Robert Pollock, Erdoğan'ın, Özal'dan sonra Türkiye'nin en popüler lideri olduğunu yazdı
Abone olGeçtiğimiz sene Türkiye'de Amerikan karşıtlığı ile ilgili yazdığı makalesiyle Türkiye'nin büyük tepkisini çeken Amerikan Wall Street Journal Gazetesi yazarlarından Robert Pollock bugün yayınlanan yazısında Başbakan Erdoğan için, "Zeki, kendinden emin ve insani" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin büyük tepkisini çeken, geçen yıl yazdığı makalenin ardından, bugün yayınlanan makalesinde Başbakan Erdoğan için, "Zeki, kendinden emin ve insani" ifadeleri kullanan Wall Street Journal Gazetesi yazarı Robert Pollock, Erdoğan'ın, Özal'dan sonra Türkiye'nin en popüler lideri olduğunu yazdı. Başbakan Erdoğan ile Ankara'da biraraya gelen ve Kurtlar Vadisi: Irak filmi ile ilgili de konuşan Pollock, Erdoğan'ın Türkiye"de Turgut Özal'dan sonraki en popular siyasi lider olduğunu ve bu yüzden 2007 yılı genel seçimlerinde karşısında rakibi bulunmadığını yazdı. Erdoğan'ın ABD ile stratejik ortaklığa verdiği değeri bir kez daha yinelediğini ancak açıkça Kurtlar Vadisi: Irak filmini de kınamadığını belirten Pollock, ABD askerilerinin yanlış yansıtıldığı, filmin ikinci dünya savaşından bu yana din ve ırk anlamında en bölücü film olduğunu söyledi. Erdoğan'ın filmde yaşanan "ABD askerlerinin organlarını çalmak için Iraklı sivilleri öldürdüğü" ile ilgili sahneleri "Bu tür şeyler Irak'ta değilse, dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşanıyor.Bazı yoksul insanlar bu tur yollara para için başvurabilir" diye yorumlamasını hayal kırıklığı ile karşıladığını da belirten Pollock " Erdoğan medeniyetler birliği istediğini söylüyor. Türkiye'nin Doğu ve Batı arasında bir köprü rolü görmesini istediğini söylüyor. Ancak böyle bir rol bu tur haysiyet kırıcı konularda daha fazla liderlik gerektirir" ifadelerini kullanıyor. Erdoğan'ın ABD'nin Türkiye'deki imajının iyileşmesi için Irak'ta yaşanan gelişmeleri kilit olarak gördüğüne değinen yazar, başbakanın "ABD ile Ortadoğu'da demokrasinin yerleşmesi yönündeki amacımız aynı. Ancak biz tüm sorunların müzakere masasında çözüleceğine inanıyoruz. İteleyerek, baskı uygulayarak sonuç alınamaz. Sonuç olarak ABD ile ayni fikirleri paylaşıyoruz ancak metotlarımız farklı" sözlerine yer veriyor.
Makalede,ABD ve Türkiye'nin uygulamada farklılık gösterdiği konulardan birinin İsrail-Filistin sorunu olduğu belirtiliyor ve ABD ve İsrail'in Hamas'I silahsızlanana kadar izole etmekten yana tavır sergilediğini ancak Türkiye'nin Hamas liderlerini Ankara'ya davet ettiğine değiniliyor. Başbakana İran'ın nükleer silah programından korkup korkmadığına ilişkin bir soru da soran Pollock Erdoğan'ın verdiği yanıtta "Neden korkalım. Biz NATO üyesiyiz. Sovyetler Birliği ile yıllarca komşu kaldık. O zaman korkmuyorduk, simdi niye korkalım" sözlerini kullandığını belirtiyor. Erdoğan'ın iktidara geldiği günden bu yana Atatürk'ün kurduğu laik Cumhuriyeti kökünden değiştirmek gayesi taşıdığından şüphelenildiğini belirten Pollock, kendisinin böyle bir düşünceye inanmak için hiçbir neden göremediğini söyleyerek Erdoğan'ın partisinin savunduğu değerleri, ABD'deki Mormonlar'a benzetiyor. Hıristiyanlık'ın bir kolu olan Mormonlar içki, ve sigarı yasaklamakla biliniyor.
Erdoğan'ın muhafazakarlığını Amerikan orta yol muhafazakarlığıyla eşdeğer tutan Pollock, Erdoğan'ın gerçekten bütün bölgesel sorunların müzakere masasında çözüleceği gibi duygusal bir yaklaşıma inanıp inanmadığını sorgularken, bu tur bir yaklaşımın Türkiye'nin ABD'den kendini uzak tutarak da dünya sahnesinde önemli rol oynayabileceği tavsiyesinde bulunan danışmanlardan kaynaklanabileceğini söylüyor. "Erdoğan Iran konusundaki kendinden emin tavrın NATO'nun Türkiye'nin arkasında olduğundan kaynaklandığını göremiyor mu?" diye soran Pollock, nihayetinde stratejik ortaklıkların tasa yazılmış olmadığına da dikkat çekiyor.