Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahit Akman, yayınlarla ilgili ihlallere karşı etkin bir mücadele imkanı bulunmadığını belirtti.
Abone olAkman, "RTÜK, denetim noktasında yayıncı kuruluşların iç denetim mekanizmalarını kurmalarını ve yayıncılarla karşılıklı diyaloğu son derece önemsemektedir" dedi. Akman, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, RTÜK’ün 2006 Mali Yılı Bütçesi’nin görüşülmesi sırasında komisyon üyelerine bilgi verdi. Türkiye’de 24 ulusal, 16 bölgesel ve 213 yerel olmak üzere toplam 2 televizyon kuruluşu; 36 ulusal, 102 bölgesel ve 952 yerel olmak üzere 1090 radyo kuruluşu bulunduğunu kaydeden Akman, televizyon yayını yapmak isteyen 87, radyo yayını yapmak isteyen 48 kuruluşa, uydudan yayın yapmaları için gerekli lisans ve yayın izinlerinin verildiğini ifade etti. RTÜK’ün, 1994 yılındaki ilk oluşumundan bugüne kadar geçen 11 yıllık sürede çeşitli nedenlerle çözülemeyen sorunların başında, yayıncıların karasal frekanslarının bedelsiz kullanımının geldiğini belirten Akman, "Bu sorunun çözümü amacıyla yeni RTÜK oluşturulduktan sonra somut öneriler geliştirilmiş, bu öneriler, 7 Ekim 2005 tarihinde toplanan Haberleşme Yüksek Kurulu’nda karara bağlanmıştır" diye konuştu. Akman, şöyle devam etti: "Bu kararlara göre 2006 yılı başından itibaren, karasal frekans kullanan radyo ve televizyonlardan yıllık frekans kullanım bedeli alınması, kullanılan vericilerin güç ve teknik özellikler bakımından standart hale getirilmesi ve Telekomünikasyon Kurumu bünyesindeki Spektrum İzleme Sistemi’nin, radyo ve televizyon frekanslarının denetimi için RTÜK kullanımına açılması planlanmaktadır. Ayrıca Haberleşme Yüksek Kurulu toplantısında, televizyon yayın teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak mevcut frekansların daha etkin ve verimli kullanımını temin eden karasal sayısal yayına geçiş için frekans karmaşasının yaşandığı Ankara, İstanbul ve İzmir illeri öncelikli olmak üzere, TRT ve özel yayıncıların birlikte deneme yayınlarına başlaması karara bağlanmıştır." RTÜK’ün kuruluşundan itibaren süregelen problemlerden birinin de ülkede yayın yapan tüm radyo ve televizyon yayınlarının denetim altına alınması olduğunu kaydeden Akman, RTÜK merkezinde kısıtlı teknik imkanlarla merkeze ulaşan yayınların denetimine çalışıldığını, bölgesel ve yerel yayınların denetimi için de İçişleri Bakanlığı’ndan yardım alındığını söyledi. "DENETİM SİSTEMİ YETERSİZ" Zahit Akman, ancak bu denetim sisteminin, gerek kullanılan teknoloji, gerekse işleyiş olarak yeterli olmadığını, bu sorunun çözümü amacıyla sayısal kayıt arşiv ve analiz sisteminin kurulması için çalışmalara başlandığını belirterek, "Data hatları vasıtasıyla merkeze uydu üzerinden ulaşmayan radyo ve televizyonların iletimi ve tüm yayınların, kurulacak bir arşiv sistemine kaydedilmesi planlanıyor" dedi. Akman, RTÜK’ün, yayın izleme ve değerlendirme çalışmalarını, eldeki imkanlar çerçevesinde titizlikle ve hassasiyetle sürdürdüğünü belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "RTÜK, programlar yayınlandıktan sonra ilgili yasa hükümlerine uygunluk açısından denetlemekte olup, Üst Kurul’un, programlara yayından önce müdahale etme veya programları yayından kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Radyo ve televizyon yayınları uzmanlarımızca, yasa hükümlerine aykırı yayınlar için rapor düzenlenmekte, bu raporlar ve yayın kopyaları Üst Kurul tarafından değerlendirilerek, gerektiğinde kuruluşlara müeyyide uygulanmaktadır. Ancak yayınlarla ilgili ihlallere karşı etkin mücadele etme imkanı maalesef mümkün olamamaktadır. Yasanın ilgili hükümlerine göre; yasayı ihlal eden yayın kuruluşlarına sırasıyla uyarı/özür dileme, program