Yılbaşı gecesi eğlence mekanı Reina'da 39 kişiyi katleden Abdülkadir Masharipov için istenen ceza son dakika belli oldu. İddianamede katliama ilişkin detaylar kan dondurdu.
Abone olİSTANBUL'da Reina katliamı iddianamesi tamamlandı. Gelen son dakika haberine göre Yılbaşı gecesi Ortaköy'de 39 kişiyi öldüren ve ardından Esenyurt'ta kaldığı evde sağ ele geçirilen ve tutuklanan Reina katliamcısı Abdülkadir Masharipov için görülmemiş ceza istendi. Masharipov hakkında 40 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 2 bin 397 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede, katliam yapan DEAŞ'lı terörist Abdulkadir Masharipov’un eşine çektirdiği veda videosunda, oğluna büyüdüğünde kendisi gibi intihar eylemi yapması tavsiyesinde bulunduğuna dikkat çekildi.
Saldırganın 27 Aralık 2016 tarihinde intihar eylemi yapacağını belirterek çocuklarının büyüyünce eşine zorluk çıkarmamalarını istediği videoda, oğlunun da büyüdüğünde kendisi gibi intihar eylemi yapması tavsiyesinde bulunduğuna dikkat çekildi.
Videoda dikkat çeken konuşmalar şöyle;
Masharipov: “Gel kucağıma otur büyüyünce ne olacaksın he mücahit olacağım istişadı yapacağım deyiver, vay pek utandı gel tatlım gel”
Nurullayeva: “Kalk şimdi karşısında dur baba giderse sonra ağlarsın”
Masharıpov : “Bak tamam mı büyüdükten sonra bak ben gittikten sonra seyredersin olur mu büyüdükten sonra hamas (intihar saldırganı) olursun anladın mı?”
Masharıpov: “Tamam şimdi kendine Allah sabır versin bu güzel sabrı verdiği için güzel sabrettiğin için kıyamette Allahu Teala ecrini verir elbette bununla kendinizi avutup durun.”
Ortaköy'deki eğlence merkezi Reina'da yılbaşı gecesi düzenlenen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin, aralarında saldırıyı gerçekleştiren Abdulkadir Masharipov'un da bulunduğu 51'i tutuklu 57 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, Masharipov'un saldırı öncesi ve saldırı sırasındaki tüm irtibatları ve hareketleri tek tek sıralanıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü tarafından yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan ve mahkemeye gönderilen 90 sayfalık iddianamenin detayları belli oldu.
İddianamede, Tacik asıllı Özbekistan vatandaşı Masharipov'un, ülkesinde cihatçı şüphesiyle takibe alınması nedeniyle 2011 yılında Moskova'ya gittiği, burada soruşturma kapsamında DEAŞ terör örgütüne üye olmak suçundan tutuklanan Zarina Nurullayeva ile evlendiği, Afganistan'da bulunan cihatçı gruplara katılmak amacıyla eşiyle önce İran'ın Nimrus şehrine gittiği, buradan da illegal yollarla Afganistan'ın Veziristan bölgesine geçtiği anlatılıyor.
Masharipov'un Veziristan'da önce Özbekistan İslami hareketine, daha sonra ise İslami Cihad İttihadı grubuna katıldığı, burada dini, siyasi ve silahlı eğitim aldığı, Pakistan sınırları yakınında Pakistan askerlerine karşı yapılan terörist saldırı ve çatışmalara girdiği anlatılan iddianamede, 2014 yılında Veziristan bölgesinde DEAŞ terör örgütüne biat ettiği, Veziristan'da bulunan DEAŞ terör örgütünün sözde emiri ''Ebu Sayir'' kod isimli örgüt mensubuna bildirerek, DEAŞ terör örgütüne katıldığı vurgulandı.
İddianamede, şüphelinin, terör örgütünün organizesinde illegal yollardan 2014 yılının son aylarında eşiyle İran'ın Saravan kentine gittiği, burada Suriye'deki çatışma bölgelerine geçebilmek amacıyla 1 yıl kadar beklediği ancak Suriye'ye geçemeyince 2016 yılı Ocak ayında bir grup Afgan, Uygur ve Çeçen ile illegal yollardan Türkiye'ye giriş yaparak İstanbul'a geldiği aktarıldı.
