AB Komisyonu'nun açıkladığı KKTC paketine karşı Rumlar ve Yunanlılar karşı atakta. Rumların kuzeye önerdiği paketin ardından Yunan yetkililer Lefkoşe'de biraraya geldi.
Abone olKıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan'ın, Avrupa Birliği'nin Kıbrıslı Türklere yönelik uygulamaya sokmak için çalışmalarını halen sürdürdüğü tüzüğü etkisiz hale getirmek ve eylül ayı ile birlikte hızlanması beklenen Kıbrıs trafiği için ortak strateji geliştirdiği bildiriliyor. Rum basını, Rum kesimi ve Yunanistan dışişleri bakanlıklarından üst düzey yetkililerin dün Lefkoşa'da yaptıkları toplantıya geniş yer verdi. Fileleftheros gazetesi, heyetlerin dün Lefkoşa'nın Rum kesiminde yaptıkları toplantıda, AB Komisyonu'nun Kıbrıslı Türklere yönelik direkt ticaret tüzüğünü etkisiz hale getirmeye yönelik strateji belirlediklerini bildirdi. ''Mağusa ile İlgili Anahtar Öneri - Direkt Ticaret Tüzüğü'nün Etkisiz Hale Getirilmesi İçin Strateji - Liman, AB Komisyonu'nun Tüzüğü'nün Gerekçe Kısmına Dahil Edilecek'' başlıklarıyla manşetten verilen haberde, Gazimağusa Limanı'nın yeniden işletilmesi ve Maraş'ın Rumlara iadesine yönelik önerinin, önümüzdeki dönemde Rum yönetiminin baskı unsuru olacağı belirtildi. Gazete, halihazırda kesinleştirilmiş olan önerinin komisyonun direkt ticaret tüzüğünu etkisiz hale getirmeyi hedeflediğini yazarak, şunları kaydetti: ''Önerinin temel eksenleri; bir yandan, limanın yeniden işletilmesinden önce kapalı kentin (Maraş) iadesi, diğer yandan; limanın, mesela Kıbrıslı Türklerin ve Rumların katılabilecekleri bir şirket şeklinde, komisyonun yetkisine verilmesi.'' Söz konusu önerinin AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'e iletileceği, bir kopyasının da BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a gönderileceği bildirildi. POLİTİS:''EYLÜL İÇİN FAALİYET PLANI'' Politis gazetesi ise ''Sonbahar Zorlukları - Eylül Cepheleri İçin Atina-Lefkoşa Faaliyet Planı'' başlığıyla verdiği haberde, Rum yönetiminin eylül ve ekim aylarında gerek BM gerekse AB'de pek çok cephede savaş vereceğini belirtti. Haberde, şu ifadelere yer verildi: ''AB'nin direkt finansman ve ticaretle Kıbrıslı Türkleri destekleme önlemleri, Kıbrıs'ta görevli BM Barış Gücü'nün (UFICYP) yetkilerinin gözden geçirilmesi, Avrupa Konseyi'nde ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türk tezlerinin geçirilmesi çabalarıyla ilgili olan bu açık cepheler, Kıbrıs ve Yunanistan dışişleri bakanlıkları heyetleri toplantısında geniş şekilde ele alındı. Tehlikelerin etkisiz hale getirilmesi için zor olacağı değerlendirmesinde bulunuldu ve ortak bir faaliyet planı belirlendi.'' Gazete, önerilerin, oluşturulmasının hemen ardından Rum kesimi lideri Tasos Papadopulos'a sunulduğunu ifade ederek, ortak stratejinin ana hatlarını ise şu şekilde yazdı: AB TÜZÜĞÜ Lefkoşa'da yapılan toplantıdaki ortak değerlendirme, Kıbrıslı Türklere 259 milyon euroluk direkt finansman verilmesine ilişkin tüzüğün kabulünün