BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Reel büyüme 25.5 oldu

Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti, üç yıldır ardı ardına yüksek büyüme oranlarının görüldüğünü, 2001 yılına göre reel büyümenin yüzde 25.5 olduğunu söyledi.

Abone ol

Serdengeçti, Merkez Bankası'nın Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Serdengeçti, yaklaşık bir saat 45 dakika süren konuşmasında, Türkiye'de 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren Türk Lirası'ndan altı sıfır atılarak YTL'nin tedavüle çıkarıldığını hatırlattı. Para reformunun bugüne kadarki gerçekleşmelerinin, büyük ölçüde öngörüleri ile uyumlu olduğunu ve başarılı bir seyir izlediğini belirten Serdengeçti, 8 Nisan tarihi itibariyle tutar olarak toplam banknotların yüzde 73.5'nin YTL cinsinden olduğunu söyledi. Para reformunun, makro ekonomik istikrarın kalıcılığı ve bu kapsamda fiyat istikrarının sağlanacağının en önemli göstergelerinden biri olduğu ifade eden Serdengeçti, Türkiye'de halen fiyat istikrarının sağlanmış olmadığını belirtti. Serdengeçti, enflasyonla mücadelede önemli mesafeler alındığını, ancak benzeri gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye'de enflasyonun göreli olarak hala yüksek olduğunun bir gerçek olduğunu, enflasyonla mücadele sürecinin henüz devam ettiğini vurguladı. BÜYÜME Türkiye ekonomisinde üç yıldır ardı ardına yüksek büyüme oranlarının görüldüğünü anlatan Serdengeçti, 2004 yılında GSMH büyüme oranının yüzde 9.9 olarak gerçekleştiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: ''Böylece 2001 yılına göre reel büyüme, yüzde 25.5 olmuştur. 2005 yılında da yüzde 5'lik bir büyüme oranı tahmin edilmektedir. Böylece, kararlı şekilde sürdürülen istikrar programı ve özel sektörün ekonomide giderek artan rolü sayesinde, dört yıllık bir süre için artı büyüme oranlarına ulaşılmış olacaktır.'' VERİMLİLİK ARTIŞI Bu arada son yıllarda faiz oranlarındaki gerileme ve Türk Lirasındaki değerlenmeyle birlikte özel firmaların üretimlerinin, daha sermaye yoğun bir nitelik kazandığını ifade eden Serdengeçti, verimlilik artışlarının, bir yandan sermayenin getirisini yükseltirken, bir yandan da yatırımları teşvik ettiğini kaydetti.