Rıfat Ilgaz 92 yaşında

Türk Edebiyatı’nın ‘Koca Çınar’ı Rıfat Ilgaz, doğumunun 92. yıldönümünde bir kez daha hatırlanıyor...

2003 yılının, Ilgaz’ın ölümünün onuncu yıldönümü olması nedeniyle Rıfat Ilgaz’ın bütün şiirlerini, anılarıyla birlikte aktarılmış kronolojik yaşam öyküsünü ve şimdiye dek yayımlanmış şiir kitapları hakkında çıkan görüşleri içeren bir kitap yayımlayan Çınar Yayınları yazarı doğumgününde de hatırlatıyor ve hatırlatıyor... “Ilgaz, Anadolu’nun / Sen yüce bir dağısın / Eteklerinde kitaplar...” Can Yücel, böyle seslenmişti Koca Çınar’a... 7 Mayıs 1911 tarihinde Cide’de doğan Rıfat Ilgaz, bugün 92 yaşında... Ya da, “Yüzyılımı dörde böldüm... / Her bölümü bir mevsim, / Biri kaldı, üçü gitti... / Yazı gitti, güzü gitti, / Karlı, tipili kışı gitti, / Yemyeşil bir bahar kaldı!” dediği ‘Dört Mevsim’ adlı şiirindeki gibi, yaşamının yemyeşil baharını yaşıyor hâlâ... 1940’lı yıllara damgasını vuran İkinci Dünya Savaşı’nın Türkiye üstüne düşürdüğü soğuk gölgesinde ısınmaya çalışan insanların, açlık ve hastalık ekseninde dönen yaşam mücadelesini anlattığı şiirleriyle edebiyat kapısını aralayan ve daha o yıllardan Nazım Hikmet ve Sabahattin Ali gibi ustalardan övgüler alan Ilgaz’ın aynı yokluklar, hastalıklar, hapis cezaları ve soruşturmalar ile dolu yaşamı, yapıtlarını da derinden etkilemiştir. Sarı yazma Sarı Yazma adlı otobiyografik romanında, 1940 Kuşağı’nın en güçlü temsilcisi olarak kendisinin neden toplumcu-gerçekçi bir çizgide yer aldığını şöyle anlatır: “Eğer çarşı ortasında eşek yükü odun satanların arasında birkaç kuruş eksiğine kadın yükü odun da satıldığını görmeseydim, gerçekçi, toplumcu bir yazar olacak gücü kendimde bulabilir miydim? Daha sonraları kadına sırtındaki odunla birlikte paha biçmeye kalkışan memur bozuntusu kişilere de rastlamış, paranın nerelerde kullanılabileceğini görmüş, paradan da, paralılardan da tiksinmiştim.”... “Sınıf’ın ozanıyım mimli / Hababam Sınıfı’nın yazarıyım ünlü. / Kim ne derse desin / Çocuklar için yazdım hep.” Öğretmenlik yaptığı 1944 yılında çıkan ikinci kitabı ‘Sınıf’, salt üç hafta kitapçı raflarında kalabilmiş, hakkında çıkan tutuklama kararı ile birlikte kitap da toplatılmıştı. Daha sonraki yıllarda kaleme aldığı ‘Hababam Sınıfı’ ise büyük ilgi toplamış, ardından çekilen filmi de bugüne kadar beğenilerek izlenmiştir. Şair Rıfat Ilgaz, iki ‘sınıf’ın yaşamında büyük değişimlere neden olduğunu bakın nasıl anlatıyor: “Sınıf’ın ozanıyım mimli / Hababam Sınıfı’nın yazarıyım ünlü. / Kim ne derse desin / Çocuklar için yazdım hep.” Bir öğretmen duyarlılığı ile doruğa ulaşmış bir gözlem gücünün; bir birey duyarlılığı ile içinde yaşadığı topluma karşı hissettiği sorumluluğun ve bir sanatçı duyarlılığı ile ‘Elif’in Babası’ndan, ‘Çiloğlan’dan ve ‘Halil Dayı’dan, yani halkından aldığı desteğin dimdik tuttuğu bir kalemdir Rıfat Ilgaz... Kaynak : NTV