalı Devlet Hastanesi'ne babasıyla birlikte gelen üniversite öğrencisi E.E. (22), doğum yaptıktan sonra bebeğini bırakıp hastaneden ayrıldı.
Erkek arkadaşı ile ilişkiye giren E.E.’nin, sevgilisinin bebeği kabul etmemesi üzerine hastaneden kaçtığı belirtildi. Oğlunu görmeyi bile reddeden E.E. polisteki ifadesinde “Eğer babası istemiyorsa ben de istemiyorum” dedi. Bebek Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’ne teslim edildi.
ERZURUM'DA AYI DEHŞETi DEVAM EDİYOR
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Erzurum'un İspir İlçesi'nde Halk Eğitim Merkezi Müdürü 54 yaşındaki Ömer Yılmaz, gittiği Yeşilyurt Köyü'nde bahçede dut toplarken ayı saldırısında öldü. Aynı ayının köy içinde otomobilde bulunan Hasan Kaçar'a da saldırıp yaralaması üzerine cami hoparlöründe anons yapılarak köylüler çevrede dolaşan ayıya karşı uyarıldı.
Olay bugün öğle saatlerinde meydana geldi. İspir Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ömer Yılmaz, akrabalarıyla bayramlaşmak için Yeşilyurt Köyü'ne geldi. Akrabalarıyla görüşen Ömer Yılmaz köy içerisinde bulunan bahçesine gitti. Elindeki sepetle yere dökülen dutları toplayan Ömer Yılmaz, aniden karşısına çıkan ayının saldırısına uğradı. Ayının pençelerinin boğazına isabet ettiği Ömer Yılmaz hayatını kaybetti.
Bahçeden köy içine girip dolaşmaya başlayan saldırgan ayı bu kez otomobiliyle giden Hasan Kaçar'a saldırdı. Hasan Kaçar saldırıdan hafif sıyrıklarla kurtulurken, köyde ayının dolaştığı haberi paniğe neden oldu.
Yeşilyurt Köyü muhtarı Halit Kılıç, cami hoparlöründen anons yaparak, köyde ayının dolaştığını, evlerinden dışarı çıkanların dikkatli olmasını istedi.
CESEDİ KÖY İMAMI BULDU
Yeşilyurt Köyü'ndeki ayı saldırısında ölen Ömer Yılmaz'ın cesedini köy imamı Cemalettin Karasu buldu. Temizlik yaptığı camiden çıkan çöpleri yakındaki bahçeye döken imam Cemalettin Karasu ağaçlar arasında Ömer Yılmaz'ı hareketsiz yatarken gördü. Yanına gittiğinde Halk Eğitim Merkezi Müdürü Yılmaz'ın kanlar içindeki cesediyle karşılaşan imam Cemalettin Karasu, muhtar Halit Kılıç ile köylülere bildirdi.
Köye gelen jandarma bölgede tedbir alırken, Cumhuriyet Savcısı'nın olay yerinde yaptığı incelemeden sonra Ömer Yılmaz'ın cesedi İspir Devlet Hastanesi Morguna kaldırıldı.
KÖYLÜLER KORKU İÇİNDE
Yeşilyurt Köyü'nde bir kişinin öldüğü bir kişinin de yaralandığı ayı saldırısı paniğe neden oldu. Köylüler ayının her an karşılarına çıkıp saldırabileceği endişesiyle evlerinden çıkamaz oldu.
Ayı avlamanın yasak ve cezasının ağır olduğunu söyleyen köylüler, bahçelerine verdiği zarardan başka canlarına kasteden ayılara karşı yetkililerin çözüm bulmasını istedi. Köylüler, önlem alınmayacaksa ayı vurmanın serbest bırakılmasını istedi.
SANDIK GÖREVLİSİ İMAM DA ÖLMÜŞTÜ
İspir İlçesi'ne komşu olan Pazaryolu İlçesi'nde 12 Eylül 2010 günü meydana gelen olayda referandumda sandık görevlisi olan Çatakbahçe Köyü imlamı 29 yaşındaki Özer Bakır, uğradığı ayı saldırısı sonucu ölmüştü.
Referandum sabahı erken saatlerde görev yapacağı Kılıççı Köyü'ne gitmek üzere yola çıkan evli ve bir çocuk babası imam Özer Bakır'ın cesedi parçalanmış bir halde jandarma ve köylüler tarafından bulunmuştu. Olay sonrası bir grup avcı saldırgan ayıyı bulmak için bölgede uzun süreli aramalar yapmıştı.
