HATAY'da, 'cennetten bir kare' diye satış yapılan 250 daireli Rönesans Rezidans depremde yıkıldı. Rezidansı yapan müteahhid yurt dışına kaçarken İstanbul Havalimanı'nda yakalanmıştı. Dün tutuklanan müteahhid Mehmet Yaşar Coşkun'un ifadesi ortaya çıktı.
Abone olTürkiye'yi sarsan büyük depremde Antakya'da yıkılan 250 daireli Rönesans Rezidans'ın müteahhidi Antis Yapı'nın ortaklarından Mehmet Yaşar Coşkun, yanında ciddi miktarda nakit parayla yurt dışına kaçmaya çalışırken İstanbul Havalimanı'nda yakalandı.
İhbar üzerine Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından talimat verilerek yakalanan Coşkun, gözaltına alınarak Emniyet'e götürüldü. İfade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Coşkun, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
İfadesi ortaya çıktı: Bir ilgisi yok
Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Hatay’daki Rönesans Rezidans’ın tutuklu müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, savcılık ifadesinde binanın neden yıkıldığını bilmediğini, binanın depremde yıkılmasıyla Karadağ’a gitmek istemesinin bir ilgisinin bulunmadığını iddia etti.
Depremin ardından Karadağ’ın başkenti Podgorica’ya kaçmaya çalıştığı sırada İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alınan ve bugün çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanan Coşkun, savcılık ifadesinde, Antis Yapı İnşaat firmasının sahibi ve müteahhidi olduğunu belirtti.
Firmanın diğer ortağının kardeşi olduğunu söyleyen Coşkun, Rönesans Rezidans’ın ortağı olduğu firma tarafından yapıldığını aktardı.
2013 yılında tamamlandı
Rönesans Rezidans’ın 4 blok, 249 bağımsız bölüm ve alt katta iki otoparktan oluştuğunu ifade eden Mehmet Yaşar Coşkun, 2011’de yapımına başlanan binanın 2013'te tamamlandığını anlattı. Coşkun, ifadesinde şunları ileri sürdü:
“İki yıllık inşaat sürecinde herhangi bir sıkıntı çıkmadı, kazasız bir şekilde inşaatı bitirdik. Bina 10 yıldır kullanımdaydı, bu süre zarfında herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Binada sonradan herhangi bir esaslı değişiklik yapılmadı, mevzuatta öngörülen tüm işlemleri yerine getirdik. Biz betonarme kaba inşaatını İstanbul merkezli Yapı İnşaat isimli firmaya vermiştik. Hatırladığım kadarıyla bu firma da iki ortaklıydı.”
Rönesans Rezidans gibi çok bina inşa ettiğini söyleyen Coşkun, Antakya’da 75. Yıl Bulvarı üzerindeki bir binanın da kendileri tarafından yapıldığını, Rönesans dışındaki binalarında sıkıntılı bir durum olmadığı bilgisini aldığını savundu.
"Neden yıkıldı ben de bilmiyorum"
Mehmet Yaşar Coşkun, ifadesine şöyle devam etti:
*Rönesans Rezidans’ın neden yıkıldığını ben de bilmiyorum. Rönesans Rezidans’ın zemin etüdü yapılmış ve sağlam durumdaydı. Tüm ruhsatları alındı, hem belediye hem yapı denetim firması tarafından bizzat yerinde gerekli numuneler alınmak suretiyle gerekli incelemeler yapıldı, kontrolleri sağlandı. Bu aşamalarda hiçbir sıkıntı çıkmadı. Hatta biz Rönesans Rezidans’ı inşa ederken yapımını aşama aşama fotoğraf ve video kaydına aldık.
"Tüm depremlerden farklı olduğu için yıkıldı"
*Bunların bilgisayarlarda kayıtlı olduğunu düşünüyorum. Temin edebilirsem bilahare ibraz edeceğim. Rönesans Rezidans ile ilgili aklıma gelen tek bir şey var; depremin dalga boyunun bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm depremlerden farklı olması diye düşünüyorum.