Masharipov'un İstanbul'a gelince, "telegram" uygulaması üzerinden halen firari olup Reina eyleminin planlayıcılarından ''Tulpar'' kod isimli şüpheliyle buluştuğu bilgisi verilen iddianamede, bu kişinin Masharipov'a, İstanbul Kayaşehir'de ev temin ettiği, Masharipov'un ailesi ile Reina eyleminin diğer planlayıcılarından "Yusuf" kod adlı İlyas Mamaşaripov'un ailesinde, eylemin kararlaştırıldığı 31 Aralık 2016 tarihinde gece geç saatlere kadar birlikte kaldıkları ifade edildi.
İddianamede, Masharipov'un örgüt içinde önce "Abdul Kaviy" kod adını oğlu Muhammed doğduktan sonra ise "Ebu Muhammed" ismini kullandığı bildirilerek, 25 Aralık 2016'da şüphelinin "telegram" üzerinden haberleştiği DEAŞ terör örgütünün Suriye'deki çatışma bölgelerinde aktif faaliyet yürüten "Abu Şüheda" kod adlı örgüt mensubundan, 31 Aralık 2016'da yılbaşı gecesi DEAŞ terör örgütü adına silahlı eylem yapması için talimat aldığının tespit edildiği belirtildi.
Masharipov'un aynı gün, konuyu DEAŞ terör örgütü bünyesinde Suriye Rakka'da faaliyet gösteren "Rahova" kod isimli DEAŞ militanı ile "telegram" üzerinden konuşarak saldırıyı gerçekleştirme kararı aldığı ve eylem için hazır olduğunu örgüte ilettiği vurgulanan iddianamede, saldırının hazırlık süreci şöyle anlatıldı:
''Aynı gün 'telegram' uygulaması üzerinden DEAŞ terör örgütünün Türkiye'deki eylemlerini organize eden 'Ebu Cihad' kod isimli DEAŞ terör örgütün mensubu, şüpheli Abdulkadir Masharipov ile irtibata geçerek, kendisi ile 26 Aralık 2016 günü telegram üzerinden başka bir DEAŞ militanının irtibata geçeceğini söyleyerek, irtibat kuracak kişinin 'telegram' kullanıcı adını vermiştir. 26 Aralık 2016 günü 'telegram' üzerinden haberleştiği DEAŞ terör örgütü mensubu ile 'Ebu Cihad' kod isimli DEAŞ terör örgütü sorumlusunun talimatı gereğince şüpheli Abdulkadir Masharipov, Başakşehir İlçesi Kayaşehir 14. Bölge otobüs durağında buluşma gerçekleştirmiş, Kafkas kökenli Rusça konuşan kimlik bilgileri tespit edilemeyen DEAŞ terör örgütü mensubundan, eylemin Taksim meydanında 31 Aralık 2016 tarihinde yılbaşı gecesi otomatik AK - 47 Kalaşnikof tüfek ve el bombaları ile gerçekleştirileceği talimatını, 'Ebu Cihad' tarafından gönderilen eylem talimatının olduğu ses kaydını içeren hafıza kartını, eyleme kadar yalnız olarak kalması gerektiği söylenmesi nedeniyle günlük ev kiralaması için 700 lira para almıştır.''
İddianamede, Masharipov'a "Ebu Cihad" kod isimli DEAŞ terör örgütü mensubu tarafından gönderilen, eylem sonrası şüphelinin kaldığı konutta bulunan şüpheliye ait tabletten elde edilen ses kaydında, ''Eylem sonrası şüpheli Abdulkadir Masharipov'un ailesine DEAŞ terör örgütünün sahip çıkacağı, bu konuda bir endişesi olmaması gerektiği, eylemden önce kendisi gibi eylem yapacak bir kişi ile de görüşeceğine dair 'Ebu Cihad'ın sesli anlatımlarının bulunduğu'' ifadeleri olduğu aktarılarak, ses kaydının tamamına yer verildi.