İspir'in Yeşilyurt Köyü'nde bugün Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ömer Yılmaz'ı öldüren, otomobilindeki Hasan Kaçar'ı da yaralayan ayının, geçen eylül ayında imam Özer Bakır'ı öldüren ayı olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.
AYI SALDIRISI SONUCU ÖLENLERİN SAYISI 2'YE ÇIKTI
ERZURUM'un İspir İlçesi'nde Halk Eğitim Merkezi Müdürü 54 yaşındaki Ömer Yılmaz ayı saldırısı sonucu ölmüş, kaçan ayı yakalanamamıştı. İspir'de bir kişi daha ayı saldırısı sonucu öldü. 60 yaşındaki Niyese Yılmaz, Ömer Yılmaz'ın cesedinin bulunduğu yere yaklaşık 500 metre mesafede, Yedigöze Köyü Koptur mevkiinde kendisine ait bahçede dut topluyordu. Ayının saldırdığı kadın hayatını kaybetti. Annelerinin eve gelmemesi üzerine komşularıyla birlikte kadını aramak için çıkan çocukları bahçede Yılmaz'ın cesediyle karşılaştı.
AŞIRI HIZ YİNE CAN ALDI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Balıkesir'in Burhaniye İlçesi'nde, sürücünün kontrolünden çıkan otomobilin başka bir otomobilin üzerine düştüğü kazada 4 kişi öldü 6 kişi yaralandı.
Kaza, Burhaniye İlçesi Pelitköy Beldesi Horata Yokuşu'nda bugün öğlen saatlerinde meydana geldi. İzmir'in Bergama İlçesi'ndeki yakınlarının yanına bayram ziyareti için ailesiyle birlikte gelen Mehmet Ali Özdemir, tatil bitmeden önce Tekirdağ'daki yakınlarının da bayramını kutlamak için yola çıktı. Özdemir, Horata yokuşuna geldiğinde, iddiaya göre aşırı hız nedeniyle, yönetimindeki 59 YZ 243 plakalı otomobilin direksiyon kontrolünü yitirdi. Savrulan otomobil takla atıp orta refuje çarpıktan sonra havalanıp karşı yönden gelen Nedim İmren yönetimindeki 16 BN 080 plakalı otomobilin üzerine düştü.
Ortalığın savaş alanına döndüğü kazayı görenler durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Her iki araçtaki yaralılar, otomobillerin içinden jandarma ve polisin yardımıyla çıkartıldı. Tekirdağ yönüne giden 59 YZ 243 plakalı otomobilin sürücüsü Mehmet Ali Özdemir hayatını kaybetti, ağır yaralanan yanındaki eşi Nazife Özdemir, oğulları Alihan Özdemir (15) ve kızları Aleyna Özdemir (10) Burhaniye Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Diğer otomobilde bulunan sürücü Nedim İmren, eşi Nermin İmren (53) ve Figen Kelekçi de olay yerinde hayatını kaybederken, yaralanan Mert İmren, Erdal Kelekçi, Oktay Andaç, Edremit Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Yaralılardan, ayak ve çenesinde kırıklar bulunan Aleyna Özdemir ilk müdahalenin adırdından İzmir'deki Ege Üniversitesi Hastanesi'ne, annesi Nazife ve ağabeyi Alihan Özdemir ise Burhaniye'den Edremit Devlet Hastanesi'ne sevkedildi.
SEVGİLİ İŞKENCESİ 45 GÜN SONRA CAN ALDI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Konya'da sevgilisi 35 yaşındaki Mustafa Konuk tarafından 4 gün boyunca aç ve susuz eve kapatılıp dövülerek işkence edilen, ardından bir otobüs durağına bırakılan 32 yaşındaki Meral Tahta, 45 gündür tedavi altında tutulduğu hastanede yaşamını yitirdi.
Meral Tahta'nın aldığı darbeler sonucu beyin kanaması geçirdiği, aç ve susuz bırakıldığı için de böbrek yetmezliği sorunu bulunduğu belirlenmişti.
Bir barda garson alarak çalışan ve boşandığı eşinden 2 çocuğu olan Meral Tahta, 14 Temmuz Perşembe günü kayboldu. Kız kardeşinden haber alamayan 42 yaşındaki Özlem Kılıçdoğan da polis merkezine giderek kayıp başvurusunda bulundu. Meral Tahta'nın bulunması için çalışma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, gidebileceği yerleri kontrol etti, fakat sonuç alamadı.
