YÖK ve Dışişleri'nce hazırlanan, Cumhurbaşkanı onayladığı formül şöyle özetleniyor: Siz Gümülcine Celal Bayar Lisesi'ndeki öğretmen sayısını arttırın, biz
Abone olYÖK ve Dışişleri Bakanlığı'nca hazırlanan, Cumhurbaşkanı Sezer'in de onayladığı formül şöyle: Siz Gümülcine Celal Bayar Lisesi'ndeki Türk öğretmen sayısını artırın, biz de Ruhban Okulu'nu açalım. Hükümet, 33 yıldır kapalı tutulan Heybeliada Ruhban Okulu'nun AB'ye uyum çalışmaları doğrultusunda yeniden açılmasına ilişkin Dışişleri Bakanlığı ile YÖK tarafından bulunan formülün uygulama şeklini karara bağladı. Aya Yorgi Vakfı bünyesinde ve Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde faaliyete geçmesi öngörülen okulla ilgili Bakanlar Kurulu'nda özel bir karar alınacak. Türkiye ile Yunanistan arasındaki 'karşılıklık' ilkesi gözetilerek alınacak karar gereğince Yunanistan'a 'Gümülcine Celal Bayar Lisesi'ndeki Türk öğretmen sayısını artırın' koşulu sunulacak. Hükümet, bu koşul çerçevesinde yapılacak görüşmeler ışığında ruhban okulunun açılışına ilişkin takvim çalışmalarını AB bürokrasisiyle birlikte yürütecek. Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılmasına ilişkin hukuki çerçeveyi YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'le birlikte belirleyen Dışişleri Bakanlığı ekibi, ilgili dosyayı Başbakanlığa sundu. Diplomatik kaynaklar, "Bu iş, bürokrasi açısından bitti. Dışişleri ve YÖK bürokrasisinin hukuki çerçeve çalışmalarında uzlaştığı nokta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından da benimsendi. Bizim beklentimiz siyasi kararın AB aralık zirvesinden önce çıkmasıdır" diye konuştu. Hukuki çerçeve konusunda bilgi veren YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç de, okulun Aya Yorgi Vakfı bünyesinde Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde faaliyete geçebileceğini söyledi. "Okul, tıpkı eskiden olduğu gibi önlisans programı olur. Artık bu konuda son kararı Bakanlar Kurulu verecek ve sorun çözülecek" diyen Teziç, okulun denetiminin Milli Eğitim'de olması gereğini de şöyle anlattı: "Ruhban okullarının üniversite veya ilahiyat fakültesine bağlanması söz konusu olamaz. Eğer bu okulu üniversite bünyesine alırsanız, her şeyden önce dini giysilerle eğitimi yani türbanı üniversitelerde yasallaştırmış olursunuz. Oysa bu okulun kendine özgü, genellenemez bir durumu var." YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, ruhban okulunun açılmasındaki 'siyasi boyut'a da dikkati çekerken, "Burada karşılıklık ilkesi var. Bizim de Batı Trakya'daki okullarımızla ilgili taleplerimizin yerine getirilmesi, iki ülke arasındaki hukukun gereğidir. AB hukuku da bunu öngörür" dedi. Olayda Teziç'in sözünü ettiği 'karşılıklık' ilkesinin, okulla ilgili Bakanlar Kurulu kararı alınırken ön planda tutulacağını anlatan Başbakanlık kaynakları da, bu ilkenin uygulanmasının ilk aşamada Yunanistan'a 'Gümülcine Celal Bayar Lisesi'ndeki öğretmen sayısını artırın, okulu hemen açalım' önerisi götürülerek sağlanacağını belirtti. Yunanistan'ın bu teklif üzerinden Türkiye'yle yapacağı görüşmelerin okulun açılışında doğrudan rol oynayacağını vurgulayan kaynaklar, görüşmelerde Batı Trakya'daki Türk azınlığın eğitim hakkının korunmasına ilişkin beklentilerin öne çıkacağını kaydetti. Kaynaklar, "Yunanistan'la görüşmeler ışığında okulun açılışına ilişkin takvim çalışmalarını da AB bürokrasisiyle yapmayı planlıyoruz" dedi. Batı Trakya'da eğitim zor Batı Trakya'daki Türklerin resmi olarak 230 azınlık ilkokulu, iki ortaokul-lisesiyle (Gümülcine Celal Bayar ve İskeçe Muzaffer Salih liseleri) iki medresesi bulunuyor. Bu okullarda eğitim dili ikili. Tarih, coğrafya, vatandaşlık ve çevre eğitimi Yunanca, matematik, fizik, kimya, din, sanat ve beden eğitimi Türkçe işleniyor. Ancak, 1995'teki bir düzenlemeyle İskeçe'deki bazı Türk okullarında daha önce Türkçe okutulan beden eğitimi, resim, müzik gibi dersler Yunan öğretmenlerce Yunanca verilmeye başlandı. Yunanistan ile Türkiye arasında 1953'te varılan mutabakat çerçevesinde her yıl Batı Trakya ve İstanbul'a 25 öğretmen gönderilmesi öngörüldü, 1955'te öğretmen sayısı 35'e çıkarıldı. Ancak zamanla Yunanistan, Batı Trakya azınlık okullarına Türkiye'den gönderilecek öğretmen sayısını azalttı ve bunu 16 öğretmene indirdi. Batı Trakya'daki Türk okullarında görevli bulunan Batı Trakyalı Müslüman Türk öğretmenler formasyonsuz, formasyonlu ve Selanik Özel Pedagoji Akademili öğretmenler olmak üzere üç gruba ayrılıyor. Batı Trakya'ya Türkiye'den gönderilen kitaplara Yunan hükümeti onay vermediği için 2000 yılına kadar 1966 basım tarihli kitaplar okutuldu, liselere kura sistemiyle öğrenciler seçilerek, Türk azınlığın eğitim hakkı engellendi. AB üyesi olan Yunanistan, bütçesinden Batı Trakya Müslüman Türk okullarına düzenli yardımda bulunmayı reddediyor. Haber: Hilal Köylü Kaynak: Radikal Gazetesi