BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nde istifa

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Yılmaz, istifa etti.

Abone ol

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Yılmaz, seçime gitmek için basın toplantısıyla istifa ettiğini açıkladı.

Rektör Prof. Yılmaz, yaptığı basın toplantısında, "Yeni arkadaşlara yer açmak için görevimden ayrılıyorum." açıklamasını yaptı.

İLAN TARTIŞMASI

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, geçtiğimiz günlerde bir gazeteye verilen ilanda alınacak öğretim üyelerinin adlarının açık yazılmasıyla gündeme gelmişti. Rektör Yılmaz daha sonra yaptığı açıklamada yayınlanan listenin kendi ıslak imza ile gönderdikleri listenin olmadığını söylemişti.

Prof. Dr. Yılmaz, Üniversite Sosyal Tesislerinde akademik personelin katılımı ile düzenlediği basın toplantısında, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinin rektörü olarak hesap verebilir, mesai arkadaşlarına karşı her zaman açık olduğunu belirtti. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın isminin üniversiteye 11 Nisan 2012 tarihinde Senatonun oybirliği ile değiştirdiklerini kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti:

''Başbakanımız bizi arayıp 'üniversiteye ismimi verin' demedi. Başbakanımızın bizden böyle bir ricası olmadı. Kim hizmet ediyorsa gelsin onun ismini koyalım. Sağlığında ismin koyacaksın ki mürvetini görsün. Ondan sonra soruyorlar, 'bu adam kim'.  Sonra kabul gördü, Başbakanımıza fahri doktora verdik.'' 

Birilerinin yapılanlara rağman iyi işler yapmadıklarını söylediğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti:

 ''Kadrolara 'isim soyisimle  eleman alıyorsunuz' dediler. Ben bugüne kadar 10 alım gerçekleştirdim. Benden once de Nazmi Turan Okumuşoğlu hoca da o kadar aldı. Öğretim elemanı nasıl alınır bellidir. Bunun teknik çalışmasını personel dairesi yapar. Üniversitenin yönetimi akademik takvime göre eleman kadrolarını belirler. Gelecek kadroların özelliklerini belirler. Cerrah alacaksam hep bağırsak ameliyatı yapan cerrahı almam. Genel cerrahın da alanlarda tecrübesini isterim. Eleman alımı böyle olur. YÖK'ten izin laınır, ilana çıklır, ilana çıkma bellidir. Bir yazı Basın İlan Kurumu'na, bir yazı YÖK'e gönderirsiniz. İsim yazamazsınız. Zinhar isim de yazılmamıştır. Hiç bir üniversiteden yapılmaz, bu hatayı çocuk yapmaz. Bizim büro bir hata yaptı. Bu hata bu yaptığımız her şeyi batırdı.'' 

Akademik kadro alımında iki şeye baktığını ve  liyakat dışı kimyesi almadığını kaydeden Yılmaz, ''Bu şerefsizliği yapmadım. Vatan haini almadım. Bu arkadaşların hepsi vatanperverdir. Aksini söyleyenin alnını karışlarım. Ben kimsenin siyasi görüşüne, gözünün rengine bakmam. Ben yaptıklarımın hesabını Allah'a veririm. Bu kul hakkına girer.'' diyerek öğretim üyelerine ''Aksi uygulamama şahit misiniz'' diye sordu.

Yılmaz, altında imzası olduğu ilan metnini basın mensuplarına göstererek, aynı yazıyı YÖK'e de gönderdiğini, ispatının YÖK olduğunu söyledi.

Gazetede yayımlanan ilan metninde ismi geçen personelin ana ilanda isimlerinin olmadığını vurgulayarak, adı geçen kişilerin zaten üniversitede çalıştığını belirtti. Yılmaz, bu sırada ilanda adı geçenleri ayağa kaldırarak, kaç yıldır üniversitede çalıştığını sordu.

BİR ADAM BUNU YANLIŞLIKLA GÖNDERDİYSE YAPACAK BİR ŞEY YOK

Basın İlan Kurumu'nun yazıyı yayımlatmaması gerektiğini ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:

''Basın İlan Kurumu ile görüştük. Bize personel hatası olduğunu söylediler. Ne geldiyse başımıza bu sehvenden geldi. Bir adam bunu yanlışlıkla gönderdiyse yapacak bir şey yok. Soruşturmaya gerek yok ama çok da aptal değilim. Buna mutlaka bir nokta koyacağız. Benim imzamla Basın İlan Kurumu'na giden iki yazım var. İkinci listede bir profesörü belli nedenle listeden çıkardık. YÖK genelgesi ile belli şeyleri kısıtladık.''

ÜNİVERSİTEMİZ DAHA FAZLA YIPRANMASN

Günlerdir olayın gazetelerde yer aldığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:

''Biz üç rektör yardımcısı ile çalışıyorduk. Adnan Midilli 'Ben Ar-Ge yapacağım. Başka işlerden, avraktan anlamam' dedi. Belkide bu işler başına gelecekti. Rektör Yardımcısı Osman Karamustafa'yı göreve getirdik. İlerleyen zamanlarda bizi takmamaya başladı. Bizim yaptığımız işleri beğenmemeye başladı. Yollarımızı ayırdıktan sonra bu olaylar patlak vermeye başladı.

Ben bu üniversitenin önünü açmak için seçim sandığına işareti göstermek zorudayım. Çözüm seçimdir. Bir rektörün nasıl seçileceği Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında bellidir. Seçim zamanı gelir, gider çalışırsın, seçilir, seçilemezsin. Beni bu kalablaık rektör seçti. Ben bunları konuşmak, üniversiteinin önünü açmak zorundayım. Bu kadar çalışmaya, bu kadar emeğe halel getiremeyiz, zarar veremeyiz, ben bu açıklamaları yapmak zorundayım. Üniversitemiz daha fazla yıpranmasın. Demokrasiye inanmışsak seçim sandığını göstermek zorundayım. Teveccühünüzle rektor seçildim ama üniversitemiz daha fazla yıpranmasın. Üniversiteimiz hizipleşmenin olduğu üniversite olmasın. Dedikodulara son vermek, sandığın yolunu göstermek, çok istekli olan arkadaşlarımın yolunu açmak amacıyla görevimden ayrılıyorum. Ben de bunu isteyerek yapmıyorum ama yapmak zorundayız. Demokrasiye inanmışsak dedikodu ile üniversite yönetemeyiz. Siz doğrusunu yapacaknız. Rektör kimin olduğu önemli değil. Üniversite doğru yolda gidecek. Bunun kararını vereceksiniz.

Benim bu söylediklerim temiz toplum için yapılmıştır. Beni bu göreve atayan Sayın Abdullah Gül'e, çalışmalarında hep desteğini gördüğüm üniversitelerin önünü açan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ne kaar teşekkür etsem azdır.''

Rektör Yılmaz açıklaması sonrası gözyaşlarını tutamadı. Akademik kadro ise büyük şaşkınlık yaşadı. Öğretim üyeleri Yılmaz'ı salondan ayrılırken teselli etmeye çalıştı.