mümkün olabilmesi için AB'deki ortaklarla uzlaşı aranacak olması. Bu noktadaki görüş ayrılıkları aşılabilir değil. Halen Hollanda dönem başkanlığı finansman tüzüğündeki dolaylı tanınma olasılığını açık bırakan (Kıbrıs Türk makamları) ifadesini iyileştirdi. Lefkoşa'nın tepkileri üzerine dönem başkanlığı tüzüğe; Kuzey'deki altyapı çalışmalarından dolayı Rum mallarının tazmin edilmesi şartını ekledi. Bu ifade hükümeti tam anlamıyla tatmin etmedi. Hükümet bu tazminatların verileceği tarihin de kesin olarak saptanmasını istiyor. Buna ek olarak tüzüğün gerekçe bölümüne; AB ödeneklerinin kullanılabilmesi için Lefkoşa'yla müzakere yapılacağı hükmünün konulmasını da istiyor. 12 ve 13 Eylül'de Avrupa Konseyi'nde çatlaklar olmaması için çıkış bulunması hedeflenmeye devam ediliyor. TİCARET Lefkoşa, Kuzey'le direkt ticaret tüzüğüne tamamen karşı çıkıyor ve komisyonun kullandığı ve kendisini by-pass eden hukuki temelin (133. maddenin) değiştirilmesini istiyor. Ticaretin, Mağusa limanının açılmasını etkisiz hale getiren ve Kıbrıslı Türklere ürünlerini Cumhuriyet'in yasal hava ve deniz limanlarından ihraç etme olanağı sağlayan yeşil hat tüzüğü mantığına dahil edilmesini istiyor. AB dönem başkanlığının direkt ticaretle ilgili tüzüğün ekim ayı başları için planlanan onay sürecini ertelemeye yöneldiği belirtiliyor. Bu erteleme, hükümetin işine geliyor çünkü Mağusa limanının ortak kullanımına ilişkin önerisini uluslararası topluma 'satmak' için zaman kazanmış olacak. Başkan Papadopulos gerek komisyona gerekse Kofi Annan'a, gerek hükümetin açıklamış olduğu önlemler paketini gerekse Mağusa'yla ilgili önerisini detaylı şekilde ortaya koyduğu mektuplar gönderecek.'' AVRUPA KONSEYİ'NDE DE SAVAŞ Politis, eylül ayı başlarından itibaren Avrupa Konseyi'nde de ayrı bir savaş verileceğini bildirdi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 2 Eylül'de toplanarak, referandum sonrasında Kıbrıslı Rumların işgal bölgelerindeki mülkleri konusunda Türkiye'ye karşı başvurularının KKTC'nin Mal Tazmin Komisyonu'na havale edilmesi konusunda karar vereceğini hatırlatan gazete, Rum ve Yunan heyetlerinin bu konuda da strateji belirlediğini kaydetti. Gazete, Avrupa Konseyi'nin eylül ayında, gözlemcilik statüsünü Kıbrıs Türk temsilcilere devredip devretmeyeceği konusunda karar vereceğine dikkat çekerek, Rum kesiminin buna da itiraz ettiğini ve buna karşılık KKTC'li temsilcilerin tanınma olasılığını bertaraf etmek için tanıma anlamına gelmeyecek bir sıfatla konsey komitelerine katılmalarını önereceğini bildirdi. Simerini gazetesi de dünkü toplantıyı, ''Maraş Kentinin İadesi Planı - Hükümet Planı AB Komisyonu'na İletiyor - Dışişleri Bakanlığı Talat'a, Kendisinin de Öneri Sunması Çağrısı Yapıyor'' başlıklarıyla yine manşetten verdi. Bu arada, Rum basını, BM yetkililerinin UNFICYP'in rolünü incelemek üzere 23 Ağustos'ta Kıbrıs'a gelmelerinin ve Genel Sekreter'in buna ilişkin raporunu 30 Eylül'e kadar sunmasının beklendiğini yazdı.