AKEL partisi Genel Sekreteri ve Rum Meclis Başkanı Dimitris Hristofyas açıklamalarıyla Talat'ı şaşırttı.
Abone olKKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, ada üzerinde Kıbrıslı Türklerle Rumların birlikte yaşayabilmesi için uzlaşması gerektiğini ifade etti ve Annan planının bu uzlaşmayı sağlayacağına inandığı söyledi. Talat, Güney Kıbrıs'ta komünist AKEL partisi Genel Sekreteri ve Rum Meclis Başkanı Dimitris Hristofyas ile görüşmesinden sonra Hristofyas'la ortak basın toplantısı düzenledi. Referandumun belirlendiği tarihte yapılmasının, Kıbrıs sorununun çözülmesinin ve Kıbrıs'ın 1 Mayıs'ta bir bütün olarak Avrupa Birliği'ne girmesinin kendileri için son derece önemli olduğunu, bu düşüncelerini görüşmede dile getirdiklerini kaydeden Talat, şöyle konuştu: ''Referandumun ertelenmesinin Kıbrıs Türk tarafı açısından ve tabii ki BM'nin saptadığı takvim açısından oluşturacağı sapmanın ciddi sorunlara yol açabileceği inancımızı ortaya koyduk. Annan planı hiçbir taraf için bir zafer olarak algılanmamalıdır. Annan planı sadece bir uzlaşma metnidir. Türk tarafında gözlemlenen ve çoğunlukla halkın duygularının olumlu yönde olduğunu ortaya koyan sinyaller, uzun yıllar çözümsüzlük ortamında ve izolasyon altında yaşamış bir toplumun çözüme olan arzusu biçiminde algılanmalıdır.'' İstedikleri, fakat elde edemedikleri birçok husus olduğunu belirten Talat, ''Aynı şekilde yaşayabilir bir anlaşmaya, yaşayabilir bir çözüme ulaşabilmek için, beklediğimiz, (plana) koydurtmaya çalıştığımız birçok hususu da bu plana koyduramadık'' dedi. GÖNÜL RAHATLIĞI İLE EVET Talat, her şeye rağmen, gönül rahatlığı ile ''evet'' denilebilecek bir planın ortaya çıkarıldığını ifade ederek, şöyle devam etti: ''Bu gönül rahatlığı ile 'evet' sadece Kıbrıslı Türkler için değil, bana göre Kıbrıslı Rumlar içindir de. Hiçbir zaman ve hiçbir şekilde Kıbrıs Rumlarının haklarını ortadan kaldırmak ve onları tanımamak gibi bir düşünce içerisinde olmadık. Çünkü biliyoruz ki bu ada üzerinde yaşayabilmek için uzlaşmak zorundayız. Uzlaşmak için ise bir tarafın haklarını elinden almak söz konusu olamaz, olmamalıdır ve bu anlayış içerisinde hareket ettik. Karşılıklı olarak iyi niyet ortaya koyarsak, karşılıklı olarak birbirimizin haklarına saygı gösterirsek, arzularına, duygularına saygı gösterirsek bu adada birlikte yaşamamak için herhangi bir neden görmüyorum ve inanıyorum ki vardığımız sonuç, ulaştığımız plan bunu sağlayabilecek bir plandır.'' Başbakan Talat, temaslarının devam edeceğini belirterek, en kısa zamanda yeniden bir araya gelip değerlendirmelerini sürdüreceklerini kaydetti. HRİSTOFYAS: BİZDE 'HAYIR' EĞİLİMİ OLUŞTU Rum komünist AKEL partisi Genel Sekreteri ve Rum Meclis Başkanı Dimitris Hristofyas, Rum tarafında ''her ne pahasına olursa olsun referandumda Annan planına 'hayır' deme eğilimi oluştuğunu'' belirterek, referandumun birkaç ay ertelenmesi önerisini yineledi. Hristofyas, KKTC Başbakanı ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, son gelişmeleri ve AKEL Merkez Komitesi'nin ''referandumun ertelenmesi'' yönünde