Büyük bir oyun oynandığını belirten Çölaşan, AKP'nin ve işbirlikçi medyasının gerçekleri görmediğini söylüyor.
Abone ol AB’de bugünBugün l Mayıs 2004. AB için önemli bir gün. Bizim için ise bundan sonra olacakları çok iyi düşünmemizi gerektiren bir gün!
Bugün başta Kıbrıs Rum Kesimi olmak üzere Çek Cumhuriyeti, Estonya, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Slovakya ve Slovenya resmen AB üyesi oluyor.
AB’ye üye ülke sayısı böylece 25’e, AB ülkelerinin toplam nüfusu 455 milyona yükseliyor.
Rum Kesimi üye oluyor ama biz onları tanımıyoruz ki! Şimdi tanımak zorunda kalacağız! Tanımazsak üzerimizde yeniden baskılar kurulacak ve en kısa zamanda, zorla bile olsa tanıtacaklar!
Rumlar büyük olasılıkla Ankara’da Büyükelçilik açacaklar, büyükelçi gönderecekler. Biz de aynı işlemi orada yapmak zorunda kalacağız.
Bundan sonra Rumlar, AB içerisinde Türkiye ile ilgili olarak alınmak istenen ya da alınan kararları istedikleri gibi veto edip durdurma, reddetme hakkına sahip olacaklar.
Belki resmi yazışmalarımızda onlara ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ diye hitap etmek zorunda kalacağız.
Bütün bunlara hazırlıklı olalım. Olacakları içimize sindirmeye çalışalım!
* * *
AB bugün 25 üyeli olurken burada soruyorum: Bu ülkelerden hangisine, bize yaptıkları baskının yüzde birini yaptılar? Hangisiyle bizimle oynadıkları kadar oynadılar, aşağıladılar?.. Ve onlardan hangi ülke AB karşısında teslim bayrağını Türkiye kadar çekti?
Son Kıbrıs olayında bunu bir kez daha yaşıyoruz. Türk kesiminde evet oyları fazla çıkınca bizim medyamız yine bayram etmeye başlamıştı!
Büyük zafer... Rumları köşeye sıkıştırdık... KKTC’nin önü açılacak...
Başbakan ise referandum sonrasında ‘Türkiye’nin son 50 yılda elde ettiği en büyük diplomatik başarı’ diyordu! Başarı ortada!
Referandumdan bir gün öncesine kadar KKTC’nin varlığına son verip Rumlara yama yapmayı hesaplayan onlardı.
Rumlar hayır deyince, iktidarın ve bizim medyanın çizgisi bir anda 180 derece dönüverdi! Medya öyle bir konuma gelmişti ki, Rumlar ister evet ister hayır desin, bu bizim ‘zaferimiz’ olacaktı!.. Çünkü iktidara destek olmak uğruna mecburen ‘zafer çığlıkları’ atılması gerekiyordu.
Komik durumlara düştük.
AB’nin oyunlarını şimdi hep birlikte izlemeye başladık bile. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde KKTC’li milletvekillerinin temsil edilmesini reddettiler. Bunu ancak Rum heyeti içinde yapmaları mümkün olacak.
KKTC, ihraç mallarını Rum tarafı üzerinden satabilecek.
KKTC’yi tanımak derseniz, o zaten yok. Olması da mümkün değil.
Geriye kaldı 259 milyon Euro tutarında bir para yardımı! Çıkmaz ayın son çarşambasında gelecek, bozdura bozdura harcanacak!
* * *
Fransa Cumhurbaşkanı açık konuştu: ‘Aralık ayında müzakere tarihi versek bile, Türkiye’nin üye olması 10-l5 yıl alır.’
Fransa, İngiltere, Avusturya, Baltık ülkeleri hep karşı çıkıyor. Şimdi buna Rumları ekleyin.
Bazı ülkeler ise Türkiye’deki ticari faaliyetleri aksamasın diye ağzımıza bir parmak bal çalmakla meşgul... ‘İyi gidiyorsunuz. Sizi en kısa zamanda aramızda görmek istiyoruz.’
Bizimkiler oynanan bu oyunun ya farkında değil, ya da görmek işlerine gelmiyor. Medyanın büyük bölümü tek taraflı ve AKP iktidarının nalıncı keseri gibi işlev görüyor. Olaylar aleyhimize gelişiyor ve ertesi gün ‘büyük zafer, büyük başarımız’ diye manşetler atılıyor.
AB’nin en üst düzey ve önemli organlarından biri Avrupa Komisyonu. Başkanı Romano Prodi bakınız dün ne diyor:
‘AB liderleri Türkiye’de farklı mesajlar veriyor, Brüksel’de farklı konuşuyor. Türk yetkililerle bir araya geldiklerinde Türkiye AB’ye üye olacak diyorlar. Brüksel’e geldiklerinde ise bana aman Türkiye konusunda acele etmeyin, yavaş gidin diyorlar.’
İşte böyle bir oyunun, böyle bir tezgahın içindeyiz. Ama AKP iktidarı ve onunla açık işbirliği yapan bizim medyamız bu acı gerçekleri görmüyor. Görmek, ona göre tavır almak işlerine gelmiyor.
Tavır alanlar için ‘statükocu, dinozor, marjinal’ gibi gülünç sözcükler kullanılıyor.
Rum tarafı bugün AB üyesi oldu, veto hakkı kazandı. Bundan sonra Rumlara da yakaracağız, dil dökeceğiz. Yalnız olsalar onu da sineye çekeriz. Ama arkalarında Rusya, Yunanistan, Amerika’daki güçlü Rum lobisi ve öteki AB ülkeleri var.
Önemli değil! Türk milletini ‘zafer çığlıklarıyla’ kandırmak kolay!