BIST 10.025
DOLAR 35,20
EURO 36,68
ALTIN 2.960,92
HABER /  GÜNCEL

'Rehber öğretmen' açığını giderilecek

Bakan Çelik, Rehberlik Sistemi için rehber öğretmen açığını ilkokul öğretmenleri arasından temin edeceğini bildirdi.

Abone ol

10 bin rehber öğretmen açığı bulunduğunu belirten Çelik, düzenlenecek hizmet içi eğitim kursları ile ilkokul öğretmenlerinden yaklaşık 8 binini rehber öğretmen olarak alacaklarını söyledi. Milli Eğitim Bakanı Doç.Dr. Hüseyin Çelik, İhlas Holding Ankara Medya Grup Başkanı Nuri Elibol'un ev sahipliğini yaptığı kahvaltıya katıldı. Kahvaltıda İhlas Haber Ajansı Ankara Bölge Temsilcisi Hakkı Aldoğan, TGRT Ankara Haber Müdürü Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi Ankara Haber Müdürü Akif Bülbül de hazır bulundular. Çelik, kahvaltıda Türk eğitim sisteminde yaşanan sorunlara dikkat çekti ve eğitim alanında hayata geçirilecek projelerden bahsetti. Son günlerde YÖK Başkanı Kemal Gürüz ile aralarında yaşanan 'ÖSS Sınav sistemi değişikliği' hakkında da açıklamalarda bulunan Çelik, mesleki ve teknik eğitim öğrencilerinin ÖSS sınavında düşürüldükleri mağduriyetleri anlattı. Meslek liselerinin her geçen gün kan kaybettiğini hatırlatan Çelik, ÖSS sınav değişikliği konusunda YÖK Başkanı Kemal Gürüz ile bir araya gelerek görüştüklerini ancak Gürüz' ün ortak çözüm noktasında hiçbir konuya sıcak bakmadığını söyledi. Çelik, Gürüz'ün sorunları çözüm konusunda uzak duruşuyla ilgili olarak, "Bir hasta, tedavi olabilmek için önce hastalığını kabul edecek. Hastalığı kabul etmeyen bir hastayı tedavi edemezsiniz. Önce bir kere problemin varlığını kabul edilecek. Ondan sonra o problemi onunla birlikte veya onun adına çözmek için kolları sıvayacaksın" dedi. Çelik, YÖK Başkanı ile yaptığı görüşmelerinde Gürüz'ün 2547 Sayılı Yükseköğretim Yasası'nın tek kelimesinde bile bir değişiklik yapılmaması gerektiği görüşünde olduğunu söyledi. Meslek liselerinde ve ÖSS sınav sisteminden kaynaklanan sıkıntıların giderek arttığını vurgulayan Çelik, sıkıntıya şöyle dikkat çekti: "Üniversitelerimizde problem var mı? Var. Üniversite giriş sisteminde ÖSS'de bir problem var mı? Var. Bunun mağdurları var mı? Var. Türkiye'de ÖSS sistemine bağlı olarak meslek liseleri her geçen gün kan kaybediyor mu? Ediyor. O zaman bakın ÖSS sisteminden dolayı Türkiye'deki genel liselerde buna bağlı olarak felç durumda mı? Evet. Liselerin üçüncü sınıfları fiili olarak tatile girmiş mi? Evet. Lise fiili olarak 2 yıla inmiş niçin? Çünkü ÖSS'de çıkan sorular, lise 1 müfredatından çıkıyor. Çocuk ciddiye almıyor. Böyle olunca genel liseler adeta felç durumda. Çocuklar bu durumda raporlar alıyorlar. Doktorlar, hastaneler, başhekimler bu durumdan bıkmış, zor durumda". Politikacının görevinin problemler karşısında, eksiklikler ve aksaklıklar karşısında çözüm üretmek olduğunu ifade eden Çelik, "Halk bizi bu problemleri çözmek için iktidar yaptı. Sayın Gürüz diyor ki '365 milletvekilleri var yapsınlar' şimdi o, 365 milletvekilini birileri bize ikram falan etmedi ki. Sayın Gürüz de ikram etmedi" dedi. Yapılan icraatlar konusunda hesabı halka vereceklerini söyleyen Çelik, "Biz yaptıklarımızın sonucuna katlanırız" dedi. Yapılanlardan dolayı halka karşı sorumlu olduklarını vurgulayan Çelik, 2004 Nisan'ında mahalli seçimler olacağına dikkat çekerek, kendilerinin yaptıklarından dolayı halkın seçimlerde kendilerine not vereceğini söyledi. Çelik, kendilerine bir bürokratın 'not' veremeyeceğinin altını çizdi. Çelik, konuyla ilgili olarak "Gideceğiz halkın önüne halkta bizim karnemizi dolduracaktır. Bürokrat bizim karnemizi dolduramaz' Ben