BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Romanya'da hükümet ve büyücüler karşı karşıya

Falcılar, büyücüler, tüketici haklarına uymalı mı? Baktıkları fal doğru çıkmazsa, müşterilerine parayı geri versinler mi? Tartışmayı Tarık Demirkan aktarıyor.

Abone ol

Geçtiğimiz hafta Romanya’da büyücüler, falcılar ve cadılar ayaklandı.

Ülkenin bu en gizemli mesleğini sürdüren, ve elbette işin doğası gereği çoğunluğu kadın olan büyü erbabını fena halde kızdıran gelişme, ülkede bundan böyle fala bakmanın da garantili hale getirilmesi.

Hükümet tarafından verilen, ve Senato’da kabul edilip şimdi de meclis önüne getirilen yasa taslağına göre, büyücülerin, falcıların ve cadıların kendilerine başvuran ve geleceği öğrenmek isteyen müşterilerine yönelik hayatla ilgili öngörüleri eğer doğru çıkmazsa, bu durumda büyü erbabı parayı geri vermek zorunda.

Kendinden emin her medyum gibi, Romanya büyücüleri, falcıları ve cadıları da elbette fala baktırtan kişiye söylediklerinin doğru çıkacağını düşünüyorlar. Ancak, düzenledikleri basın toplantısında, gökkuşağının tüm renklerini içeren kıyafetiyle gazetecilere açıklama yapan büyücüler temsilcisinin de söylediği gibi, bazı durumlarda fal çıkmayabilir. Hangi durumlarda mı? Mesela fala baktıran kişi falcının sorularına içten ve doğru yanıt vermezse, fal da hatalı yön gösterebilir. Bu yüzden, diyor Romanya falcıları, eğer fal çıkmazsa bu bizim sorunumuz değil, fala baktıranın sorunudur.

Tüm bunlar bir şaka değil.

Meslek örgütü

Romanya parlamentosu şu günlerde, gerçekten de ülkedeki efsun erbabının burnunu sürtecek yasalar hazırlamakla meşgul.

Aslında Romanya büyücülerinin hükümetle papaz olması, ilk kez ortaya çıkan bir durum değil.

2010 yılının sonunda, Romanya hükümeti ülkede gizli gizli faaliyet gösteren ve çok yaygın bir şekilde de rağbet gören falcılığı, ekonomik anlamda kayıt altına almak için bir kurnazlık düşünmüştü.

İşte 2010 yılı sonunda çıkan yasa, Romanya’da büyücülüğü, falcılığı ve hatta cadılığı resmen meslek ilan etmiş, ve ardından da her meslek gibi bu mesleği icra edenlerin de vergilerini, SSK primlerini ve diğer yükümlülüklerini resmen ödemeleri gerektiğini belirlemişti.

Bu yasa Romanya’da büyü erbanının kazan kaldırmasıyla sonuçlanmıştı.

Romanya büyücüleri, icra ettikleri işin, hükümet tarafından hizmet sektörü içine çekilmesinin, büyü üzerindeki esrarengiz havayı yok edeceğini, dolayısıyla işlerinin sıradan bir iş haline gelip, çalışma koşullarının zorlaşacağını öne sürseler de, herkesin de tahmin ettiği gibi asıl gerekçe, çok daha somuttu; Bundan böyle Romanya falcıları için KDV’den, gelir vergisine, muhasebeciden SSK primine kadar bir sürü ek masraf çıkacaktı ve bu da elbette hoşlarına gitmiyordu.

Büyücülerin intikamı

Romanya medyumları, falcıları, büyücü ve cadıları önce bir araya gelip, bu işi durdurmayı denediler.

Meslek örgütleriyle lobi faaliyetlerine girdiler.

Hükümetle, muhalefetle, parlamento temsilcileriyle, tüketici dernekleriyle görüştüler. Bu yeni yasanın ülkede insanların fala baktırarak geleceklerini öğrenme özgürlüğünü kısıtlayacağını kanıtlamaya çalıştılar.

Ama ne yaparlarsa yapsınlar, hükümet nuh diyor peygamber demiyordu.

Yani ülkede büyücüleri kayıt altına alacak yasadan vazgeçmiyordu.

Sonunda Romanya büyücüleri en son silahlarına sarıldılar ve Romanya hükümetine bir ültimatom verdiler; eğer bu yasa geri alınmazsa, Romanya medyumları, büyücüleri, falcıları ve cadıları bir araya gelip nefeslerini birleştirip, Romanya hükümetine kara büyü yapacaklardı!

Ve sonunda yaptılar da!

İşler açılıyor

Tuna nehri kıyısında toplanıp efsunlu kelimeler okuyan, sağa sola üfleyen, sihirli malzmelerini birbirine değdiren, esrarlı dünyalarından yardım isteyen yüzlerce büyücü hükümete kara büyü yapıp, beddualarının somut malzemelerini nehrin sularına attılar.

Büyücülerin öfkesi elbette hükümet tarafından tebessümle karşılandı.

Peki sonuç ne oldu; Kara büyünün elle tutulur sonuçları konusunda rivayet muhtelif, kimileri hükümetin göreve devam ettiğini, yani büyünün tutmadığını ileri sürse de, kimileri ise, büyüden birkaç hafta sonra Romanya’nın Schengen topluluğuna alınmasının Almanya ve Fransa tarafından engellenmesinde, büyücülerin parmağını görüyor. Elbette bu söylentinin yaygınlaşmasında büyücülerin halkla ilişkiler çalışmasının rolü büyük.

Tüm bu olup bitenler, bir yandan Romanya cadılarının, büyücülerinin ve falcılarının hükümet tarafından sıkıştırılması gibi algılansa da, bazılarına göre de, süreç Romanya medyumlarının önünü iyice açıyor.

Öyle ya, reklamın iyisi kötüsü olmaz! Önemli olan markanın adından sürekli söz ettirmesidir.