BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Rehinelerle irtibat halindeyiz

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, halkın şuanda müsterih olması gerektiğini ve en kısa zamanda Musul’da kaçırılan yurttaş...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, halkın şuanda müsterih olması gerektiğini ve en kısa zamanda Musul’da kaçırılan yurttaşların yurda döndüğünü herkesin göreceğini belirterek, “Türkiye isterse elindeki tüm imkanlarla yurttaşlarımızı güvenli ülkemize sevk edebilecek noktadadır ama şu anda toptan bir tahliyeyi de düşünmüyoruz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu Toplantısı sona erdi. Bakanlar Kurulu toplantısının sona ermesinin ardından basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Hükümetin Parlamentoyla İlişkilerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın, Meclis’in tatile girmeden, görüşülecek olan kanun tasarı ve teklifleri konusunda, AB süreciyle ilgili de Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Bakanlar Kurulu’na bilgi sunduğunu söyledi.
AB Komisyonu Başkanı Stefan Fülle’nin Türkiye’de olduğunu hatırlatan Arınç, bu akşam Fülle’nin, Çavuşoğlu ile yarın da başka görevlilerle temasları olacağını, bazı fasılların açılması noktasındaki gelişmelerin Fülle ile gözden geçirileceğini ifade etti. Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’inin ise 644. sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde kamu kurumlarına ait yapım işleri hakkında Bakanlar Kurulu üyelerine özet bilgiler sunduğunu dile getiren Arınç, süresi bitecek bazı düzenlemeler için neler yapılması gerektiği konusunda teknik bilgileri hakkında bilgiler verdiğini kaydetti.

“ŞOFÖRLER BAŞKA BİR YERDE BAŞKA ÖRGÜT TARAFINDAN ENTERNE EDİLMİŞ DURUMDADIR”
Irak’taki gelişmelerin de Bakanlar Kurulu’nun gündeminde bulunduğunu ifade eden Arınç, “Bildiğiniz gibi 31 tır şoförümüz ve 49 konsolosluk görevlimiz belli bir süredir konsolosluktan ayrılmışlardır. Biz, onların Türkiye’ye bir an önce salimen dönmelerini arzu ediyoruz. Şoförler de başka bir yerde yine bir başka örgüt tarafından enterne edilmiş durumdadırlar, onlarla ilgili olarak da çalışmalar devam etmekte, onların da bir an önce Türkiye’ye kazandırılması için gayret sarf edilmektedir" ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE SALİMEN YURTTAŞLARINI ELBETTE KURTARACAKTIR”
Irak toprakları içerisinde yaşanan bu gelişmelerde Türkiye’nin salimen yurttaşlarını elbette kurtaracağını belirten Arınç, “Ama bu durumun hükümetler arası ilişkilerimizi zedelememesi ve oradaki ekonomik çıkarlarımızın da ayrıca gözardı edilmemesi gerekmemektedir. Yaşanan gelişmeler sadece Irak’ı ilgilendirmiyor. Irak’ı aşacak bölgesel gelişmelerin ne olabileceği konusu üzerinde bazı bakanlar ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bakanlar Kurulu’na özet sayılabilecek bilgiler sundu” dedi.

“ÇOK KAPSAMLI, ÇOK CİDDİ BİR ÇALIŞMA İÇİNDEYİZ”
Arınç, "Bütün görüşmelerimizin ekseni, 49 konsolosluk görevlisinin, içlerinde küçük yavrularımız da var, kadınlar var, erkekler var, güvenlik görevlileri var, en kısa zaman içerisinde Türkiye’ye dönüşlerinin sağlanmasıdır. Yine ekmek parası peşinde koşarken bir şekilde hürriyetleri ellerinden alınan 31 şoför yurttaşımızın da bir an evvel eşlerine, ailelerine, yurtlarına dönüşün temin edilmesidir. Bu konuda şu an itibariyle hayırlı, müjdeli, başarılı bir haberi verecek noktada değilim, her an bunu bekliyoruz, bu gelişmeler konusunda Türkiye hükümeti, hükümetimiz başta başbakanımız olmak üzere bütün görevli arkadaşlarımız çok kapsamlı, çok ciddi bir çalışma içerisindendir” diye konuştu.