aldığı kararla ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi. AKEL'in, Kıbrıs sorununun çözümü için ve Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların birarada olması için kararlı olduğunu ifade eden Hristofyas, özetle şöyle konuştu: ''Böylesi bir uzlaşmanın sağlanabilmesi için sıkı olarak çalıştık. Yıllarca süren müzakereler, iniş çıkışlar sonucunda BM Genel Sekreteri'nin planına ulaşmış bulunuyoruz. Bu plan olumlu ve olumsuz unsurlara sahiptir. Üzgünüm ki, bu plana 'hayır' demek isteyenler sadece ve sadece bu planın olumsuz yönlerini öne sürmektedir.'' Rum tarafında, ''her ne pahasına olursa olsun'' Annan planına ''hayır'' deme eğiliminin oluştuğuna dikkat çeken Hristofyas, ''Ne yazıkki insanların çoğunluğu farklı bir görüşü dinlemeye hazır değildir. Farklı bir görüşü dinleme isteği içerisinde değildir'' dedi. Hristofyas, ''Bu durumun, Rumların güvensizlik duyguları ve çözümün uygulanması konusundaki güvencelerin yetersizliğiyle ilgili olduğunu'' kaydetti. Hristofyas, ''Radikal değişikliklerin yaşandığı dönemlerde, geçmiş yılların acı deneyimlerinin ve adada hala binlerce Türk askerinin varlığının göz önüne alındığında, insanların güvenlik sağlayıcı bir çözüm bulunması beklentilerini ortaya koymasının normal olduğunu'' belirtti. AKEL Merkez Komitesi'nin kararına atıfta bulunan Hristofyas, planın uygulanmasında güvencelerin yetersizliğine işaret etti. Hristofyas, Kıbrıslı Türklerin çoğunluğunun referandumda ''evet'' demeye hazır olduğunu belirterek, ''Kıbrıs Rum toplumu ise daha önce de belirttiğim kaygı ve korkulardan dolayı, AKEL 'evet' dese bile referandumda 'hayır' deme eğilimindedir'' dedi. Çözümün olabilmesi için iki toplumunda ''evet'' demesi gerektiğini kaydeden Hristofyas, şöyle konuştu: ''Mesele bir tarafın köşeye sıkıştırılıp suçlanması değildir. Mesele, birlikte ilerleyebilmemizin sağlanmasıdır. İşte biz bu ilerlemeyi sağlamayı istediğimizden dolayı referandumun birkaç ay ertelenmesini gündeme getiriyoruz. Ve böylece iki toplumun da 'evet' demesinin güvence altına alınmasının sağlanmasını hedefliyoruz. Ancak bunun olabilmesi için bütün ilgili tarafların 'evet' demesi gerekmektedir. Bu bizim çağrımızdı. Bu bizim Merkez Komitemiz tarafından alınan karardır ve Kıbrıs konferansına sunulacak olan önerimizdir. Eğer Kıbrıs konferansında da bu onaylanırsa AKEL'in resmi önerisi bu olacaktır.'' Sorular KKTC Başbakanı Talat ve Hristofyas, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Başbakan Talat, bir Rum gazetecinin sorusu üzerine, İsviçre'de, yüz yüze görüşmeyi Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un kabul etmediğini kaydetti. Hristofyas da AKEL Merkez Komitesi'nin kararı alınmadan önce Türk siyasi partileriyle görüşüp görüşmediklerinin sorulması üzerine, Kıbrıs Türk siyasi partileriyle her zaman diyalog içinde olduklarını belirterek, kendileri karar almadan önce Türk partilerin ''evet'' kararı aldığını söyledi. Hristofyas, AKEL'in, referanduma ''evet'' ya da ''hayır'' deyin yönünde karar almadığını, referandumun ertelenmesini istediğini belirtti.