Son günlerde spor-kamuoyu tek şey konuşuyor: "Ribery!". Bu durum, Hıncal Uluç'u çileden çıkardı. Uluç, Ribery'e "Cehenneme kadar yolun var." dedi.
Abone ol Spor medyasınının yapı taşlarından Hıncal Uluç, son günlerin gündemi "Ribery"nin neden bu kadar dikkate alındığına kızdı. Uluç, Galatasaray gibi dünya markası bir kulübü bırakıp giden futbolcuya söylenecek tek sözü söyledi: "Canı Cehenneme''...Yazı : Hıncal Uluç
Kaynak : www.pasfotomac.com.tr
Bir haftadır kimi görsem Ribery'yi soruyor. Öyle bir hava yaratılmış ki; Ribery gitti, G.Saray bitti! G.Saray, Ribery ise batmış zaten. Dünyanın en büyük adamı da olsa G.Saray'ı istemeyene verilecek tek bir cevap var: Cehenneme kadar yolun var... Zaten o kadar büyütülecek bir adam da değil Ribery. Finishing denen şeyi bilmiyor. Sağdan al git, al git.. Sonra? Kaç asisti, kaç golü var? Hasan Şaş çok daha iyi oynar. Yönetimin sonu eğer Ribery için geldiyse, ben yönetimin yanındayım!..
Geçen haftaya Ribery olayı damgasını vurdu. Tapusu G.Saray'da olan Fransız yıldız, alacaklarının zamanında ödenmediği kozu ile tek taraflı Marsilya'ya 4 yıllık imza attı. Sarı-kırmızılı camia ve taraftarlar ayaklandı. Yönetime ateş püskürülüyor. Bir de bedava gitmesi söz konusu! Siz ne diyorsunuz?
Şimdi bir defa işin temeli şu. Bir haftadan beri sokakta, evde, işte kimi görsem bana Ribery'yi soruyor. Ribery'nin canı cehenneme!.. Cehenneme kadar yolu var. Galatasaray'ı istemeyen bir adam çeker gider. Ama öyle bir hava yaratılmış ki Ribery gitti, Galatasaray bitti! Ribery'yi Galatasaray'a endekslemişler. Ribery, Galatasaray olmuş. Camiada sokaktaki adamda böyle bir hava var.
Vay efendim biz mahvolduk, perişan olduk, biz rezil olduk...
HASAN ŞAŞ ONDAN İYİ
Ortadaki gerçek şu: Ribery, Galatasaray'da oynamak istemedi, gitti. Artık nasıl gittiği, niye gittiği beni hiç zerre kadar ilgilendirmiyor. Galatasaray gibi bir kulüpte oynamak istemiyor da artık iyice sıradanlaşan bir Marsilya'ya gitmeyi istiyorsa cehenneme kadar yolu var, gitsin. Galatasaray, Ribery'nin adını ağzına almamalı. Ribery'nin yerine oynayacak adamlar da Gerets'in kafasında hazır. Gerets, Hasan Şaş'ı sağ açıkta Ribery'nin yerinde oynatmak istiyor. Düşüncesi de şu: Solda oynarken devamlı sağa doğru çalım atarak içeri dalıyor. Sağda oynarken tam sağ açık gibi olacak. Dışarıya doğru çalım atamayacağı, çalımlarını gene sağdan atacağı için sağda kalacaktır ve çok da yararlı olacaktır, diyor. Yani Ribery kalsaydı, Hasan Şaş'la mücadele edecekti. Ben Hasan Şaş'ın oynamasını her zaman tercih ediyorum. Gerek Galatasaray açısından, gerek milli takım açısından.
SABRİ NE GÜNE DURUYOR
Hasan Şaş dünyanın en büyük futbolcularından bir tanesi. Kendi yanlışları, yönetimin yanlışları ile dünya şampiyonasından bu yana silindi adı Türkiye'de. Ama dünyada hâlâ Galatasaray deyince, Galatasaray markası deyince akla gelen iki isim var; Hakan Şükür ve Hasan Şaş. Afrika'sından Patagonya'sına Sumatra'sına varıncaya kadar beş kıtaya gidin "Türkiye" deyin, "Galatasaray" derler, arkadan "Hakan Şükür" derler, arkadan "Hasan Şaş" derler. Biz bu adamı öldürdük. Şimdi de Hakan Şükür'ü öldürmeye çalışıyoruz ya. Biz yıldızları sevmeyiz. Özellikle Galatasaraylı yıldızları bizim medyamız hiç sevmez. Fevkalade yetenekli bir genç adam var; Sabri. O da geliyor. Onun için Ribery hakikaten gitsin. Galatasaray'da oynamak istemeyen bir adamın Galatasaray'da yeri yok. Esas düşünce bu olmalı.
