Fenerbahçe'nin Manchester United'dan transfer ettiği Robin van Persie, Hollanda'nın futbol dünyasına kazandırdığı en yetenekli isimler arasında. Gazeteci Yusuf Özkan, Hollandalı futbolcunun hayatını yazdı.
Abone olBrezilya'da düzenlenen 2014 Dünya Kupası'nda, 1- 0 yenik sürdürdükleri maçta İspanya'ya 44. dakikada uçarak kafayla attığı gol, Robin van Persie'ye yeni bir lakap daha kazandırdı; Uçan Hollandalı...
"Kaptan Vantastik", "RVP" lakaplarıyla da bilinen Van Persie, Hollanda futbolunun son yıllarda yetiştirdiği en önemli yeteneklerden birisi.
"Futbolun Beşiği" sayılan İngiltere'de 2 kez gol kralı olmayı başardı. Robin van Persie, 455 resmi maçta 242 gol ve 86 asist yaptı.
Kaptanlığını yaptığı Hollanda Milli Takımı'nda 98 maçta 49 gol attı.
Bu parlak kariyerinin yanı sıra, özel yaşamı ile de sık sık gündeme geldi.
Van Persie, Hollanda'nın ikinci büyük kenti Rotterdam'da 6 Ağustos 1983 tarihinde doğdu.
Ailesi sanatçı olmasını istiyordu
Ressam olan annesi Jose Ras ile heykeltraş olan babası Bob van Persie, çok küçükken ayrıldılar. Robin van Persie, 5 yaşına kadar annesiyle yaşadı, daha sonra iki ablasıyla birlikte babasının yanına taşındı.
Rotterdam'ın en yeşil semtlerinden bir olan Kralingen'de büyüdü. Ailesi onun da sanatçı olmasını istiyordu ama o futbolu seçti.
Van Persie, 2001 yılında SBV Excelsior genç takımında oynamaya başladı. Yetenekli olmasına yetenekliydi. Ancak saha içindeki davranışları nedeniyle sürekli eleştirildi.
Oyuncu değişikliği sırasında kenar yönetimine tepki gösterip sahadan çıkmadı.
Hollandalı ünlü futbol yorumcusu Johan Derksen, bir keresinde takım arkadaşlarının ona bir ders vermek için zorla soğuk duşun alktına soktuklarını anlatıyor.
Robin van Persie ağlayarak babasından destek istemiş. Babası Bob van Persie en yakın arkadaşı ve idolü. Bob van Persi her zaman oğlunun yanında oldu.
Oğlunun eleştirilmesine hiç bir zaman izin vermedi.
Van Persie, teknik kadroyla ilişkilerinin giderek bozulması üzerine Excelsior'dan ayrıldı.
'Tembel ve kibirli'
Rotterdam'ın ünlü takımı Feyenoord genç takımına gitti. Johan Derksen'in o günlerde, "Kendini beğenmiş bir velet" diye tanımladığı van Persie, Feyenoord altyapısında da hem futboluyla hem de kişiliğiyle ön plandaydı.
Genç takım antrenörü Andre Stafleu tarafından "tembellikle ve yeterince antreman yapmamakla" suçlandı.
Stafleu'ya göre yeteneği ile herkesi büyüleyen van Persie, rakiplerine karşı her zaman kibirli ve tepeden bakan biriydi.
"Başedilemez" olduğu gerekçesiyle genç milli takımından gönderildi. Ama o yeteneği ile tekrar kendisini kabul ettirmeyi başardı. 2001 - 2002 sezonunda Hollanda Futbol Federasyonu En İyi Genç Yetenek Ödülü'nü kazandı.
Feyenoord'daki sakatlıklar yüzünden 17 yaşında A takıma yükseldi. 2003 yılında UEFA Avrupa Ligi'ni kazanan ekibin en genciydi.
Ancak kendinden büyük oyunculara karşı davranışları nedeniyle teknik kadro ile yine arası açıldı.
Bir lig maçı sırasında takımın yıldızı ve frikikçisi Pierre van Hooijdonk'tan izin almadan serbest vuruş yapması eleştirilere neden oldu.
