BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Refahyol döneminin 'Askeri Şura'ları

Erbakan'ın yakın kurmaylarından Şevket Kazan, Refahyol döneminin "Askeri Şura"kararlarının perde arkasını yazdı.

Abone ol

54. Hükümet'in Adalet Bakanı olarak görev yapan Şevket Kazan, 'Refah Gerçeği-3' adlı kitabında Refahyol döneminin bilinmeyen yönlerini ortaya koydu. Kazan'ın kitabında göze çarpan en ilginç konu Refahyol hükümeti döneminde yapılan iki şura toplantısının bilinmeyen yönleri oldu. Erbakan, 59 subay ve astsubayın Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edilmesine ilişkin YAŞ kararının altına neden imza attığını, "Katıldığım ilk şura toplantısında 'Size inanmıyorum, onun için dosyaları teker teker incelemek istiyorum' demem doğru olmazdı" sözleriyle açıklıyor. Erbakan, ikinci şura toplantısında dile getirdiği, 'Türkiye'deki tüm istihbarat birimleri maalesef CIA ve MOSSAD tarafından yönlendiriliyor' şeklindeki sözlerinin komutanlar tarafından takdirle karşılandığını savunuyor. KAZAN'IN AĞZINDAN İLK YAŞ TOPLANTISI Kazan, Erbakan'ın 54. Hükümet'in 9 Aralık 1996 yılında yapılan ilk YAŞ toplantısında 59 subay ve astsubayın ordudan ihraç edilme kararının altına neden imza attığını açıklayarak, "YAŞ kararları üçte iki oy çokluğuyla alınıyordu. Bu defa ki kararlar toplantının birinci gününde alınmıştı. Bütçe müzakereleri nedeniyle Erbakan'ın katılmadığı toplantıda ittifakla alınmış olan bir kararı Erbakan'ın bir gün sonra imzalamaması hükümetin daha 6. ayında rantiyeci medyanın da devreye girmesiyle ülkede 'hükümetle ordu arasında' siyasi bir krize neden olabilirdi. Konunun temelinden halledilmesi ya Anayasa'nın değiştirilmesi ya da komutanlarla bu konuda özel bir toplantı yapılmasıyla mümkündü. Birinci şıkkın gerçekleştirilmesi parlamento yapısı bakımından mümkün değildi. İkinci şıkka gelince, yapılacak ikili görüşmelerle bu durumun düzeltilebileceği düşünülerek mesele fazla büyütülmedi. Ancak gene de tüm şura üyeleri huzurunda bazı prensipler ortaya koydu" ifadelerini kullanıyor. YAŞ ÜYELERİNE 9 ÖNERİ Kitapta Kazan'ın ardından Erbakan da neden şura kararlarına neden imza attığını açıklıyor. Disiplinsizlik nedeniyle ordudan çıkartılacak olan subay ve astsubayların listesi önlerine geldiğinde, adli müşavir ve diğer komutanlara, bu kişilerin neden ordudan çıkartılmak istendiğini sorduğunu hatırlatan Erbakan, 'sadece disiplinsizlikten dolayı' cevabını aldığını ve komutanların basında çıkan 'ordudan din ve inancından dolayı ihraç' haberlerini 'menfi propaganda' olarak nitelendirdiğini kaydetti. İlk YAŞ toplantısında komutanlara bazı önerilerde bulunduğunu belirten Erbakan, şura üyelerine çok önceden yapma ihtiyacı duyduğu uyarıyı ilk toplantıda yaptığını ifade etti. Erbakan, şura toplantısında dile getirdiği 9 maddelik önerisini şöyle sıralıyor: "İnsanlar toplu olarak suçlanmamalı. Suç ve cezanın şahsiliği prensibi gözönünde tutulmalı. Kişinin ihraç sebebi olarak sadece 'disiplinsiz' kelimesiyle yetinilmemeli, hata ve kusurları belge ile ispatlanmalı. Dosyada kişiye ihtar yapıldığının imzalı belgesi olmalı. Kişi ihtara rağmen o eylemi tekrarlamışsa, dosyaya onun da tutanağı konulmalı. Son ihtarda kişiye davranışlarını düzeltmediği takdirde ordudan ihraç edileceği mutlaka ihtar edilmiş olmalı. Adaletin birinci şartı tarafların alınan karara inanması olduğundan TSK mensubu da olsa ordu mensuplarına yapılan ithamlar insan haklarına aykırı olmamalı. Dosyalar şura toplantısından en az bir hafta evvel şura üyelerine gönderilmeli. Haklarında bu belgeler olmadan hiç kimse ihtimallere ve evhamlara dayanılarak ordudan ihraç edilmemeli. Hizmette takdirname almış olanlar hakkında şura ihtarda bulunmakla yetinebilmeli." Söz konusu uyarılarına şura üyelerinden hiçbirinin itiraz etmediğini hatırlatan Erbakan, "Bana, orduda personelin dini ihtiyaçlarının karşılanması için bastırdıkları 'din ve dua' kitaplarını getirmişler, gösterdiler. Katıldığım ilk şura toplantısında oradaki heyet üyelerine hitaben 'Size inanmıyorum, onun için dosyaları teker teker incelemek istiyorum' demem doğru olmazdı. Benim bu uyarılarıma şura üyelerinin hiç birinden itiraz eden olmadı" diyerek 'ihraç' kararlarını neden imzaladığını anlattı. SON ŞURA TOPLANTISI Refahyol döneminin 26 Mayıs 1997 günü yapılan ve 61 subayın ihraç edildiği ikinci şura toplantısına ilişkin tartışmalara da kitabında yer veren Kazan, ikinci toplantıda şura üyelerine 45 dakika süren irtica brifingi verildiğini bildirdi. Kazan, toplantıda Sultanahmet'teki 'İmam hatibime dokunma mitinginden görüntülerin gösterildiğini, Kuran kurslarındaki irtica olaylardan söz edildiğini, TSK'dan ihraç edilen subay ve astsubayların RP'li belediyeler ve bakanlıklara atanmalarından yakınmaların olduğunu ve komutanların İslami sermaye konusundaki endişelerini dile getirdiğini anlattı. Kazan, Erbakan'ın toplantıda son sözü olarak, "Ekranda gösterilen olayların istihbaratı yapılmadan gündeme getirilmesi yanlıştır. Ülkede irtica tehdidi yok iken, medyanın etkisiyle var kabul edilmesi büyük hatadır. Türkiye'deki tüm istihbarat birimleri maalesef CIA ve MOSSAD tarafından yönlendiriliyor. Ekrana getirilen bireysel görüntüler mütedeyyin kimseleri dahi töhmet altında bırakıyor" dediğini aktardı. Kazan, Erbakan'ın bu sözlerinin komutanlar tarafından takdirde karşılandığını belirtiyor.