"Ebu Cihad" kod ismini kullanan DEAŞ terör örgütü mensubunun talimatları gereğince şüpheli Masharipov'un 27 Aralık 2016'da günlüğü 100 liradan 3 günlüğüne bir rezidans dairesi kiraladığı ancak buna rağmen şüphelinin tekrar Kayaşehir'de ailesinin bulunduğu konuta döndüğü ve geceyi burada geçirdiğine dikkat çekilen iddianamede, şüphelinin kiraladığı yerin adresini "Ebu Cihad" kod isimli DEAŞ terör örgütü mensubuna gönderdiği ifade edildi.
EŞİ YALAN BEYANDA BULUNMUŞ
İddianamede, şüphelinin 27 Aralık 2016'da saat 23.57'de bir video çektiği, video görüntülerinde intihar eylemi yapacağını, çocuklarının büyüyünce eşine zorluk çıkarmamalarını ve oğlunun da büyüdüğünde kendisi gibi eylem yapması tavsiyesinde bulunduğunun tespit edildiği belirtilerek, söz konusu videonun dökümüne de yer verildi.
Masharipov'un eşi tutuklu şüpheli Zarina Nurullayeva'nın kolluk ve sorgu hakimliğindeki ifadelerinde, eşinin gerçekleştirdiği saldırıyla ilgili bilgisinin olmadığını söylediği anımsatılan iddianamede, saldırganın eşinin 27 Aralık 2016'da saat 23.57'de kayda alınan "veda videosu"nun çekimini yaptığı kaydedildi.
İddianamede, Masharipov'un 28 Aralık 2016'da Taksim Meydanı'nda özçekim yapar gibi davranarak keşif amaçlı görüntü çektiği de bildirilerek, 29 Aralık 2016'da şüphelinin "telegram" uygulaması üzerinden "Ebu Cihad" kod isimli DEAŞ terör örgütü mensubundan aldığı talimat üzerine, tuttuğu rezidans dairesine giderek eylem için gönderilecek silah ve mühimmatı beklemeye başladığı anlatıldı.
İddianamede, şu ifadelere yer verildi:
''Gece geç saatlerde yüzünde sadece gözleri açık olacak şekilde maskeli ve bereli, siyah giyinmiş, Kafkas kökenli kimlik bilgisi ve açık eşkali tespit edilemeyen DEAŞ terör örgütü mensubu bir şahıs, AK - 47 kalaşnikof tüfek, 6 şarjör, mermiler ve 3 adet el bombası olduğu söylenen gerçekte flash bang olan mühimmatın bulunduğu bir çanta getirmiştir. Şüpheli Abdulkadir Masharipov'un da yanında yüzünü açmayan DEAŞ terör örgütü mensubunun getirdiği mermileri, şüpheli Abdulkadir Masharipov şarjörlere doldurmuş, yine çantada gelen bantla şarjörleri birbirlerine ters pozisyonda çift şarjör olarak atış sırasında zaman kaybetmemek için yapıştırarak birleştirmiştir.''
Masharipov'un 31 Aralık 2016'da "telegram" uygulaması üzerinden DEAŞ'ın Türkiye'deki terör eylemleri için görevlendirdiği ve Kayaşehir'de yaşayan "Ebu Muhammed" kod adını kullanan DEAŞ üyesi ile görüşerek, içinde silah ve mühimmatların bulunduğu biri sırt çantası olmak üzere iki çantayı Zeytinburnu'na götürerek kendisini orada bekleyecek bir araç göndermesini istediği dile getirilen iddianamede, Masharipov'un olay günü "Ebu Muhammed" kod isimli DEAŞ terör örgütü mensubunun gönderdiği araçla gelen başka bir DEAŞ üyesine çantaları teslim ettiği sırada "ben sizi arayacağım, çantaları istediğim yere getirirsiniz" diyerek, aracı gönderdiği vurgulandı.
Şüphelinin 31 Aralık'ta saat 19.00 sıralarında yanına silah almadan tekrar Taksim Meydanı'na keşif amaçlı gittiği anlatılan iddianamede, Masharipov'un meydana çıkan tüm yolların polis ekiplerince kapatılması nedeniyle, Zeytinburnu'na başka bir ticari taksiyle döndüğü sırada, yolda "telegram" uygulaması üzerinden "Ebu Cihad" kod adlı DEAŞ mensubuna "Taksim'e polis engeli nedeniyle girmesinin imkansız olduğunu" bildirdiği, "Ebu Cihad" tarafından kendisine biraz beklemesi, yeni bilgi geleceği talimatı verildiği ifade edildi.