sayın Gürüz ile 2 saat süren bir görüşme yaptım. Sayın Gürüz 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nın tek kelimesinde bile bir değişiklik yapılmaması gerektiğini düşünüyor. Yani 'problem yok' diyor. ÖSS sisteminde de problem yok diyor. Üniversitelerde atamalarda da problem yok diyor. Rektör seçimlerinde de problem yok diyor. Her şey sütliman diyor. Böyle diyen bir insanla siz hangi noktada uzlaşmaya varacaksınız?" şeklinde konuştu. YÖK Yasa taslağı gelecek hafta görüşülecek Çelik, Yükseköğretim Yasa Taslağı çalışmalarında gelinen nokta hakkında da bilgi verdi. Ankara, İstanbul ve Anadolu'daki üniversite rektörleri ile görüş alışverişinde bulunduğunu söyleyen Çelik, Türkiye'nin gündemine YÖK Yasası'nın değiştirilmesi konusunun ilk defa gelmediğini belirtti. Milli Eğitim eski Bakanı Erkan Mumcu döneminde yapılan çalışmaları da dikkate aldıklarını kaydeden Çelik, bugün YÖK Yasa Taslağı'nın Bakanlar Kurulu üyelerine gönderildiğini, gelecek haftada Bakanlar Kurulu'nda görüşüleceğini söyledi. Çelik, kendi döneminde yapılan çalışmalar hakkında şöyle konuştu: "Ben bakan olduktan sonra aşağı yukarı 3 ay boyunca Türkiye'de sahasında uzman olan insanlar bir araya geldi ve çalışmalar sonucunda ortaya bir taslak çıktı. Birileri çıkıp ta 'siz bunu kamuoyu ile paylaşmadınız diyebilir' Biz burada Amerika'yı yeniden keşfetmiyoruz. Bizim amacımız kesinlikle bağcı dövmek değildir, üzüm yemektir. 2547 sayılı yasa tıpkı diğer yasalar gibidir. O yasa'nın dokunulmazlığı yoktur. Meclislerin görevi yasa yapmaktır. İhtiyaç anında yasaları değiştirmektir. Yapılan budur. Bundan dolayı şimdi gürültü koparmanın hiç kimseye faydası yoktur". Çelik, 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nda problem olmayan maddelerinde değişiklik yapılmayacağını söyleyerek, kendilerinin yasada aksayan maddeleri değiştireceklerini, aklın yolunun bir olduğunu ve her şeyin 'rasyonellik' içerisinde yapıldığını ve taslakla ilgili çalışmalarda ülkenin ve dünyanın şartlarının göz önüne alındığını vurguladı. "Üniversitelerin oksijeni giderek azalıyor" Gazetelerde yalan yanlış haberlerin yapıldığını ve bundan üzüntü duyduğunu dile getiren Çelik, yükseköğretim reformuyla amaçlarının üniversitelere daha fazla 'oksijen' vermek olduğunu bildirdi. Üniversitelerin önemine değinen Çelik, üniversitelerin Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girme sürecinde ve Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde lokomotif görevi üstlenmesi gerektiğini, ancak üniversitelerin bu rolü üstlenemediğine işaret etti. Çelik, "Çünkü üniversitenin esprisi bu. Üniversite kelimesi 'üniversaldan' gelir. Yani üniversal, evrensel ve objektif bir anlayışla meselelere bakan, evrensel kriterlere gere eğitim-öğretim yapan, araştırma yapan kurumlardır" dedi. Üniversitelerin mali konularında biraz daha esnek olmaları için yönetmeliği değiştirdiklerini kaydeden Çelik, kendilerinin katılımcı demokrasiye inanmış bir parti olduklarını belirterek, "Bizim göremediğimiz bir noktayı, birilerinin görmesi sonucu iyi niyet doğrultusunda bize söylerlerse biz bu önerilere de açığız. Bu taslağın her maddesi gökten inmedi. Komisyon faslında da aynı niyetimizi ortaya koyacağız" diye konuştu. ÖSS sınav değişikliği ÖSS sınavıyla ilgili bir uzman ekibini bakanlıkta çalışmalara başladığını söyleyen Çelik, ÖSS sınav değişikliği konusunda da bütün kesimlerden görüş ve öneri alınacağını vurguladı. Çelik, ÖSS sınav sisteminin değişmesi halinde bile bu değişikliğin birden olmayacağını 2 yıllık yumuşak bir sürecin olacağını ifade etti. Çelik, lise 1,2 ve 3. sınıftaki öğrencilerin kendilerinin yeni ÖSS sınav sistemine göre hazırladıklarının, ani yapılacak bir değişiklikle bu öğrencilerin mağdur olmalarının söz konusu olduğuna dikkat çekti. Çelik, "Onları mağdur etmemek için bu 2 yıllık süreçte yumuşak bir geçiş olması lazım. 