3. Roma Türk Film Festivali bugün Barberini sinemasında yapılan basın toplantısı ile başladı. Festival Onursal Başkanı Ferzan Özpetek, Türki...
Abone ol3. Roma Türk Film Festivali bugün Barberini sinemasında yapılan basın toplantısı ile başladı. Festival Onursal Başkanı Ferzan Özpetek, Türkiye Roma Büyükelçisi Hakkı Akil, Festival Onur Ödülüne layık görülen Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney, Uğur Yücel, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Faruk Şahin ve festival başkanı Serap Engin’in katıldığı basın toplantısına tartışmalar damgasını vurdu.
Roma Türk Filmleri Festivali Onur Ödülüne layık görülen ünlü yönetmen Yılmaz Güney’in ödülü takdim edilmek üzere davet edilen eşi Fatoş Güney İtalyanca olarak başladığı konuşmasında Yılmaz Güney’in yaşamını, hapiste geçirdiği yılları ve Türk ve Dünya sinemalarındaki önemini anlattı. Fatoş Güney, "Sanıyorum Yılmaz Güney hakkında en doğru değerlendirmeyi Başbakan yapmıştır; ’Yılmaz Güney’in filmlerine kulak verilseydi bugün bu acılar yaşanmayabilirdi’" ifadesini kullandı.
Festivalin açılış filmi Soğuk’un yönetmeni Uğur Yücel, "Eskiden yurtdışında Türk filmleri festivalleri gidilen ülkede kebapçıya gitmekten ibaret olan lokanta festivalleriydi, şu an gelinen nokta çok güzel. Roma ve İtalya bütün Türk sinemacıları için çok büyük önem taşıyor. Yeni Gerçekçilik akımı bizi ve özellikle bizden önce gelen jenerasyonu çok etkiledi. Bu nedenle zannediyorum ki gelen İtalyan izleyiciler Türk sinemasında kendi ülkelerine benzeyen lezzetler bulacaklardır. Yalnız yemek, fizik olarak değil, ruh olarak da benzerliklerimizi görecekler. Bu festivalde Yılmaz Güney’in bir kez daha onurlandırılması da ayrı bir anlam taşıyor benim için çünkü biz yaşayan sinemacıların onun karşısında her zaman saygı duruşu devam ediyor" açıklamasında bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Faruk Şahin Türk film endüstrisi hakkında bilgiler verdi ve Türkiye’nin yerli film izlenme oranında Dünya’da 3. sırada olduğunu belirtti. Müsteşar Yardımcısı Şahin İstanbul’da çekilen aksiyon filmlerine de değinirken kullandığı "özellikle ajan filmlerinin merkezi oldu" ifadesi salonda gülüşmelere yol açtı.
Festivalin sunumunun ardından İtalyan bir gazetecinin Yılmaz Güney’in filmlerinin Türkiye’de yasaklı olduğunu düşünerek sorduğu soru üzerine Ferzan Özpetek filmlerin yasaklı olmadığını ancak televizyonların Güney’in filmlerini ticari kaygılar nedeniyle göstermeyi tercih etmediğini ifade etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Faruk Şahin ise filmlerin yasaklı olmadığının altını çizerken Bakanlığın bünyesindeki Yılmaz Güney filmleri arşivlerinin set haline getirildiğini ve dileyenlere dağıtıldığını belirtti.
Müsteşar Yardımcısı Şahin’den sonra söz alan Fatoş Yılmaz, "O zaman sizlerin huzurunda ben burada Kültür Bakanlığı’ndan bir şey rica ediyorum. Yılmaz Güney’in filmlerinin TRT’de ve Kürtçe dublajlarını yaparak sunduğumuz TRT Şeş’de gösterilmesini talep ediyorum" ifadesinde bulundu.
Tekrar söz alan Faruk Şahin ise, "Türkiye’de onlarca özel kanal var ve bu özel kanalların açılmasından sonra TRT de özerk bir hale geldi, herhangi bir kanaldan farkı yok. TRT olabilir, başka bir kanal olabilir, hanımefendinin sevdiği, dostlarının olduğu kanallar olabilir, talep eden her kanala Bakanlığımızın set haline getirdiği Yılmaz Güney filmleri gönderebiliriz, isteyen istediği kadar gösterebilir" açıklamasını yapınca Fatoş Güney, "Hayır, ben özellikle milli kanal olan TRT’de ve açılım yapılan TRT Şeş’de Kürtçe dublajlarını yaptığımız Yılmaz Güney’in filmlerinin gösterimini yıllardır talep ediyorum, 20 yıldır talep ediyorum ve hala gerçekleşmiş değil. Umarım bundan sonra olur" şeklinde yanıt verdi.
İtalya’nın yüksek tirajlı gazetelerinden La Repubblica yazarı Marco Ansaldo festival programında Yılmaz Güney’in Türk rejisör olarak tanıtıldığını ancak basın toplantısı öncesinde gelen mailde Yılmaz Güney’in isminin önünde geçen "Türk" kelimesinin kaldırıldığına dikkat çekti ve bunun sebebini sordu. Festival başkanı Serap Engin söz konusu farkın tamamen matbaa ve yazım ile ilgili olduğunu belirtti.
Ferzan Özpetek ise soru üzerine zaman zaman sinirlendi ve "Polemik oluşturulacak bir konu değil. Bana da Türk-İtalyan yönetmen gibi tanımlamalarda bulunuluyor, ancak sadece yönetmen olarak anılmayı tercih ederim. Önemli olan konu bu festivalde Yılmaz Güney filmlerine özel bir bölüm ayırması yoksa Türk, Kürt gibi tanımlamaların burada bir önemi yok, kusura bakma" ifadelerini kullandı. Ferzan Özpetek gelen bir soru üzerine son filminin çekimlerinin bittiğini, montaj aşamasında olduğunu da belirtti.
Roma Türk Film Festivali 26-29 Eylül tarihlerinde Barberini sinemasında İtalyan film severlerle buluşacak. Festival’in "Usta’ya Saygı" bölümünde Yılmaz Güney’in Sürü, Arkadaş ve Umut filmleri gösterilecek. Açılış galası bu akşam Uğur Yücel’in Soğuk adlı filmi ile yapılacak festivalde Derviş Zaim’in "Devir", Deniz Akçay’ın "Köksüz" filmleriyle beraber 15 Türk filmi İtalyan sinemaseverlerin gösterimine sunulacak.