BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Rojava: IŞİD neden Kobani'yi hedef alıyor?

Suriye'de, Kürtlerin yoğun yaşadığı Rojava'nın Kobani bölgesinde 2 Temmuz'dan bu yana YPG ve IŞİD güçleri çatışma halinde. IŞİD'in kontrolü altına almaya çalıştığı Kobani'nin stratejik önemini bölgeyi tanıyan isimler anlattı. Çağıl Kasapoğlu'nun haberi.

Abone ol

Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin yoğun yaşadığı Kobani'de, 2 Temmuz'dan bu yana Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile Demokratik Birlik Partisi'nin askeri kanadı Halk Savunma Birlikleri (YPG) arasında yoğun çatışmalar yaşanıyor.

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Suriye savaşının başladığı 2011'den bu yana IŞİD ilk defa Kürt köylerini ele geçirdi. Kobani çevresinde IŞİD'in kontrolüne geçen köylerin sayısının 7-8 olduğuna dair haberler geliyor.

IŞİD'in Türkiye sınırı yakınlarındaki Cerablus'tan Kobani'ye yönelik saldırısının yerel güçler tarafından püskürtülmesinin ardından Kobani'yi doğudan ve güneyden kuşatmaya çalıştığı anlaşılıyor.

Bölgeden gelen haberlere göre, Türkiye'de Akçakale'nin karşısına denk gelen Tel Abyad ile yine Kargamış karşısındaki Cerablus IŞİD'in kontrolünde. Güneyde Rakka IŞİD'in kalesi konumunda, güney doğuya doğru Haseke de IŞİD'in denetiminde.

Arada kalan bölge de, Türkiye'de Suruç'un karşısına denk gelen çatışmaların yaşandığı Kobani. Dolayısıyla Kobani, IŞİD'in etkin olduğu iki nokta arasındaki bağı kesiyor.

Bu mikro coğrafi bakış genişletildiğinde de Kobani'nin, 'Demokratik Özerklik' sistemini benimseyen Rojava'nın doğusunda Cizire, batısında da Afrin kantonlarının arasında kaldığı görülüyor.

Haseke 'potansiyel tehdit'

Kuzey Suriye'de Rojava'nın batıdan doğuya Irak sınırına kadar uzandığı göz önünde bulundurulduğunda, bölgenin merkezinde kalan Kobani'nin IŞİD'in eline geçmesi, Suriye'nin kuzeyindeki Kürtlerin bölgedeki coğrafi hâkimiyetlerinin zayıflamasına, kantonlar arasındaki bağın da kopmasına neden olabilir.

Doğuda, Türkiye sınırına yakın Kamışlı'nın güneyine denk gelen Haseke ise stratejik önemi açısından diğer bölgelerden daha farklı.

Gazeteci Amed Dicle, Rojava kantonları arasında sayılmayan Haseke'deki bazı Kürt mahallelerinin Rojava içinde görüldüğünü, buranın gelecekte dikkat edilmesi gereken bir bölge olduğunu kaydediyor ve şöyle devam ediyor:

"Haseke daha kozmopolit, hem rejim hem YPG, hem de diğer gruplar var. Kendi başına bir bölge, ileride çok daha büyük sorunlara yol açabilecek potansiyeli var oranın."

'Cizire'yi düşürmeye çalışıyorlar'

Amed Dicle'ye göre, IŞİD'in Kobani'ye yönelik saldırılarının ardındaki olası amaç ise "sadece ilişkiyi koparmak değil, eğer Kobani düşürülürse o zaman IŞİD Cizire'ye yönelik operasyonda da daha avantajlı hale gelmiş olacak."

Dicle, "Haseke'den ve diğer yerlerden de Cizire'nin iç bölgelerine doğru saldırı başlayacak. Cizire'yi de düşürmeyi planlıyorlar" diyor.

Kimi gözlemcilere göre, Irak'ın kuzeyinde hâkimiyetini güçlendiren IŞİD'in Rojava'ya yönelik saldırılarını şiddetlendirmesinin arkasında Irak ve Suriye'deki güçlerini birleştirip koridor açma hedefi var.