*Ayrıca deprem yeryüzüne çok yakın birkaç kilometrelik mesafede olduğu için de yıkım olmuş olabilir. 6 Şubat’ta art arda iki deprem yaşandı.
"Ben deprem uzmanı değilim"
*İkinci deprem, merkez üssü Elbistan olan deprem daha şiddetli bir depremdi. Ben deprem uzmanı değilim bu söylediklerim tahmine dayalı değerlendirmelerimdir.
"Gitmeyi daha önce planladım"
İnşaat firması olarak Karadağ'da da inşaatları olduğunu öne süren Coşkun, buradaki yapıların tapularını vermeleri gerektiğini ve bu ülkeye gitmeyi daha önceden planladığını iddia etti.
"İşlerim dolayısıyla gidiyorum"
Coşkun, kayınpederinin kalça kemiğini kırması nedeniyle bu ülkeye gidişinin geciktiğini savunarak, “Her ne kadar Karadağ’a gidişim önceden planlanmış olsa da uçak biletini 8 Şubat günü aldım. Rönesans Rezidans isimli yapının depremden etkilenip yıkılmasıyla benim Karadağ ülkesine gidişim arasında herhangi bir ilişki yoktur. Ben kesinlikle soruşturmadan kaçmak için Karadağ ülkesine gitmeye çalışmadım. İşlerim dolayısıyla Karadağ ülkesine gidecektim. Biz plan, proje ve mevzuata uygun bir inşaat yaptık. Bu nedenle üzerime atılı suçu kabul etmiyorum."
Avukatı da açıklama yaptı
Coşkun’un avukatı Kübra Kalkan Çolakoğlu ise Coşkun’un aile dostu olduğunu ifade etti. Kendisinin ve müvekkilinin depremde çok sayıda akrabasını kaybettiğini söyleyen avukat Çolakoğlu, müvekkilinin firmasının yaklaşık 30 yıllık bir firma olduğunu vurguladı.
"Yaptığı binalar sağlam"
Rönesans Rezidans dışında, firmanın yaptığı diğer binaların sağlam olduğunu savunan avukat Çolakoğlu, “Yaptığı tüm binalar sapasağlam ayaktayken bir bina çöktü diye müvekkilim sorumlu tutulmaktadır.” dedi. Avukat Çolakoğlu, şöyle devam etti:
“Kamuoyunda bir suçlu, bir fail aranmaktadır. Bu fail de müvekkilim olarak belirlenmiştir. Bir basın mensubunun yaptığı haber dolayısıyla müvekkilim ortaya atılmıştır. Diğer binaları yapanlarla ilgili herhangi bir şey yapılmazken müvekkilim sürekli kamuoyunda tartışılmaktadır.”
Coşkun’un son bir yıl içinde yaklaşık 10 defa Karadağ’a gittiğini belirten Çolakoğlu, müvekkilinin bu ülkeye gidişinin kaçma amaçlı olmadığını iddia etti.
"Basın haber yaptığı için üzerine gidildi"
Avukat Çolakoğlu, şunları kaydetti:
“Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, basına yaptığı açıklamada Rönesans Rezidans’ı inşa eden müvekkilimin üzerine çok gidilmemesi gerektiğini, kendisinin yani müvekkilimin idealist bir insan olduğunu, şu an bina yıkımlarının hangi nedenden kaynaklandığının bilinmediğini, müteahhitlerin üzerine bu aşamada çok gidilmemesi gerektiği yönünde ifadede bulundu. Yani özetlemek gerekirse Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş müvekkilimin lehine açıklama yapmıştır. Müvekkilimin durumu tamamen basının yaptığı haberler sebebiyle bu aşamaya gelmiş ve soruşturma başlamıştır.”
Gerekli incelemeler yapıldığında mevzuata uygun binanın yapıldığının ortaya çıkacağını iddia eden Çolakoğlu, suçlamaları kabul etmediklerini bildirdi.