Rum Sigma televizyonu, Rum ve Yunanlıların hak iddia ettiği haritayı yayınladı. Türk savaş gemilerinin Kıbrıs açıklarında İtalyan sondaj gemisini uzaklaştırmasıyla yeniden gündeme gelen doğu Akdeniz’deki enerji krizinin temelinde Yunanistan ile Kıbrıs Rum yönetiminin paylaşım haritası yatıyor.
Abone olRum Sigma televizyonu, Rum ve Yunanlıların hak iddia ettiği haritayı yayınlayarak ana hedefin ''büyük Rum-Yunan (Helen) denizi'' olduğunu gözler önüne serdi. Harita, sadece Kıbrıslı Türklerin değil, Türkiye'nin de Akdeniz ve Ege’deki tüm haklarını yok sayıyor.
Yunanistan ve Kıbrıslı Rumlar, doğu Akdeniz’de münhasır ekonomik alan adı altında hakimiyet kurmak istiyor.
BM’nin 1982 yılında imzalaya açtığı, ancak Türkiye ve ABD başta olmak üzere bir çok ülkenin onaylamadığı deniz hukuku sözleşmesi, kıyı ülkelerine 200 deniz mili ya da 370 kilometre uzaklığa kadar deniz alanında hakimiyet kurmasına izin veriyor.
BÜYÜK BİR DENİZ YALANI ORTAYA ÇIKACAK: Türkiye ve KKTC’nin tüm itirazlarına rağmen Mısır ve İsrail’le sınır belirleme anlaşması imzalayan Rumlar, son adım olarak Yunanistan’la da benzer bir çalışma yürütüyor. Yunanistan’la da benzer bir sınır anlaşması imzalamalarının ardından ortaya, Kıbrıs adasının çevresini kapsayan ve Yunanistan’a kadar deniz alanının tümünü içine alan büyük bir deniz alanı ortaya çıkacak.
TÜRKİYE’YE KARŞI OLDU-BİTTİ
Münhasır ekonomik alanlar, kıta sahanlığı gibi devletlerin doğrudan egemenlik alanı kabul edilmiyor ancak deniz altı ve yer altındaki tüm kaynaklardan tek başlarına yararlanma hakkı veriyor. Kıyı devletlerinin ilan ettikleri alanlar, bir başka kıyı ülkesi ile üst üste geldiği durumlarda BM taraflar arasında paylaşım anlaşması yapılmasını öngörüyor. Rum ve Yunanlılar ise, haritalarını Türkiye’yi yok sayarak kabul ettirmeye çalışıyor.
PETROL VE GAZ BULUNUNCA KRİZ OLDU
Denizlerde balıkçılık gibi kaynaklardan yararlanılması hedefiyle hazırlanan BM deniz hukuku sözleşmesi, son 10 yıl içinde derin denizlerde sondaj yapmayı sağlayacak teknolojik ilerlemenin sağlanmasıyla bir çok ülke arasında kriz nedeni haline geldi. Özellikle derin denizlerde doğalgaz ve petrol keşifleri sadece doğu Akdeniz’de değil dünyanın bir çok noktasında ülkeleri karşı karşıya getirdi.
Münhasır ekonomik bölge anlaşmazlıklarında dünyada öne çıkan sorunlardan bazıları şöyle:
*Güney Çin Denizi: Bölge ülkeleri, Çin, Japonya, Filipinler ve Malezya paylaşamıyor.
ABD-Kanada: İki ülkenin deniz sınırlarının yer aldığı Beaufurd denizinde petrol bulundu. İki ülke de hak iddia ediyor.
*Norveç-Rusya: Norveç’in Kuzey Buz Denizi’ndeki Svalbard takım adaları, Rusya’nın münhasır ekonomik alan olarak belirlediği bölgeyle çakışıyor.
*Hırvatistan-İtalya: Avrupa Birliği içinde İtalya, Hırvatistan ve Slovenya arasında Adriyatik denizinin paylaşımı konusunda büyük bir anlaşmazlık mevcut. İtalya, Hırvatistan’ın AB’ye tam üyelik müzakerelerini engellemekle tehdit ediyor.
*Fransa-Kanada: Fransa kuzey Amerika’daki toprağı Saint Pierre et Miguelon adalarının Kanada’nın ilan ettiği münhasır ekonomik alan bölgesi içinde kalmasına itiraz ediyor.
*Lübnan-İsrail: Lübnan, İsrail’in Kıbrıs Rum yönetimi ile imzaladığı sınır belirleme anlaşmasının kendi alanı işgal ettiğini belirterek, itiraz ediyor. Kıbrıs açıklarında İsrail zengin doğalgaz yataklarına ulaştı, Rumlar ise, uluslararası şirketlere kiralamalar yaparak deneme sondajları yapıyor.
Türkiye’den Rumlara Akdeniz’de misilleme!
Rumların manevrası tuttu: AB'den Türkiye'ye 'zirve' şantajı!