Kobani'de bulunan gazeteci Barzan İso da, IŞİD'in Cerablus'tan Tel Abyad'a geçebilmek için Kobani'nin güneyinde Fırat Nehri boyunca ilerlemek zorunda kaldığını söylüyor ve şöyle devam ediyor:

"Kobani'den Rojava halkının iradesini kırmak istiyorlar. Kobani'de Kürtler kaybederse, Cizire'de kaybetmeleri çok zor olmaz. Aynı zamanda Demokratik Özerklik Projesi de çökmüş olacak. O zaman Kürtler orada kantonlardan bahsedemezler (…) Kobani'yi de kendi haritalarına almak istiyorlar."

Barzan İso, bu projenin çökmesini amaçlayan 'bölgesel güçler ve ülkeler tarafından IŞİD'in desteklendiği ve silah desteği sağlandığı' iddiasında bulunuyor.

Suruç halkı 'olumsuz etkileniyor'

Peki Kobani'de yaşananlar sınırın Türkiye tarafındaki Suruç'a nasıl yansıyor?

Suruç'ta bulunan gazeteci Hikmet Durgun, Suruç ve Kobani halkı arasındaki akrabalıkları hatırlatıp sınır ötesindeki gerilimin doğrudan Türkiye'ye de uzandığına dikkat çekiyor:

"30-40 gün önce sınırda güvenlik hattı olmadığı için insanlar gidip gelebiliyordu. Dolayısıyla Kobani'de yaşanan bir saldırı Suruç halkını çok olumsuz etkiliyor ve kaygılara neden oluyor."

Kobani'den kaçıp Suruç'ta akrabalarının yanına yerleşenlerin sayısı da giderek artıyor.

Hikmet Durgun, Türkiye sınırındaki Ziyaret köyü ile yine aynı adı taşıyan Suriye'deki köy arasında 40 metre olduğunu söylüyor ve Suriye sınırında göndere çekilen IŞİD bayraklarının görüntülerini paylaşıyor.

Durgun, kaynaklara atfen IŞİD'in kontrolünü ele geçirdiği Musul'daki ağır silahları Kobani'de YPG'ye karşı saldırılarda kullandığını söylüyor ve "YPG'nin elinde IŞİD'in elinde olduğu kadar ağır silahlar yok" diyor.

Çadır eylemi

Rojava'daki IŞİD saldırılarına karşı Kürt halkına destek olma amacıyla Şanlıurfa'nın Çiçekalan Köyü'nde çok sayıda sanatçı ve siyasetçinin katılımıyla bir çadır eylemi düzenleniyor.

Eyleme destek veren HDP Şırnak milletvekili Selma Irmak, Çiçekalan Köyü'ndeki çadırdan telefonla BBC Türkçe'ye eylemin gerekçelerini şöyle aktarıyor:

"Kürt halkı yalnız değildir, hiçbir zaman da yalnız kalmayacaktır. Bu çetelere, cinayet işleyen teröristlere halkın değerlerini peşkeş çektirmeyeceğiz (…) Dünyanın başka bir yerinde böyle bir olay meydana gelse kıyamet kopardı, ama söz konusu Kürtler olunca sessizlik oluyor. Dünyanın dikkatini çekmek ve Kobani, Rojava halkına destek için buradayız."

Selma Irmak, IŞİD'in saldırıları sona erene kadar 'gece gündüz çadırda kalacaklarını' söylüyor.

KCK'dan açıklama

KCK de bir açıklamayla IŞİD'in Kobane'ye yönelik saldırılarına tepki gösterdi. "Rojava devrimi, tüm Kürdistan'ın devrimidir'' ifadesine yer verilen açıklamada, tüm Kürtlerin 'bu devrimi sahiplenmeleri ve maddi ve manevi destek sağlamaları'' çağrısında bulunuldu.

KCK açıklamasında Türkiye de, IŞİD'e kapılarını açarak Rojava'ya geçişleri sağlamakla suçlandı.

Türkiye ise, IŞİD'le bağı olduğu iddialarını reddediyor.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu geçen ay yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin IŞİD dahil herhangi bir şiddet ya da terör örgütüyle ilgili ilişkisi olduğuna dair elinde belgesi olan o belgeyi ortaya koymalıdır. O belgeyi ortaya koymadan Türkiye'ye dönük iddialarda bulunmak herhangi bir şekilde siyasi ve medyada yansıması bakımından da bir zemine dayanmaz" demişti.