BIST 9.368
DOLAR 34,58
EURO 36,23
ALTIN 2.986,92
HABER /  DÜNYA

"Rejim İdlib'de silahsızlanma bölgesinde sivilleri öldürdü"

Anadolu Ajansı
Anadolu Ajansı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi Suriye Uluslararası Soruşturma Komisyonu, Esed rejiminin İdlib'deki sivil yerleşimlere saldırılarını sürdürerek insani kayıplara yol açtığını vurguladı.

Abone ol

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi Suriye Uluslararası Soruşturma Komisyonu raporunda, Türkiye ve Rusya'nın Soçi mutabakatı ile İdlib'deki gerilimi düşürmede önemli rol oynadığını belirtildi.

Raporda, Beşşar Esed rejimine bağlı güçlerin İdlib ile batı Halep bölgesindeki sivil yerleşimlere saldırılarına devam ettiği vurgulanarak, sivillere zarar gelmemesi için herhangi bir önlem almadıklarına işaret edildi.

Rejimin, kontrolüne geçen bölgelerde zorla alıkoyma, ortadan kaybolmalara yol açma ve geri dönenlere zorluk çıkarmaya devam ettiğinin belirtildiği raporda, bu eylemlerin şimdiye dek 'binlerce Suriyeli sivilin ölümüne yol açtığı' ifade edildi.

Raporda rejim güçlerinin ülkenin güneyinde kontrolü ele geçirdikten sonra ağustos 2018'de kuzeye yöneldiği anımsatılarak, ağustos ve eylülde hastanelerin ve sivil nüfuslu yerleşimlerin hedef alındığı vurgulandı.

BM raporunda, "(Rejim güçleri İdlib'de) Silahsızlanma bölgesi kurulmasına rağmen hava saldırılarında aralarında kadın ve çocukların bulunduğu pek çok sivili öldürdü" denildi.

YPG/PKK'nın hak ihlalleri

Raporda, ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun ve SDG ismini kullanan terör örgütü YPG/PKK'nın Deyrizor'u DEAŞ'tan temizleme gerekçesiyle düzenlediği saldırılara da değinildi.

"SDG Heccin'i aralık 2018'de DEAŞ'tan aldı ama savaş, aşırı boyutta sivil kayıplara yol açtı" denilen raporda, "(YPG/PKK) SDG'nin kontrolündeki alanlarda binlerce kadın, erkek ve çocuk, hukuksuzca alıkonuluyor. Bazıları acınacak durumdaki kamplarda temel ihtiyaçları karşılanmadan tutulmaya devam ediyor" ifadeleri kullanıldı.

Raporda ayrıca, Ürdün sınırındaki 41 bin sivilin tıbbi bakım, eğitim ve temel ihtiyaç malzemelerine ulaşamadan olağanüstü vahim şartlarda yaşamaya devam ettiği kaydedildi.