AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin Reyhanlı saldırısı ile ilgili flaş açıklamalarda bulundu
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Reyhanlı'daki saldırıların arkasında Şam yönetiminin bulunduğunu savunarak, Suriye'nin Hatay ile ilgili emellerinin hiçbir zaman sona ermediğini söyledi.
HATAY'DA MEZHEP ÇATIŞMASI ÇIKARILMAK İSTENİYOR
Türkiye'de işlerin normalleşmesinden, olumlu gitmesinden birilerinin rahatsız olduğunu anlatan Şahin, komşu ülkelerin zaman zaman terör örgütünü taşeron olarak kullandığını anlattı.
Çözüm sürecinin ülke gündeminden terörü çıkartacağını, silahları susturacağını dile getiren Şahin, "Artık ülkemizin her coğrafyasında güven olsun. Bu süreçten rahatsız olanlar var. En çok da Ankara'da büroları olan silah tüccarları rahatsız. Bunlar yıllardır ülkemize terörle mücadelede ihtiyaç duyduğu silahları sattı. Bu tüccarlar terör sebebiyle çok para kazandı" şeklinde konuştu.
Terör örgütüne en büyük desteği Suriye'nin verdiğini ve teröristleri barındırdığını belirten Şahin, "Suriye Devlet Başkanı Esed, Bekaa Vadisi'nde eğitim görmelerini sağlamıştır. Terör örgütünü bize karşı hep kullanmıştır. Ülkemizde bir Hatay sorunu vardır. Hatay, 81 vilayetimizden biridir. Cumhuriyet 1923'de kuruldu. Cumhuriyet kurulduğunda Hatay bizim değildi. Fransızların işgalindeydi. Suriye de bağımsız bir devlet değildi. Fransızlar orada önce otonom bir devlet kurdular ve sonra orada referandum yapıldı" ifadelerini kullandı.
"Referandum ile Hatay Türkiye'ye bağlandı" diyen Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Suriye, 'Hatay hep bizimdir' dedi. Suriye, haritalarında Hatay'ı hep sınırları içinde gösterdi. Suriye'nin Hatay ile ilgili emelleri hiçbir zaman son bulmamıştır. O nedenle terör örgütünü zaman zaman en çok destekleyen ülke olmuştur. Hatay'daki etnik yapıyı kurcalamıştır. Özellikle mezhep farklılığını. Reyhanlı'daki saldırının arkasında bulgulara göre Şam yönetimi bulunuyor. Hatay'da mezhep çatışması çıkarılmak isteniyor. Reyhanlı, Sünni Müslümanların çoğunlukta olduğu bir ilçedir. Orada farklı dinlerden kendini tanımlayanlar var. Coğrafyamızda farklı din, dil ve kültüre sahip insanlar barış içinde yaşamışlardır.
Zaman zaman topraklarımızda gözü olan kişiler bu hassasiyetleri kaşımışlardır. Failleri birer birer yakalanıyor. Bu, açık şekilde ortaya çıkacaktır."