HEDEF GAZETE VEYA REİNA
İddianamede, "Ebu Cihad"ın "telegram" üzerinden, şüpheli Masharipov'a iki hedefin olduğunu söyleyip bir fotoğraf gönderdiği belirtilerek, ''Fotoğrafın bir tarafında Peygamber Efendimize hakaret eden gazetenin Şişli İlçesindeki adresinin olduğunu, diğer bölümünde ise ikinci hedef Reina Disko Clup unvanlı eğlence mekanı olduğunu söyledi. Şüphelinin, hedeflerin ikisine de kendisinin giderek görmesi gerektiğini söylemesi üzerine, 'Ebu Cihad' kod isimli DEAŞ terör örgütü mensubu yılbaşı nedeniyle gazetenin muhtemelen kapalı olduğunu, hedefin Reina olduğunu söylemiş, DEAŞ terör örgütünün hedefi Reina olarak belirlenmiştir.'' tespitine yer verildi.
Şüphelinin bu kez yine taksiyle Zeytinburnu'ndan silahsız halde Reina'ya hareket ettiği, bu sırada Reina ile ilgili görselleri internet ortamından araştırdığı, "Ebu Cihad"ın da Reina'nın internet ortamındaki iç mekan görüntülerini gönderdiği anlatılarak, taksiden Reina'nın önünde inen şüphelinin, 5 dakika kadar Reina'nın çevresinde dolaşıp gözlem ve keşif yaptığı, kendi beyanına göre Reina'nın önünde ve çevresinde polis ekipleri görmemesi üzerine eylemi gerçekleştirmeye karar verdiği ifade edildi.
Keşif faaliyeti sonrası ticari taksiye binen şüpheli Masharipov'un buradan Zeytinburnu'na hareket ettiği, "Ebu Muhammed" kod isimli DEAŞ terör örgütü mensubu ile "telegram" üzerinden görüşerek içinde silah ve mühimmatların bulunduğu çantaların kameraların olmadığı bir yerde kendisine teslim edilmesini söyleyerek, bunun için konum bilgisi gönderilmesini istediği bildirilen iddianamede, "telegram" uygulaması üzerinden kendisine gönderilen konuma giden şüphelinin burada önceden tanıdığı Suriye'deki çatışma bölgelerinden gelen DEAŞ terör örgütü mensubu "Ebu Nur" kod isimli teröristten silah ve mühimmatların bulunduğu sırt çantası ve diğer çantayı aldığı bilgisi verildi.
POLİS SİLAHINI KULLANAMADAN ŞEHİT OLMUŞ
İddianamede, şüphelinin olay günü saat 01.15 sıralarında Reina'nın önünde giriş kapısına yaklaşık 10 metre mesafede ticari taksiden saldırı için indiği anlatılarak, taksinin bagajından çıkardığı uzun namlulu silahla iş yeri kamera saatine göre 01.18.12’de ateş etmeye başladığı, ilk olarak eğlence merkezinin önündeki polis memuruna ateş ettiği, devamında iş yeri girişinde bulunan kişilere ateş edip iş yerine girdiği kaydedildi.
Şüphelinin önce Reina'nın kapısında görevli olmadığı halde ısınmak için ya da başka bir nedenle bulunan o çevrede görevli polis memuru Burak Yıldız ile Reina'nın özel güvenlik görevlisini vurduğu, polis memurunun şehit olduğu, özel güvenlik görevlisinin de olay yerinde öldüğü belirtilen iddianamede, ''Şüphelinin alınan ifadesinde, Reina'nın kapısında bulunan resmi üniformalı polis memurunun kendisine tabanca ile birden fazla ateş etmesi nedeniyle polis memurunu vurmak zorunda kaldığını söylemiş ise de şüphelinin yalan söylediği, şehit olan polis memuru Burak Yıldız'ın belindeki silahını kullanamadan şüpheli Abdulkadir Masharipov tarafından uzun namlulu otomatik tüfekle birden fazla ateş edilerek vurulduğu, güvenlik kamera görüntüleri ile de sabittir.'' denildi.