“HALKIMIZ MÜSTERİH OLSUN”
“Halkımız şundan müsterih olsun, inşallah en kısa zamanda bu yurttaşlarımızın ülkelerine döndüğünü ve kucaklaştıklarını hep birlikte göreceğiz” diye konuşan Arınç, “Ancak biraz medyadan, basından sorumlu bakan arkadaşınız olarak bu olayla bağlantılı olarak bir hassasiyeti dile getirmek istiyorum. Bu herhangi bir şekilde basınımıza sansür getirmek veya bu amaçlı bir kısıtlama getirmek düşüncesi değil. Hem bu yurttaşlarımızın hayatları ve özel durumlarıyla ilgili hem de milli bir hassasiyetten ileri gelmelidir. Bildiğiniz gibi IŞİD isimli şimdi artık çok daha yakından tanıdığınız ve yaptıklarını fotoğraflarla, sözleriyle, hareketleriyle, kılık ve kıyafetleriyle çok daha yakından görme imkanı bulduğunuz örgütle ilgili çok tahrik edici spekulatif haberler yarışına girmemiz gerekiyor. Yurttaşlarımız bunların elindeyse biz de yurttaşları onların elinden salimen alma kaygısı içindeysek tekrar ifade etmeyeceğim, ama bu örgütün nasıl bir örgüt olduğunu artık hepimiz biliyoruz onunla ilgili, onları tahrik edecek bir takım açıklamalardan sakınmamız gerektiğini şahsi bir hassasiyet olarak ileri sürmek istiyorum. Bir ikincisi de bu yurttaşlarımızın yani şoförlerin nerede bulunduğu bellidir ancak 49 konsolosluk görevlisini biz de biliyoruz nerede olduklarını ama bunların yerleri konusunda da basında, yazılı basında, görsel basında spekülatif haberler çıkmasının olumsuz etki yapabileceğini düşünüyorum. Orada mıdır, burada mıdırlar, onun çevresinde şunlar var, bunun çevresinde bunlar var, lütfen bunu hassaiyet olarak kabul edin işimiz zorlaşabilir. Biz işimizin kolaylaşmasını arzu ediyoruz” diye konuştu.

“KAÇIRILAN TÜRKLERLE İRTİBATIMIZ VAR”
Musul’da kaçırılan şoförlerle ve konsolosluk görevlileriyle irtibat halinde olduklarının altını çizen Başbakan Yardımcısı Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizim hem şoförlerle hem de konsolosluk görevlileriyle şu veya bu şekilde irtibatımız var. Her an kendilerinin durumu hakkında alacak bilgimiz var. Bu bilgeler doğru bilgilerdir ama onların bir önce ülkemize salimen dönmesi için bazı konularda hassasiyete ihtiyacımız mutlaka bulunmaktadır.”

“TOPTAN BİR TAHLİYEYİ KESİNLİKLE DÜŞÜNMÜYORUZ”
Irak’ta 100 bin civarında yurttaşın bulunduğunu sözlerine ekleyen Arınç, “Bunların bir kısmı Kürt bölgesindedir bir kısmı a Irak’ın içine dağılmış durumdadırlar. Bunların tahliyeleri konusunda toptan bir tahliyeyi kesinlikle düşünmüyoruz ama dönmeyi arzu edenler için de güvenli yollar, güvenli havaallarına ulaşmak için takip edecekleri mecraları Dışişleri Bakanlığımız sürekli olarak yeniliyor. Olayların başlangıcında dönüş için çok büyük bir izdiham oluşturdu. Herkes havaalanına koşma gayreti içine girdi. Buna gerek olmadığını düşündük, ikinci veya üçüncü açıklamalarla da zannediyorum sükunet buldu. Biz yolcu kapasitesi daha yüksek olan uçaklarımızı gönderiyoruz. Doluluk oranı arttı ama o yurttaşlarımızın hayati bir tehlike içerisinde şu anda bulunmadıklarını bildiğimiz için bir paniğe gerek olmadığı düşüncesi içerisindeyiz. Libya’da bir örnek yaşamıştık, geçmişte. Biliyorsunuz orası karıştığı zaman 25 bin yurttaşımızı 10 gün içinde tahliye etmiştik. Libya veya Irak örnekleri birbirinden farklı olabilir, dağınıklık bakımından, nerede bulundukları bakımından ama Türkiye isterse elindeki tüm imkanlarla yurttaşlarımızı güvenli ülkemize sevk edebilecek noktadadır ama şu anda toptan bir tahliyeyi de düşünmüyoruz. Suriye’den de zaman zaman tahliyeler olmuştu, bildiğiniz kadarıyla” şeklinde konuştu.
(İHA)