Usta yorumcu Rıdvan Fenerbahçelilere umut verdi. Rıdvan derbiden yola çıkarak iki takımı analiz etti. İşte Rıdvan'ın analizi
Abone olFenerbahçe'nin derbide ilk yarıdaki arzusu, sahaya yayılışı, temposu ve hücum organizasyonları kusursuzdu. Gelecek için umut verdi. Beşiktaş kazandı ama yeni sezonda şampiyonluk için takıma direkt oynayacak en az 5 oyuncu şart Kendi evinde, puan kaybına tahammülün olmadığı maçta ezeli rakibine yeniliyorsun. Ancak taraftarın çok mutsuz değil. Tabii ki, sebebi ortaya konan performans. Fenerbahçe özellikle ilk yarıda Türkiye standartlarının çok üzerinde futbol oynadı. Arzusu, sahaya yayılışı, temposu, hücum organizasyonlarındaki başarısı kusursuzdu. Hatta ilk yarıda şut atmayan oyuncusu bile yoktu. Bu ilk 45 dakikalık görüntü, Fenerbahçeliler'i kazandıkları maçlardan bile daha fazla memnun etti, şampiyonluk için daha fazla umutlandırdı. İlk yarıdaki yüksek temponun verdiği yorgunluk, devrenin sonunda gelen golden dolayı oluşan psikolojik baskı, Teknik Direktör Daum'un, Denizli deplasmanındaki gibi riski seçmesine, çok forvetle oynamasına yol açtı. Dolayısıyla ikinci yarı sıkıntılı geçti. Beşiktaş oyuncu olarak eksik kaldı ama, Fenerbahçe'nin çok fazla ofansif futbolcuyu sahaya sürmesi nedeniyle top rakibe geçtiğinde maç 11'e 10 oynanmadı. Şartlar eşitlendi, hatta defansif yönden Fenerbahçe eksik bile kaldı. Beşiktaş hem gol buldu, hem de pozisyon. Servet gerçeği Bu arada Servet gerçeği de daha belirgin şekilde ortaya çıktı. İddia ediyorum; Servet oynasaydı en az iki gol yenmezdi. Defansın ortasında mevcut kadroda defansif yönü en güçlü ve ilk hamleyi yapan tek oyuncu. Sezon başından bu yana Fenerbahçe'nin yediği gollere bakacak olursak, 6-2'lik Manchester yenilgisi ile derbide Servet kadroda yok. Büyük ihtimalle Carew'in attığı kafa golü yenmez, İbrahim Akın'a da o şutu vurdurmazdı. Ayrıca Rüştü'ye yediği goller nedeniyle çok eleştiri var. Bence üçünü çıkarması çok güçtü. Sadece Koray'ın vuruşunu belki kurtarabilirdi. Bu arada Fenerbahçe seyircisi yıllardır süre gelen o yanlış davranışa son vermiş, her iki takımı da alkışlamıştır. Bu görüntüler sürekli televizyonlarda yayınlanmalı ki, gelecek için örnek olsun. Başkan Aziz Yıldırım'ın serzenişi de çok normal. Yazıktır, ayıptır. Bu küfürleri hiç hak etmediği kesin. Madem kulüpler önlem alamıyor, devlet mutlaka önlem almalı. Yine sevgili Rıza hoca için yazılan pankart da çok ayıptı. Hiç yakışmadı. Çalımbay ve ailesi çalışkan pırıl pırıl insanlar. Bu pankartı asanların bir özür borcu vardır. Gidişat tehlikeli Beşiktaş'a gelince; ikinci yarının başlarında tahminim 17 maçlık periyodu lider olarak bitirecekleri yönündeydi. Olma ihtimalleri de yüksek zaten. Hem kan değişikliği, hem de fikstür avantajı beni bu tahmine yöneltti. Önce tipik 3-5-2 ile başladı Rıza hoca. Daha sonra önümüzdeki yıl düşündüğü dörtlü savunmaya döndü. Dörtlü savunmayı tandem gibi oynamıyor. Sarkık bir libero, önde tek stoper, iki tane de kenar savunmacı bek kullanıyor. Genelde de takımı rakiplere göre çıkarıyor. İddiası olmayan hedefsiz takımları, hele bu büyük bir kulüpse hem fizik, hem de konsantrasyon açısından hazırlamak kolay değil. Futbol açısından izleyenleri çok tatmin etmemeleri de bundan kaynaklanıyor. Her şeye rağmen elde edilen başarılı sonuçlar geleceği tehlikeye dönüştürmemeli. Gidişat bence endişe verici. Sezonun üçte ikilik bölümünde performans gösteremeyen oyuncuların koca yılı birkaç maça sıkıştırması Beşiktaş yönetimini ve Rıza Çalımbay'ı aldatmamalı. Kıvanç Oktay'ın demeci de sanki bundan aldanmışlar gibi. Carew ve 4-5 oyuncu gelecek yıl için Beşiktaş'a fayda açısından beni düşündürüyor. En azından ilk on birde oynayacak beş oyuncu alınmalı. Şampiyonluk için bu şart. Son bir not: Bence Rıza hoca, derbide sarı kartı bulunan bir kalecisi varken, üç değişiklik yapmakla büyük hata etti. Her ihtimali göz önünde bulundurmalıydı