BIST 9.743
DOLAR 35,18
EURO 36,82
ALTIN 2.978,80
HABER /  GÜNCEL

Renault işçisi 'insanca yaşayacak' ücret istiyor

Bursa'da ücretlerin ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini isteyen Renault işçileri üretimi durdurdu. BBC Türkçe'den Şafak Timur fabrika önünden izlenimlerini aktarıyor.

Abone ol

İşçiler hem işverene hem de Türk Metal sendikasına tepki gösteriyor.

Bursa'da hava sıcaklığı 30 derece.

Şehirdeki otomobil devi Renault fabrikasının girişi önünde gölge yapabilecek sadece birkaç ağaç var.

Geniş bir beton yol, giriş turnikeleri, güvenlik binası ve de küçük bir çimenlik alanla, dar ve küçük bir refüj…

Gece 12.00'den bu yana üretimi durdurmuş olan Renault işçileri, güneşin altında, buldukları küçük gölgelere sığınarak bekliyor.

Kimi refüje ya da çimenliğe uzanmış gecenin yorgunluğunu atmaya çalışan işçilerle konuşuyorum.

"Dün 12'den beri bekliyoruz. Neredeyse 24 saat oldu" diyor işçilerden biri.

Kimse adını vermek istemiyor, ama konuşmak konusunda çok istekliler.

Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile Türk Metal sendikası arasında imzalanan grup toplu iş sözleşmesinin kendileri için geçersiz olduğunu söylüyorlar.

Yıllardır dolduklarını, ancak Bosch fabrikasında daha yüksek zamla sözleşme imzalanmasıyla son damlanın bardağı taşırdığını belirtiyorlar.

"Açız, yaşanacak ücret istiyoruz" diyor, 32 yaşında 11 yıldır bu fabrikada çalışan bir işçi.

'Bosch'takiler sendikayla daha iyi sözleşme yapınca uyandık'

Renault'da en düşük ücret alan işçinin net saat ücretinin 6 lira 15 kuruş, en yükseğinin 18, ortalamanın ise 8,5 - 9 lira arasında olduğunu söylüyorlar.

Bosch'ta imzalanan sözleşmede alınan zamla saat ücreti ortalama 9,70 olmuş.

CHP Bursa milletvekili adayları işçilere destek ziyaretinde bulundu.

12 yıldır Renault'da çalışan 37 yaşındaki bir başkasıysa, "Bu artık onur meselesi oldu" diyor.

Başka biri devam ediyor "Bosch'takiler sendikadan istifa ederek daha iyi sözleşme yaptıklarında milletçe uyandık. Demek ki olabiliyormuş dedik" diyor.

İşçiler, üzerlerinde üretim baskısının büyük olduğunu, başlarında kronometre tutulduğunu, su içmeye dahi yerlerine birini bırakmadan gidemediklerini anlatıyor.

'Üç kişinin yaptığını tek kişi yapıyor'

Fazla mesaiye kalmama haklarını kullanamadıklarını, "makinelerde arıza oldu" gerekçesiyle esnek çalışmaya zorlandıklarını söylüyorlar.

31 yaşında olan ve 8 yıldır fabrikada çalışan, bir çocuk babası bir işçi, "Üç kişinin yaptığı işi tek kişi yapıyor" diyor ve fabrikada yeni işe girenlerin iş yüküne dayanamadığı için kısa sürede ayrıldıklarını söylüyor.

Başka bir işçi "Üretim rekorları kırılıyor ama işçiye bir şey yok," diyor.

İşçiler sorunlarının yıllardır devam ettiğini ancak daha genç, eğitim düzeyi yüksek işçilerin fabrikaya katılımlarıyla bilinç düzeylerinin arttığında bahsediyor.

İşçiler Türk Metal sendikasından istifa eden işçi sayısının neredeyse yüzde 100'e ulaştığını söylüyor.

Taleplerini şu şekilde sıralıyorlar:

  • Bosch baz alınarak ücretlerde iyileştirme yapılacak.
  • Son dönemde yaşanan eylemler nedeniyle kimsenin işten atılmaması garanti edilecek.
  • Türk Metal Sendikası tamamen fabrikadan gidecek, işçiler fabrika içinde kendileri oy kullanarak temsilcilerini seçecek. (İşçiler Sakarya'daki Toyota fabrikasında bu modelin uygulandığını söylüyor).

İşçiler şu anda işyeri temsilcilerinin işveren tarafından seçildiğini söylüyor.

İşçilerden biri "Aramızdan bir kişi bile atılırsa üretim duracak, artık eskisi gibi değil" diyor. "Ben buradan emekli olacağım, biz buraya emek verdik."

1998'den sonra benzer ilk eylem

Fabrikada bu düzeyde bir eylem en son 1998 yılında, yine Türk Metal sendikası tarafından imzalanan sözleşmeden duyulan memnuniyetsizliğin sonunda gerçekleşmiş.

İşçilerin eylemi Perşembe gecesi başladı.

O dönemde üretimin bir gün boyunca durduğunu anlatıyorlar.

Saat 14.00 yaklaştığında dört bir yanda bekleyen işçiler kapının yanında biraraya geliyor.

Yönetimin 14.00'te bir açıklama yapacağı söylentisi var.

İşçiler slogan atmaya başlıyor: "İşçiler burada yönetim nerede," "Para yoksa yönetim de yok," "Yönetim uyuma işçine sahip çık."

Beklenen açıklama gelmiyor, işçilerden biri herkesi etrafına toplayıp, "Yönetimin açıklama yapacağna dair haber asparagas çıktı arkadaşlar" diyor.

Başka bir işçi bağırarak "O zaman ölmek var dönmek yok" diyor. İşçiler slogan atmaya başlıyorlar: "Ölmek var dönmek yok."

Güneşin alnında bekleyen işçiler fabrikanın öğlen saati geldiğinde dışarıdaki işçilere dağıttığı kumanyaları yemiş, kapı önüne konan su sebillerinden su içmiş, çay kazanlarını kullanmışlar.

İşçilerden biri "Normalde fabrika bizi çok seviyor. Vallaha bak, biz fabrikamızı çok seviyoruz, bruası bizim evimiz gibi" diyor.

Renault işçisi istediklerini alana kadar üretime başlamayacaklarını söylüyor.