Polis, Meral Tahta'nın, işsiz olan Mustafa Konuk ile ilişkisi olduğunu saptadı. Bunun üzerine Mustafa Konuk'a cep telefonuyla ulaşan polis, Meral Tahta'nın gidebileceği yeri sordu. Mustafa Konuk da sevgilisinden haberi olmadığını söyledi. Ardından iddiaya göre, aralarında çıkan tartışma sonucu 4 gün boyunca evinde tekme ve yumrukla döverek işkence yaptığı sevgilisi Meral Tahta'yı merkez Selçuklu İlçesi Buhara Mahallesi İsmail Kaya Caddesi'ndeki bir otobüs durağına bıraktı. Daha sonra polisi arayıp sevgilisini otobüs durağına bıraktığını söyleyip, uzaklaştı.
18 Temmuz Pazartesi günü otobüs durağında bulunan Meral Tahta ambulansla Konya Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. Mustafa Konuk da kısa süre yakalandı. Kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan sevk edildiği nöbetçi tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Hastanenin Genel Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi altına alınan Tahta'nın kafa ve vücudunun çeşitli yerlerine aldığı darbeler sonucu beyin kanaması geçirdiği, ayrıca 4 gün boyunca aç ve susuz bırakıldığı için de böbrek yetmezliği yaşadığını belirlendi. Genç kadın solunum cihazına bağlandı. Hastanede 45 gündür yaşam mücadelesi veren Meral tahta hastanede yaşamını yitirdi.
HIZ GÖSTERGESİ 191'E TAKILI KALDI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]Tekirdağ'ın Marmara Ereğlisi İlçesi'nde meydana gelen 3 aracın çarpıştığı zincirleme trafik kazasında 26 yaşındaki Serdar Bucuga ile 36 yaşındaki Hakan Sormageç öldü, 6 kişi de yaralandı. Kaza yapan otomobillerden birinin hız göstergesi 191 kilometrede takılı kaldı.
Marmara Ereğlisi Bağlar Mevkii'ndeki kaza bu sabah saat 06.00 sıralarında meydana geldi. Tekirdağ'dan İstanbul'a yönüne giden sürücü kursu sahibi Hıfsı Yumuşak yönetimindeki 77 AK 995 plakalı hafif ticari araca, hemen arkasından hızla gelen İbrahim Alan, Hakan Atasoy, Gürol Sönmez ve Murat Şahmaz içinde olduğu ve sürücüsü henüz tespit edilemeyen 59 FC 875 plakalı otomobil çarptı. Aynı yönde giden Hakan Sormageç yönetimindeki 59 FC 785 plakalı otomobil ise önce yol ortasında duran Hıfsı Yumuşak'ın aracına daha sonra bariyerlere çarparak takla attı.
Hakan Sormageç yönetimindeki otomobilde bulunan 26 yaşındaki Serdar Bucuga olay yerinde hayatını kaybetti. Sürücüsü belirlenemeyen 59 FC 875 plakalı otomobildeki İbrahim Alan, Hakan Atasoy, Gürol Sönmez, Murat Şahmaz, 59 FC 785 plakalı otomobilde bulunan sürücü Hakan Sormageç ve Hakan Öztürk ile hafif ticari aracın sürücüsü Hıfsı Yumuşak ağır yaralı olarak ambulanslarla Çorlu Devlet Hastanesi ile Silivri Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Silivri Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan sürücülerden ağır yaralı olan 36 yaşındaki sürücü kursu sahibi Hakan Sormageç yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve yaşamını yitirdi.
HIZ GÖSTERGESİ 191'DE TAKILI KALDI
Kaza sonrasında hurdaya dönen araçlardan İbrahim Alan, Hakan Atasoy, Gürol Sönmez ve Murat Şahmaz içinde olduğu ve sürücüsü henüz tespit edilemeyen 59 FC 875 plakalı otomobilin hız göstergesinin 191 kilometrede takılı kaldığı belirlendi. Araçlar çekici ile yoldan kaldırılırken, polisin kazayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.
ÇOCUKLARININ GÖZÜ ÖNÜNDE EŞİNİ BIÇAKLADI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde bir kişi, tartıştığı eşini bıçakla yaraladı.
Nihat A. (29), yanında kalan iki çocuğunun annelerini görmesi için bir süredir ayrı yaşadığı eşi Bahar (22) ile Milli Egemenlik Caddesi'nde buluştu. İkili arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, Nihat A. eşini bıçakladı.
Bacağından ve elinden yaralanan kadın, olay yerine çağrılan sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.
Olay yeri yakınındaki polis ekiplerinin müdahale ettiği Nihat A, gözaltına alınarak Cumhuriyet Polis Merkezine götürüldü.
Kavga sırasında anne ve babasının yanında bulunan küçük yaştaki iki çocuk, polis aracıyla olay yerinden uzaklaştırıldı.