YÖNETİM ZATEN BİTMİŞ
Ama şimdi Galatasaray'da muhalefet, yönetimi yıpratmak için Ribery olayını kullanıyor. Zaten benim e-mailime dökülüyor, yönetimin Ribery ile ayrıca yıpranmaya ihtiyacı yok, bitmiş Galatasaray yönetimi. Burada gerçek Galatasaraylıların "Galatasaray'ı istemeyeni, biz de istemiyoruz" demesi lazım. Ne yazık ki bunu söyleyen bir tek Galatasaraylı bugüne kadar çıkmadı. Bir tek! Ne yönetimden, ne muhalefetten, ne de camiadan. Hafta sonu Eskişehir'deydim. Yolumu çevirenleri artık azarlamaya başladım resmen. Gazeteci okurunu azarlar mı? Azarladım! Nedir bu Ribery? Galatasaray, Ribery ise batmış zaten. Ya yönetimin bu transferdeki ihmali ve bedava gitme konusu? Onlar ayrı.. O konuda yığınla söylenti var. Herkesin lafı başka. Ben belgelerin hiçbirini görmediğim için konuşmam yanlış olur. Ama kişisel tahminim şu. Bu 10 milyon euroluk tazminat maddesi hususunda Marsilya, Ribery'yi alırken, "Bu işi biz FIFA'ya götürürüz. FIFA da hangi fiyatı geçerse, ne çıkarsa kâr" diye düşündü.
RIBERY KARANLIK BİRİ
FIFA derse ki 5 milyon euro, 5 milyon euro kâr edecek. FIFA derse ki 7 milyon euro, 3 milyon euro kâr edecek. Yani tamamen bir "ne kurtarırsam kârdır" cambazlığı içinde Marsilya. Onun için Galatasaraylıların yazık yere, boşu boşuna kulübün adını -yönetimi değil- Ribery'ye bu kadar endekslemeleri küçültüyor. Galatasaray bir dünya markası. "Fransa" deyin bakalım kaç kişi "Marsilya" der dünyada. Marsilya'nın Marsilya olduğu dönem mafya tarafından yönetildiği dönem. Bundan seneler evvel.. Ve başkanı hapislere, neredeyse müebbet hapislere mahkûm oldu. Bernard Tapie'ler, bilmem neler.. Paraları var iken, ondan sonra Marsilya diye bir şey yok. Bir dünya markası Galatasaray'ı bırakıp gidiyorsa tekrar ediyorum, altını da çiziyorum; cehenneme kadar yolu var. Bütün Galatasaraylıların böyle demesi lazım. Zaten karanlık biri Ribery. Yüzündeki yarası kazası bilmem nesi... Galatasaray'a gelişinin Fransa'dan kaçmak olduğunu Fransız gazeteleri yazdılar. "Fransız mafyasının elinden kurtulmak için ortadan kaybolması gerekiyordu. Bu yüzden Galatasaray'ın teklifini kabul etti" diye yazanlar Fransız gazeteleri, benim gazetelerim değil.
BİTİRiCİ HAREKETTE KAYIP
Kaçışında da yine mafya parmağı olabilir mi sizce?
Yani, gene mafyanın parmağı da işin içinde olabilir. Çünkü buraya gelişinin içinde mafyanın parmağı vardı. İlişkileri olabilir, karanlık bir adam. İki, bence o kadar fazla büyütülecek bir adam da değil. Çünkü futbolda "finishing" denen şeyi bilmiyor. Yani bitirici hareketi gerek şut, gerek pas olarak yapamıyor. Sağ açıktan al git, al git, al git... Sonra? Asisti kaç tane, golü kaç tane? Oraya geldiği zaman oran onda bire düşüyor. On götürdüğü toptan birini doğru dürüst kullanabildi bugüne kadar Ribery. Onun için fazla büyütülecek bir adam da değil. Üstelik de diyorum ki dünyanın en büyük adamı da olsa Galatasaray'ı istemeyene verilecek bir tek cevap var; Cehenneme kadar yolun var! "Her şey Galatasaray için platformu" bu yönetimin artık sonunun geldiğini belirtip, kongre çağrısı yaptı.. Yönetim için son eğer Ribery için geldiyse ben yönetimin yanındayım! Bugüne kadar susup oturmuş o Galatasaray platformu da Ribery gitti diye ayağa kalkmışsa ben yönetimin yanındayım.