Teknik Direktör Bert van Maarwijk, van Persie'ye forma şansı vermedi. 2004 yılında Feyenoord tarafından satış listesine kondu.
Tecavüz suçlaması
İngiltere futbolunun önemli isimlerinden Arsenal'a transfer oldu. Ada'da futbol kariyerinin basamaklarını tırmanırken, özel yaşamındaki çalkantılar da sürüyordu.
Rotterdam'da 2005 yılında iki arkadaşıyla birlikte Sandra Krijgsman adlı genç kıza tecavüz etmekle suçlandı. Üstelik o sırada 1,5 yıllık evliydi.
Fas kökenli ekonomi öğrencisi Büşra ile 20 yaşında tanışmışlar ve kısa süre sonra evlenmişlerdi.
Büşra van Persie, ülkenin en tanınmış avukatlarından Bram Moszkowicz'le anlaştı.
Mahkeme, ven Persie ve arkadaşlarının 21 yaşındaki Krijgsman ile ilişki yaşadığı ancak tecavüz edilmediğine karar verdi.
Eşi en büyük destekçisi
Hollanda basınına göre bu olay, Robin van Persie açısından dönüm noktası oldu. Özel yaşamındaki çalkantılar sona erdi. Bir yıl sonra da oğlu Shaqueel doğdu.
Van Persie'nin bu yaşananların ardından Premier Lig'de yeniden yıldızının parlamasında, Hollanda basına göre en büyük pay sahibi eşi Büşra.
Büşra'nın, "hayatımın aşkı" dediği Robin ven Persie'yi Müslüman yaptığı bile öne sürülmüştü. Ancak ünlü futbolcu bunu yalanladı.
Büşra van Persie, birçok futbolcu eşinin aksine basında pek görülmeyen bir isim. Göz önünde olmayı sevmediğini söylüyor.
Bir çocuk dergisine verdiği röportajda, en çok evde temizlik yapmayı sevdiğini söylüyor. "Temizlik yapmak bana daha iyi geliyor. Eğer ev temizse kendimi daha rahat hissediyorum. Her gün eşofmanımı giyip, yardımcımla birlikte evi bir kez elden geçiriyorum" diyor.
Eşiyle ilgili olumsuz tepkileri dikkate almadığını anlatıyor. "Aksi halde çıldırırdım" diye konuşuyor.
Sıkı bir Twitter kullanıcısı olan Büşra van Persie, eşinin maçlarını kaçırmıyor.
Çalkantılı yılarda eşi Büşra'nın desteğini alan Robin van Persie, 2009'da kızı Dina Leyla'nın doğumundan sonra tamamen ailesine ve futbola odaklandı.
Arsenal formasıyla 2011-12 sezonunda attığı 30 golle Premier Lig'in gol kralı oldu. The Guardian gazetesinin dünyanın en iyi 100 futbolcusu listesinde 7. sırada yer aldı.
Üçüncü Hollandalı
Van Persie, 2013 yılında Manchester United takımına transfer oldu. Attığı 26 golle ikinci kez gol krallığını elde etti.
Yeni sezondan itibaren 3 yıl boyunca Fenerbahçe forması giymeye hazırlanan Robin van Persie'nin İstanbul'a gitmesinde eşi Büşra'nın etkili olduğu belirtiliyor.
Futbol yaşamının olgunluk çağını yaşayan 32 yaşındaki "Uçan Hollandalı" Portakallar'ın kaptanlığını da sürdürüyor.
Van Persie, Pierre van Hooijdonk ve Dirk Kuyt'tan sonra Fenerbahçe'de forma giyen üçüncü Hollandalı' olacak.
Basına göre, son sezonunda İngiltere'de sıkıntılı günler geçiren Hollandalı yıldız, İstanbul'da yeniden patlama yapacak.
Kadrosunu büyük ölçüde yenileyen Fenerbahçe, Hollanda basınına göre Van Persie'nin yeniden kendini göstermesi için önemli bir durak olacak.