CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Rojava Katliamı ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.
Abone olİNTERNETHABER.COM- Tanrıkulu'nun açıklaması şöyle:
Ortadoğu politikasını çatışmalar üzerinden belirlemeye başlayan hükümet, özellikle Suriye’deki silahlı gruplarla kurduğu ittifaklarla sivilleri ölüm ve göçle karşı karşıya bırakıyor.
Özgür Suriye Ordusu’na bağlı El Nusra isimli silahlı grupların Kürt bölgesi Rojava’da sivillere yönelik katliam girişimlerinde bulunmasında doğrudan AKP hükümetinin bölge politikasının etkili olduğu açıktır. El Kaide’nin Suriye kolu olarak ortaya çıkan El Nusra’nın her türlü katliamı göze almasına karşı hükümetin henüz net bir karşı tutum göstermemesi de bunun adeta kanıtını oluşturmaktadır.
Dünyanın muhtelif yerlerinden gelip iddialara göre Türkiye üzerinden Suriye’ye geçen El Nusra’cıların sivillere yönelik katliam girişimlerine derhal dur denmelidir. AKP hükümeti, başta El Nusra olmak üzere sivillere yönelik katliamlara imza atan tüm silahlı gruplarla ilişkisini derhal kesmeli ve bunlara karşı tutum almalıdır.
Öte yandan iç savaşın yaşandığı Suriye’de, özellikle Rojava’da başta temel gıda ve ilaç olmak üzere her türlü temel insanî ihtiyaç malzemesi kıtlığı yaşanmaktadır. Rojava’ya insanî yardım toplanma girişimlerinin veya yardımları bölgeye ulaştırmaya çalışanların engellenmesi kabul edilemez. Hükümetin, Rojava’ya insanî yardımın önündeki tüm engelleri bir an önce kaldırması ve olası bir felakete karşı siviller lehine politika geliştirmesi gerekmektedir.
Suriye’ye silahlı grupların geçişine değil, insanî yardımın aktarılmasına olanak tanınmalıdır. Aksi halde başta Rojava olmak üzere tüm bölgede çok ciddi katliam ve toplu ölümlerin yaşanması işten bile değildir. Rojava Kürtlerini Özgür Suriye Ordusu’yla ittifak kurmaya zorlamak, sivilleri ateşe sürüklemektir. Zira bu tür dıştan yönlendirmeler, sivil insanları olası çatışmaların ortasında bırakmaktadır.
Hükümetin bölge politikasını barışçıl ve demokrat bir perspektifle yürütmesi, daha fazla kanın akmasına da engel olabilir.
Sivilleri hedef alan silahlı gruplarla ittifak kurmak veya onların palazlanmasına göz yummak, hangi amaçla yapılırsa yapılsın katliamlara, cinayetlere ortak olmaktır. Dolayısıyla da bu tür ittifakların, görmezden gelmelerin hiçbir siyasî, hukukî ve ahlakî meşruiyeti olamaz!