durdurma, para cezası ve geçici yayın durdurma cezası uygulanması söz konusudur. Yayınların izlenmesi, raporların düzenlemesi ve Üst Kurul’a sunulması, Üst Kurul tarafından karar ihdas edilmesi, kararın yayın kuruluşuna tebliğ edilmesi, uyarı cezasını gerektiren haller dışında ilgili kuruluştan savunma istenmesi, gelen savunmaların değerlendirilerek karara bağlanması, Üst Kurul’un verdiği kararın ilgili kuruluşa tebliğ edilmesi ile idari işlemler tamamlanmaktadır." Üst Kurul’un müeyyide kararlarına karşı yayın kuruluşlarınca idari yargıya yapılan başvurularla hukuki sürecin başladığını bildiren Akman, bu durumda yayın kuruluşuna müeyyide uygulanması için yasal sürecin seyrinin beklendiğini kaydetti. Akman, "Çünkü cezalar kademeli olup, verilen bir ceza hukuken kesinleşmeden aynı programla ilgili yeni bir değerlendirme yapılamamaktadır. Buna karşılık televizyon programları dönemlik bölümler halinde hazırlanmakta ve hukuki sürecin beklenmesi nedeniyle çoğu zaman yasayı ihlal eden bir programa müeyyide uygulanması, program yayını bittikten sonra mümkün olabilmektedir" diye konuştu. İÇ DENETİM MEKANİZMALARI RTÜK’ü denetim noktasında yayıncı kuruluşların iç denetim mekanizmalarını kurmalarını ve yayıncılarla karşılıklı diyaloğu son derece önemsediğini ifade eden Akman, RTÜK’ün yayıncılık sektöründe yayın içerikleri itibariyle bugün görülen sorunların aşılmasında yayıncı kuruluşların iç denetim mekanizmalarını kurmalarının ve geliştirmelerinin çözüme büyük katkılar sağlayacağı inancında olduğunu bildirdi. Radyo ve televizyon yayınları ile ilgili eğilimlerin belirlenmesi amacıyla hizmet veren 178 ALO RTÜK sisteminin revize edileceğini anlatan RTÜK Başkanı Akman, "Böylece eskiye oranla çok daha cüzi bir ücret karşılığında tüm Türkiye’den vatandaşların yayınlarla ilgili beğeni ve şikayetlerini RTÜK’e ulaştırmaları sağlanacaktır. Bugün itibariyle günde 100 dolayında yapılan başvuruların bine yükseltilmesi amaçlanmaktadır" şeklinde konuştu. Çocuk ve gençlerin zararlı yayınlardan korunmasına yönelik olarak geliştirilen "akıllı işaretler" adlı koruyucu sembol sistemiyle ilgili çalışmalarda son aşamaya gelindiğini bildiren Akman, ancak çalışmalarda yayıncıların yer almaması, Avrupa ülkelerindeki uygulamaların, Türkiye koşulları göz önünde bulundurulmaksızın olduğu gibi alınması nedeniyle sistemin uygulanmasının kısa bir süre ertelendiğini, 2006 yılının ilk aylarından itibaren bu uygulamaya geçilmesinin planlandığını ifade etti. ROJ TV’NİN YAYINLARI RTÜK’ün, çeşitli ülkelerden uydu aracılığıyla iletilen bölücü içerikli yayınların engellenmesine yönelik çalışmalar da yürüttüğünü anlatan Akman, "Danimarka’dan ülkemize yönelik bölücü içerikli yayın yapan ROJ TV’nin yayınlarının durdurulmasına yönelik olarak da başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumlarla koordineli olarak çalışılmakta olup, söz konusu kuruluşla ilgili gerekli takibat, Danimarka tarafından başlatılmıştır" diye konuştu. RTÜK Başkanı Akman, şöyle devam etti: "Burada çok ciddi bir soruna dikkatinizi çekmek istiyorum. Şu anda ülkemizde hiçbir denetime tabi olmayan ve uydu üzerinden yurt dışı kaynaklı yayın, çanak antenlerle izlenmektedir. Ülkemizde yaklaşık 5 milyon çanak anten olduğu ifade edilmektedir. Ülkemizin maddi ve kültürel olarak gelişmemiş bölgelerinde çanak antenlerin daha fazla kullanıldığı belirtilmektedir. Hiçbir şekilde denetlenemeyen sakıncalı yayınlar evlerimize ulaşmakta ve ciddi tahribata neden olmaktadır. Yeni yapılacak yasal düzenleme kapsamında bu hususun da Yüce Meclis tarafından dikkate alınmasında yarar görülmektedir." Akman, RTÜK’ün 2006 yılı bütçesinin 100 milyon 767 bin 375 YTL olarak öngörüldüğünü de sözlerine ekledi.