Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Gülsevin Yılmaz'dan yatırımcıları küçük ama etkili bir dizi öneri...
Abone olMısır ve Tunus'ta başlayan isyanların Kuzey Afrika'ya yayılması ve Koalisyon Güçleri'nin Libya'ya müdahalesi ve yaklaşam seçimlerle belirsiz bir döneme giren para piyasalarında yatırımcı nasıl bir konum almalı?
İşte küçük büyük bütün yatırımcıların kafasındaki bu soruya işin uzmanından basit bir yanıt geldi. 9 milyar liralık fonu yöneten Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü Gülsevin Yılmaz, net konuştu:
"Belirsizlik dönemlerinde temkinli olun, likit kalın. TL'de kalın paranızı sepet yapın."
Küresel krizin artçı sarsıntıları kesilmeden bir yandan Kuzey Afrika ülkelerinde çıkan karışıklık, bir yandan Japonya depremi ve nükleer sızıntının ülkede yarattığı yıkım uluslararası piyasaları derinden etkiledi. Avrupa ve Asya borsaları sert tepkiler verirken, emtia fiyatları Japonya'da üretimin durmasından dolayı geriledi. İMKB gelişmiş piyasalara göre daha sınırlı tepki verirken, bireysel yatırımcının ise kafası karıştı.
ALTIN POPÜLERLİĞİNİ KORUYACAK
Akşam gazetesine konuşan Yılmaz, belirsizliklerin devam etmesi ve enflasyon kaygılarından dolayı altının popüler olmaya devam edeceğini, orta vadede emtiaya talebin artacağını söyledi.
Kuzey Afrika ve Japonya'da yaşanan kargaşanın orta vadede etkisinin sona ereceğini öngören Yılmaz, enflasyon beklentisindeki kararsızlığın altına olan talebi arttıracağını söyledi.
"Yatırım yaparken hangi emtiaya yatırım yapıldığını, bununla ilgili beklentilerini dikkatle incelemek lazım. Emtiaların kendi içinde değişik dinamikleri var. Altın hala belirsizliklerin devam ettiği ve enflasyon kaygılarından dolayı popüler olmaya devam edecek. Orta vadede Japonya depremi emtiaya talebi artıracak ama zaten büyümenin getirdiği emtia talebi de var."
TEMKİNLİ OLUN, SEPET YAPIN
Yılmaz, bireysel yatırımcılara ise basit ama etkili bir dizi öneride bulundu:
"Açıkçası sepet yapmalarını öneririm. Ana para garantili fon alırken bile öncelikle hangi stratejiye yatırım yaptığı, ana paranın tamamını koruyup korumadığı, getiri potansiyeli, katılım payına bakılmalı. Birkaç tane dayanak varlığa bağlı olan fonların oluşumundan bir sepet yapıldığında mutlaka getirisinin pozitif olacağını düşünüyorum. Emtia ağırlıklı yeni fonlar çıkacak. Bunlara yatırım yapılabilir."
TL DÖVİZDEN DAHA KAZANÇLI
Yılmaz, "TL mi döviz mi?" sorusuna ise kendi yatırımlarından örneklerle yanıt verdi:
"Terzi söküğünü dikemez ben de fon alıyorum. Açıkçası ben TL'ye inanıyorum. Hiçbir zaman döviz kullanmadım. 1994 krizinden sonra baktığımız zaman her zaman TL'de kalan daha kazançlı oldu. Türkiye'nin bir hikayesi var. Seçimlerden sonra not artışı da gelirse tekrar TL değerlenecek. Türkiye daha iyi notu hak ediyor. Böyle dönemlerde servetin korunması amaçlanmalı. Her zaman temkinli olunmalı."