Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Digitürk'ün sahibi ve yöneticilerini bölücülük yapmakla suçladı. Suçlamanın nedeni ise yayınlanan "Küçük Özgürlük" adlı film.
Abone olRadyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Digitürk'ün sahibi ve yöneticilerini bölücülük yapmakla suçladı. RTÜK suç duyurusunda, Digitürk yayın kuşağında yer alan sinema kanallarında yayınlanan "Küçük Özgürlük" filmiyle ulusal bütünlüğe, Anayasa'ya ve yayın ilkelerinde yer alan temel ilkelere aykırı davranıldığını belirterek sorumluların yargılanmasını istedi. RTÜK, Digitürk üzerinden yayın yapan Primemax ve Primemax 2 kanallarını, yayımladıkları "Küçük Özgürlük" filminde "bölücülük propagandası yapıldığı" gerekçesiyle süresiz kapatmıştı. Digitürk ise bu kanalların yerine GoldMax ve GoldMax 2 adlı iki kanal yayına sokmuştu. RTÜK vekili avukat Mustafa Uluğ, geçtiğimiz günlerde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na Digital Platform İliteşim Hizmetleri şirketinin sahip ve yöneticileri hakkında Anayasa'ya aykırı davrandıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, Kasım 2004'te Digitürk kanallarında bir kaç kez yayınlanan "Küçük Özgürlük" filminde yayınlanan mesajlarla, iletim sınırlarının aşıldığının tespit edildiği kaydedildi. İletişim kuruluşunun, ilettiği yayınlarla kendi toplumuna zarar veremeyeceği belirtilen dilekçede, "Kanalın terörizme, bölücülüğe karşı yürütülen ulusal politikaları zedeleyici yayın yapması üstlendiği kamu hizmeti ve sorumluluk anlayışıyla bağdaşmamaktadır" denildi. Platform işletmecilerinin Anayasa ilkelerini ihlal ettiği belirtilen suç duyurusunda, kuruluşun sahip ve yöneticileri hakkında kamu davası açılarak yargılanmaları talep edildi. KANAL KAPATAN FİLM, ''KÜÇÜK ÖZGÜRLÜK'' RTÜK tarafından “sakıncalı” bulunan Yüksel Yavuz’un “Küçük Özgürlük Filmi” filmi, televizyonda yayınlanmadan önce Cannes, Ankara, İstanbul ve Antalya film festivallerinin oe arasında yer aldığı bir çok ulusal ve uluslararası festivalde gösterilmişti. 15. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde "En İyi Ulusal Uzun Film Ödülü"nü kazanan film, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın denetiminden geçip "Eser İşletme Belgesi" alarak gösterime girmişti. Film, hem seyirci hem de sinema yazarları nezdinde 2004 yılının en iyi filmlerinden biri olarak gösterilmişti. Küçük Özgürlük'te, altı-yedi yaşında anne ve babasını kaybeden Baran'ın akrabaları aracılığıyla Almanya'daki amcasının yanına gönderilmesi, orada fazla tanımadığı bir kültüre alışmaya çalışması ve Afrika'dan gelen kendi yaşındaki insanlarla arkadaşlık kurmasını anlatıyor.