Romancıların büyük Mevlana ayıbı!
Son yıllarda artan Mevlana'yı konu alan romanların çoğunda eksik va hatalı bilgiler olduğu ortaya çıktı.
Abone olSelçuk Üniversitesi Mevlana Araştırmaları Enstitüsü tarafından Mevlana’nın 737’inci Vuslat Yıldönümü Etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Mevlana Araştırmalarında Kaynak Kullanımının Önemi” konulu panelde, yanlış kaynakların toplumda Büyük Mutasavvufa bakış açısını değiştirdiği vurgulandı.
Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele Mevlana Araştırmaları Enstitüsü MüdürüYrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler’in yanısıra Kırıkkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu, Mevlana’nın 22’inci kuşaktan torunu olan Esin Çelebi Bayru, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
DETAYLI KAYNAK TARAMASI ÇOK ÖNEMLİ
Son yıllarda Şems-i Tebrizi ve Mevlana hakkında piyasaya çıkan kitapların detaylı kaynak araştırması yapılmadan kaleme alındığından yakınan Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, “Detaylı bir kaynak taraması yapmadan bir takım bilgileri ya da duyumları kaleme alırsanız bunlar yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilir. Bu da tarihi gerçeklere yapılan büyük bir ayıptır. Bugün ne yazık ki Mevlana ve Şems hakkında yeni çıkan bir çok eserde bu eksikliği görüyoruz. Detaylı kaynak taraması yapılmadan yazılan bu romanları okuyanların Şems’e ve Mevlana’ya bakışı değişiyor. Bazılarının bu nedenle Şems’e kötü gözle bakar hale geldiğini söyleyebilirim. Her konunun bir üstadı vardır, yazarlar bu konuda araştırma yapan akademisyenlerimize başvurulmalıdır. Bu yapılmadan yazılan eserlerin kalitesi de düşmektedir.” dedi.
“EFLAKİ OLMASAYDI MEVLANA’YI ANLAYAMAZDIK”
Mevlana’nın eserlerini inceleyip önemli menkıbelerle tarihe ışık tutan Ahmet Eflaki Dede’nin, Mevlana ve Mevlevilik hakkında araştırmalarda başvurulacak önemli bir kaynak olduğunu söyleyen Kırıkkale Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ ise, “Mevlevilik konusunda en önemli kaynaklar Eflaki’nindir. Mevlana ailesinden ayrılmamış birisi olarak halk diline yakınlığıyla eserleri büyük kitlelere ulaşmıştır. Mevlana’nın menkıbelerini toplayarak kendi üslubuyla anlatmıştır. Onun eserleri bugün de araştırma yapan bilim adamlarımıza güvenilir bir kaynak oluşturmaktadır.” dedi.