ZIRH DELİCİ MERMİLER KULLANILDI
Reina'nın iç güvenlik kamerası görüntülerinden şüphelinin işletmenin içinde yeni yılı kutlayarak eğlenen, kutlama yapan insanların üzerine soğukkanlı şekilde öldürmek kastıyla ateş ettiği, iş yeri kamera saatine göre 01.22.12’de iş yerinin girişe göre sağ tarafında bulunan bölüme giderek orada bulunan kişilere ateş ettiği ve iş yerinin içinde dolaşmak suretiyle farklı bölümlerde bulunan şahısları vurduğuna işaret edilen iddianamede, olay sırasında yaşananlar şöyle anlatıldı:
''Şüphelinin, insanların üzerine flash bang bomba attığı, bombanın güçlü ışık ve ses etkisi ile insanları panik ve dehşete düşürdüğü, bu sırada sırt çantasından aldığı dolu çift şarjörü silaha takarak ateş etmeye devam ettiği, iş yeri kamera saatine göre saat 01.16.09’da iş yerinde bulunan 4 şahsın ortasına flash bang attığı görüntülerden tespit edilmiştir. Mermisi biten çift şarjörden sonra tekrar flash bangi, kaçışan insanların kümelendiği yere atarak son çift şarjörünü silahına monte ettiği, soğuk kanlı bir şekilde tüm mermilerini yerde yatan yaralılar dahil insanların üzerine öldürme kastıyla boşalttığı görülmüştür. Olay yerinden elde edilen mermi çekirdeklerinin incelenmesinde, şüphelinin zırhlı hafif taktik araçlara karşı geliştirilen zırh delici etkisi bulunan çelik çekirdekli mermiler kullandığı, bu şekilde kalabalık grup içinde bir arada bulunan birden fazla insanın tek atışla da yaralandığı görülmüştür.
Mermilerinin tamamını kullanan şüpheli, üzerinde bulunan montu ve beresini de çıkarmış, son flash bangin pimini çekip yüzüne doğru tutarak elinde patlatmıştır. Alınan ifade sırasında, neden bu şekilde davrandığı konusunda sorulan soruya, şüpheli 'sonradan flash bang olduğunu öğrendiği bombaların kendisine DEAŞ terör örgütü mensubunca Amerikan malı kaliteli el bombaları olduğunun söylenmesi nedeniyle, son bombayı intihar eylemi için kendisine sakladığı ve cesedinin tanınmaması için yüzüne yakın bir yerde patlattığını' söylemiştir. Flash bang yüzüne patlamasının ardından kendine gelen şüpheli, çıkış kapısına doğru yürümüş, burada yere yatarak yaralı taklidi yapmıştır. Gece kulübüne gelen özel harekat polislerince yakalanan şüpheli, eylemin mağduru olduğu zannedilerek, kaldırımın kenarına götürülmüş, polis de tekrara gece kulübüne giriş yapmıştır.''
YARALI NUMARASI YAPARAK KAÇMIŞ
Serbest kalan şüphelinin yaralı numarası yaparak kaçmaya başladığı, Reina'dan yaklaşık 100 metre sonra tekrar polis tarafından durdurulduğu bildirilen iddianamede, buradaki polis tarafından ne olduğunun şüpheliye sorulduğu anlatılarak, şüphelinin bomba patlatıldığını ve kendisinin yaralandığını söyledikten sonra tekrar bırakıldığı, bunun akabinde şüphelinin ticari taksiye binerek olay yerinden uzaklaştığı kaydedildi.
İddianamede, yapılan istihbari çalışmalar operasyona dönüştürülerek Masharipov'un barındırıldığı ev tespit edilerek, şüphelinin 16 Ocak 2017'de beraberindeki DEAŞ terör örgütü şüphelileri ile birlikte MİT ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü görevlilerinin olağanüstü çalışmaları ve çabaları sayesinde yakalandığı, şüphelinin suçunu ikrar ettiği bilgisi verildi