Türkiye ile ABD arasında stratejik işbirliği vizyon belgesi mi imzalandı? Milliyet'ten Fikret Bila yazdı.
Abone olTürkiye ile ABD arasında stratejik işbirliği vizyon belgesi mi imzalandı? Milliyet'ten Fikret Bila yazdı...
Yazar : Fikret Bila
Kaynak:Milliyet
Stratejik vizyon belgesi yazıldı bile
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Ankara ziyaretindeki yeni gelişme, iki ülke arasında stratejik işbirliği vizyon belgesi hazırlanması kararı oldu.
Ankara'nın ve Washington'un bu belge için ziyaret öncesinde hazırlık yaptıkları ve Rice Ankara'ya gelmeden Türk tarafının bir "kâğıt" hazırladığı anlaşıldı.
Belge üzerinde ilkesel mutabakat hızla sağlandı ve dün Rice Ankara'dan ayrıldıktan sonra, iki ülke bürokratları vizyon belgesi üzerinde görüşmeleri sürdürdüler. Belge teati edilmiş oldu.
Başbakanlık ve Dışişleri kaynaklarına göre belge, Türkiye'nin ve ABD'nin "Soğuk Savaş sonrası dinamik şartlara ortak bakışını" içeriyor. Aynı kaynaklar ortak vizyon belgesinin amacını ise şöyle açıklıyor:
"Türk-Amerikan ilişkilerini günlük dalgalanmalardan kurtarmak. İki ülke kamuoyunda günlük dalgalanmalara göre oluşan yanlış algılamalara fırsat vermemek. Bölge ve dünya olaylarına bu belgede çerçevesi çizilen ortak vizyonla bakmak ve iki ülke ilişkilerini bu ortak bakış içinde algılayıp değerlendirmek."
Başbakanlık kaynaklarına göre, iki ülke arasındaki günlük dalgalanmaların yarattığı olumsuz algılamanın en önemli nedeni, Türkiye ile ABD arasında temel alınacak bir belgenin olmayışı ve ilişkilerin bir sistematiğe bağlanmamış olmasıydı. Belge bu sistematiğin kurulmasını amaçlıyor.
Belgenin çerçevesi
Rice'ın bir günlük ziyaretinde hazırlanan ve teati edilen, Soğuk Savaş sonrası koşullarda ortak tutum geliştirmeyi amaçlayan belgenin çerçevesi Başbakanlık ve Dışişleri kaynaklarına göre şöyle çiziliyor:
1- Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün esas alınması ve amaç edinilmesi,
2- Terörle küresel mücadelede (PKK dahil) ortak tutum ve etkin işbirliği,
3- Uyuşturucu ve insan kaçaklığıyla mücadelede işbirliği,
4- Ortadoğu'da demokratikleşme sürecine katkı,
5- Afganistan ve Orta Asya'da ortak ekonomik alan oluşturulması,
6- NATO zemininde askeri işbirliği ve ortak hareketin esas alınması,
7- Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin desteklenmesi,
8- Kıbrıs sorununda ortak tutum geliştirilmesi.
Aksiyon beklentisi
Rice'ın Başbakan Erdoğan tarafından kabulünde en fazla zaman ayrılan konuların başında Irak ve PKK'nın geldiği, görüşmelere katılan kaynaklarca ifade ediliyor. Türk tarafının, Irak ve özellikle PKK konularında yoğunlaştığını belirten aynı kaynaklara göre, Türkiye'nin kendi önlemlerini aldığı, terörle etkin mücadele ettiği, sınırdaki askeri hareketliliğin bu amaca dönük olduğu, ancak aynı özenin Irak'tan ve ABD'den de beklendiği Rice'a Erdoğan tarafından aktarılmış durumda. Erdoğan'ın Rice verdiği mesajın özünü, "Ankara artık aksiyon bekliyor" sözleri oluşturuyor.
ABD'nin Irak hükümetini adres gösteren ve sınır ötesi operasyona sıcak bakmayan yaklaşımına karşılık Türk tarafı, Erdoğan ve Gül düzeyinde, PKK'ya karşı somut hareket beklediklerini ısrarla vurguluyorlar.
İran'la çizgiler
Erdoğan-Rice görüşmesinde, Türk tarafı, İran konusundaki "çizgi"lerini de ABD tarafına aktarıyor. İran'ın varsa nükleer silah hedefinden diplomasi yoluyla vazgeçirilmesi gerektiğini vurgulayan Türk tarafı, uygulanacak muhtemel yaptırımların sınırları konusunu da Türkiye'nin çıkarları açısından değerlendiriyor.
Buna göre Türkiye'nin, İran'a uygulanacak bir ekonomik ambargoya sıcak bakmayacağı, özellikle böyle bir yaptırımın iki ülke arasında önemli yer tutan transit ticareti etkilemesinin veya engellemesinin Ankara'yı rahatsız edeceği Rice'a hissettiriliyor. Ayrıca, böyle bir kararın Rusya ve Çin faktörleri dikkate alınırsa BM'den çıkarılmasının zorluğuna da dikkat çekiliyor. Keza Türkiye ile İran arasında doğalgaz alımının önemi üzerinde duruluyor. Türkiye'ye Gazprom'a (Rusya) tek bağlı olmaması, Gazprom'un bölgede tekel haline gelmesi olasılığına karşı alternatif enerji yolları oluşturulmasının ABD tarafından da tavsiye edildiği anımsatılıyor.
Seçenekler arasında sayılan silah ambargosunun ise, Türkiye'yi etkilemeyeceği, iki ülke arasında silah alışverişi ilişkisinin bulunmadığı değerlendirmesi yapılıyor.