Turgut Özal ve Bülent Ecevit'e de yapıldı. Bu üç aşamalı bir operasyon. Şimdi aynı operasyon Başbakan Erdoğan için uyarlanıyor.
Abone olİNTERNET HABER - Vatan yazarı Reha Muhtar'dan, Erdoğan için "derin operasyon" iddiası geldi.
Muhtar, Erdoğan'a "aptal" denilerek başlatılan operasyonun Özal ve Ecevit'te de uygulandığını öne sürdü.
Muhtar'ın "derin operasyon" tezine göre bu üç aşamalı bir operasyon.
Birinci aşamada hedefi yol arkadaşlarından ayırmak var.
İkinci aşamada hastalık damgası vurmak...
Üçüncü aşamada ise "diktatör" "aptal" gibi sıfatlarla karizmasını çizmek...
Şimdi bu üç aşamalı psikolojik operasyonun aynısı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için uygulanıyor. Yaşananları alt alta koyunca senaryodaki benzerlik şaşırtıyor.
İşte Reha Muhtar'ın "derin operasyon" tezi;
ÇANKAYA'NIN ŞİŞMANI OPERASYONU
Uluslararası psikolojik merkezlerin kullandığı derin stratejiler ve taktikler var... Önce “hedefi” arkadaşlarından ve yoldaşlarından ayırıyorsunuz...
Tecrit ediyorsunuz...
Yalnızlaştırıyorsunuz...
Özal için “Çankaya’nın Şişmanı” algısı yaratmak derin psikolojik harekatın bir parçasıydı...
“Diktatörlüğe soyundu” başlıklarıyla bir arada servis edilen “Çankaya’nın Şişmanı” betimlemesi; Özal’ı kamuoyunda bitirmeye yönelik zincirleme darbeydi...
Çankaya’nın Şişmanı deyimi kamuoyunca benimsendikten sonra, Özal‘a artık Cumhurbaşkanı muamelesi yapılamazdı... Kamuoyu buna hazırlandı...
Özal siyasi olarak “buharlaştırıldı...”
ECEVİT'E HASTA ADAM OYUNU
Ecevit için; “Hasta”, “Ölüyor”, “Sürmenaj Oldu” “Günlük Hayatını Sürdüremiyor” manşetleri gazeteleri süsledi...
Ekonomideki çıkmaz dolar operasyonlarıyla derinleştirilerek, “Ecevit’in Hasta Adamlığı algısıyla” bir zamanlar Avrupa’nın Osmanlı için söylediği “Hasta Adam” algısı örtüştürüldü...
“Ecevit’in Başbakanlığı sürerse, Türkiye’nin Hasta Adamlığı da Ecevit‘le birlikte sürecek“ algısı ustaca zihinlere kazındı...
OPERASYONUN İKİNCİ AŞAMASI
“Huysuz”, “uyumsuz”, “otokrat”, “diktatör”, “aksi”, “geçimsiz” ifadeleriyle “hedef” uzun bir süre dövüldükten sonra ikinci aşamaya geçiyor ulusal ve uluslararası derin psikolojik harekat...
İkinci aşama “hastalık aşamasıdır...” Turgut Özal “By-pass oldu ve kafayı yedi” ifadelerini hatırlar mısınız?..
Özal sevecen bir kişilikti... Kamuoyunda öyle biliniyordu... Bu durumda “psikolojik harekat için başka bir formül bulmak zorundaydılar...” By-pass ameliyatı geçirenlerde “radikal kişilik değişimleri olduğunu sürmanşetlere taşıdılar!..” By-pass’dan sonra hastanın kişiliğinin 180 derece değiştiği, “sevecense, zorba, zorbaysa sevecen olduğu”nu yazdılar...
Kısa bir sürede “Özal’ın sevecen kişiliğinin, by-pass ameliyatı sonrası 180 derece değişerek zorbalığa dönüştüğüne” inandırıldı kamuoyu...
ECEVİT'E DE BU YAPILDI
Ecevit için ise “huysuz ve aksi kişilikle” başlatılan, “kimseyi dinlemeyen içinde bir otokrat var” biçimindeki psikolojik harekat “hastalık” aşamasında;
- “Öldü, ölüyor, yürüyemiyor, evde yürürken kemikleri kırılıyor, yakınmıyor...” şekline dönüştürüldü...
ERDOĞAN'A "DİKTATÖR" İMAJI
Tayyip Erdoğan için de aynıdır... İlk aşamada “diktatör” algısı ve arkasından “ağır hasta saklıyor, ölecek” algısı yaratıldı... Geçtiğimiz günlerde, nedense “Tayyip Erdoğan’ın bir anda yine hastaneye yattığı, neler olduğunun bilinmediği” söylendi...
- “Otokrat, diktatör, huysuz, kimseyi dinlemeyen aksi kişilik” bir süre sonra ciddi! şekilde hastalanmalıydı... Psikolojik savaşın “doğal mecrası” buydu... Tayyip Erdoğan kendisi de bilmeden “hastaneye yattı...” Bir Başbakan’ın hastaneye yatmadan, hastaneye yatmış gözükmesi şaka gibi bir şeydi...
ERDOĞAN OPERASYONUNDA ÜÇÜNCÜ AŞAMA :
APTAL
Ulusal ve uluslararası derin psikolojik harekatın üçüncü aşaması, “hedef“e, dış etkin lobilerden “güçlü ve prestijli görünen alemlerden, sanatçılardan ve medyadan”, “itibarsızlaştıracak hakaretamiz sözler” sarf etmektir...
Dün Financial Times’ın etkili olduğu söylenen yazarı Gideon Rachman’ın “Yavaş yavaş Başbakan’ın aptal olduğunu düşünmeye başlıyorum” yolundaki, aşağılayıcı sözleri “özel bir amaca” matuftur...
Yazar neyin hakaret olduğunu bilemeyecek kadar aptal değildir... Amacı, “uluslararası karizmasını çizmeye çalışmaktır...” Tayyip Erdoğan’ın... Özellikle de Ortadoğu’da...
BU DERİN OPERASYON
Bu kişilerin ve faaliyetlerin “bağımsız gazetecilikle, basınla, özgür medyayla” bir ilgisi yok...
Derin operasyonlar bunlar...
(...)
Bülent Ecevit, Turgut Özal, Tayyip Erdoğan...
Hepsini ipe göndermeye çalışan koro aynı korodur...
İsimlerine, şemallerine, mecralarına kadar...
Aynı madalyonun değişik yüzüdürler onlar...
Başlarken en yakınlarında görünürler...
Bir süre sonra, en acımasız bıçağı saplayacak bir uzaklığa çekilirler...
(Reha )