8.sınıfın sonunda bir seviye tespit sınavı yapılacak. Bu sınavla öğrenciler alanlarını, seviyelerini belirleyecekler" diye konuştu. MEB İlkokul öğretmenlerinden 8 bin rehber öğretmeni temin yoluna gidecek Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 'Rehberlik Sistemi' kurduklarını açıklayarak, her okulda askeri bir rehber öğretmenin olacağını söyledi. 2003-2004 eğitim-öğretim yılından rehber öğretmeni olmayan okul kalmayacağını söyleyen Çelik, bakanlığın 10 bin rehber öğretmeni açığını yine kendi kadrolarından sağlayacağını söyledi. Başarılı ilkokul öğretmenlerinden seçilmek suretiyle bakanlık bünyesinde bu öğretmenlere hizmet içi eğitim kursları verileceğini kaydeden Çelik, bu yolla 7-8 bin rehber öğretmen temini yoluna gideceklerini bildirdi. Çelik, rehber öğretmenlerin ilköğretim 6. sınıftan itibaren çocukları 'keşfetme', çocukların 'kabiliyetlerini' onların 'dominat' olan 'zeka türünü' tespit etmek ve ona göre de onları yönlendirecek bir mekanizma oluşturacaklarının altını çizen Çelik, rehber öğretmenliğin önemini şöyle vurguladı; "6.sınıftan itibaren rehber öğretmenler aracılığıyla ders farklılaştırması yaparak, onları yönlendireceğiz. 8 yıldan geriye dönüş yok, 10 bin rehber öğretmene ihtiyacımız var. Öğrencilerimiz 6. sınıftan itibaren zeka t ürlerine ve kabiliyetlerine göre yönlendirilecekler. Lise1, 2, ve 3. sınıflarda merkezi sınavlar yapılacak. Lise son sınıfta yapılacak olan ÖSS sınavıyla birlikte öğrenciler, daha önce yönlendirildikleri, başarılı oldukları alanlardan aldıkları puanlarla birlikte üniversiteye gidecekler" diye konuştu. "İmam Hatip liselileri yonlış gözle görmemeliyiz" Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, İmam Hatip Liseleri'ni potansiyel suçlu görmenin başlı başına bir 'ilkellik' olduğunu söyledi. Türkiye ile dünyada mesleki ve teknik eğitim okulları ile genel liselerinin dağılım oranlarını yapan Çelik, Türkiye'de Mesleki ve Teknik Eğitim öğrencilerinin oranının yüzde 34, genel liselerin ise yüzde 66 olduğunu, dünyadaki ölçütlerde ise bunun tam tersi olduğunu vurguladı. İmam Hatip Liseleri'nin Türkiye'de meslek liselerinin içindeki toplam payının ise yüzde 8 olduğuna işaret eden Çelik, "İmam Hatip Liseleri Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre kurulmuş, bu yasalara göre işleyen ve denetlenen kurumlardır. İmam Hatip Liselerini suçlu görmek, onları potansiyel görmek başlı başına 'ilkel' bir yaklaşımdır. Türkiye'de 76 çeşit lise programı var. Bir tanesi de İmam Hatiptir. Bu 75'i görmeyip de bir tane İmam Hatip'e kafayı takarak, biz tüm meslek liselerini nasıl mağdur edebiliriz?" diye konuştu. Çelik, Meslek lisesi öğrencilerinin ÖSS Sınavında uğradıkları mağduriyeti ise bir örnekle şöyle açıkladı. Çelik, "Şu andaki sistemde endüstri meslek lisesi bilgisayar bölümünde okuyan bir çocuk, İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Bölümüne girmek isterse, lisede okuyan bir arkadaşıyla aynı ortaöğretim başarı puanına sahip olsa, üniversite sınavlarında da eşit düzeyde soru çözse 45 puan eksiyle başlıyor. Soruyorsun bu çocuk niye bilgisayar bölümüne giremiyor? ÖSYM yetkilileri diyor ki 'Bilgisayar mühendisliği bölümü ile endüstri meslek lisesi bilgisayar bölümü arasında bir alaka yoktur diyor. İşte mesele bu. Biz mağduriyetlerin giderilmesine çalışıyoruz" şeklinde konuştu.