ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Irak savaşında ABD askerlerinin kuzey cephesinden Irak'a girmesini kabul etmeyen Türkiye'yi suçlamadığını söyledi.
Abone olRumsfeld, geçtiğimiz hafta Fox News ve ABC televizyonlarında katıldığı programlarda, Türkiye'nin kuzey cephesinin açılmasına izin vermeyişi yüzünden Irak'ta Baas rejimi kalıntılarının halk arasına karıştığı ve bu yüzden de bugün Irak'ta isyancı sorunu olduğu yönündeki sözlerini düzeltti. ABD Savunma Bakanı Rumsfeld, kendisine bu konuda soru soran bir gazeteciye, sözlerinin tam tırnak içinde okunmasına karşılık, ‘ben öyle söylemedim’ dedi. Rumsfeld, "Türkiye hakkında sizin dediğinizi söylemedim. Daha sonradan durumun nasıl okunduğunu söyledim. O şekilde, yani diplomatik ve uygun bir şekilde ifade etmemin nedeni, Türkiye'nin o dönemde içinde olduğu koşulları takdir etmenin gereğinden kaynaklanıyor" dedi. "İyi bir inançla çaba gösterdiler" Irak savaşı başladığında Türkiye’de yeni bir hükümetin göreve geldiğini hatırlatan Rumsfeld şunları söyledi: “hükümetin başında, ülkede daha önce yönetimde olmayan bir siyasi parti bulunuyordu. Uzun bir dönem onlarla birlikte çalıştık. İstenilen sonuca varmak için inançla çaba sarf ettiler. TBMM'deki oylamada çok küçük bir farkla öndeydiler, ancak kurallar gereği bunun yeterli olmadığı ortaya çıktı. benim görüşüme göre, iyi inançla bir çaba gösterdiler." Irak savaşının komutanı Orgeneral Tommy Franks'in, kuzey cephesinin açılmayacağının açıklığa kavuşmasının ardından hemen yeni bir düzenleme yaparak Dördüncü Piyade Tümeni'ni kuzeyde, denizde beklettiğini ve böylece Irak'ta devrilen Saddam Hüseyin'e, bu tümen müsait olmadan savaşın başlamayacağı izlenimi verdiğini anlatan Rumsfeld, böylece Franks'in, sürpriz yapma avantajı kazandığını söyledi. Rumsfeld, "bu sürpriz, stratejik değil taktik sürpriz oldu. Çatışmanın başlamasının hemen ardından, kuzeyden bu tümeni giremeyeceğimiz açıktı ve bu yüzden de güneye gönderildi, Irak'a güneyden girdi" dedi. "Diplomatik davrandım" dedi güldürdü Rumsfeld, "o zaman Türkiye'yi suçlamıyorsunuz" sorusu üzerine ise, "tamamen öyle. Hiçbir şekilde suçlamadım. Onlar bağımsız bir millet. Kendi kararlarını kendileri veriyorlar ve işte bu yüzden de ben bu meseleyi ifade ederken çok diplomatiktim" diye konuştu. "Türkiye ve Ürdün’e ayrıcalık tanındı" ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Adam Ereli de, Irak'a Saddam Hüseyin yönetimi sırasında uygulanan ambargo döneminde Türkiye ve Ürdün'ün bu ülkeden petrol almasına izin verilmesinin, iki ülkenin, ABD ulusal çıkarlarını ilgilendiren bir dizi önemli konuda sağladığı katkıya dayandığını söyledi. ABD kongresine, o dönemde ABD’nin ulusal çıkarlarının, Türkiye ve Ürdün'e ayrıcalık tanımasını haklı çıkardığı yönünde bilgi verdiklerini dile getiren Ereli, “çünkü Türkiye, kuzeyden Keşif Operasyonu'nda destek sağlıyordu ve Ürdün de ABD dış politikasına pek çok başka alanda kritik destek sağladı'' dedi. Adam Ereli, Türkiye ve Ürdün'ün Irak'a petrol ambargosundan muaf tutulmasının, ‘düşünülerek varılmış bir yargı’ olduğunu belirterek, ''Bu muafiyet, söz konusu iki ülkenin, ABD ulusal çıkarlarını ilgilendiren bir dizi önemli konuda ABD ile ilişkileri temeline dayanıyor'' dedi. Türkiye ve Ürdün'ün ambargo döneminde petrol almasının gıda için petrol programındaki usulsüzlüklerle karıştırılmaması gerektiğini belirten Ereli, ''iki durum arasında büyük fark var. Türkiye ile Ürdün'de bu düzenlemeler kamuoyunun bilgisine açıktı. Anlaşmayla belirlenmişti ve belli sınırları vardı. Gıda için petrol programında ise bizim gördüğümüz düzensizlikler, gizli, masa altı işler'' dedi. cnnturk