BIST 8.938
DOLAR 34,29
EURO 37,18
ALTIN 3.066,23
HABER /  POLİTİKA

Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Baykal'a cumhurbaşkanlığı teklif etti mi? Livaneli iddialarına yanıt verdi

Eski CHP'li siyasetçi Zülfü Livaneli'nin Deniz Baykal hakkında o dönem AK Parti Genel Başkanı Erdoğan ile pazarlık yaptığı, karşılığında yapılan teklifler ile ilgili iddiaları Abdülkadir Selvi sordu, Deniz Baykal yanıtladı.

Abone ol

Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal ile bir araya gelerek Zülfü Livaneli'nin iddialarına yanıt verdi.

Selvi Baykal ile ilgili olarak izlenimlerine "Sağlık sorunlarına rağmen zihni berraklığı ise beni şaşırttı." diyerek başladı. Selvi yazısında öne çıkan soruları sorup cevaplarına yer verdi: Zülfü Livaneli, Baykal’ın 3 Kasım 2002 seçimlerine sokulmayan Erdoğan’ın siyasi yasağının kaldırılmasına verdiği desteğin, bir siyasi pazarlık sonucu olduğunu iddia etmişti. “Livaneli sizi aradı mı?” diye sordum. “Hayır hiçbir temas olmadı” diye yanıt verdi. Baykal’ın canının sıkıldığı anlaşılıyor. Ve şunu anlatıyor: “Geriye bakınca kendime ‘İyi ki bir cevap vermeye kalkmadın’ diyorum. Çünkü çok kolayca duygusallaşarak insanın içini rahatlatacak laflar da söylenebilir ama şimdi yaşanmışlıkları görünce ‘İyi ki Deniz, hiç konuşmaya girmedin, açmadın’ diyorum.”

Peki Zülfü Livaneli’ye kırgın mı? Polemiği sürdürmek istemediği belli. Ama, “Zülfü Bey adına şaşırdım. Onun bu lafları söylemesi tabii ki beni çok üzdü. Ama inanıyorum onu da çok üzmüştür, üzmüş olmalıdır. Ben onun adına da üzüldüm” diyor.

Erdoğan ile pazarlık yaptı mı?

“Siyasi yasağının kaldırılması karşılığında Erdoğan’la bir pazarlığınız oldu mu?” diye sordum. Baykal, net bir şekilde yanıt verdi:

“Tayyip Bey’le onun talebi üzerine 22 Şubat 2003 tarihinde buluşmuşuz. Zaten aralık ayının içinde (22 Aralık) anayasa değişikliği yapılmış, siyasi yasağı kalkmış. Her şey çok açık. Neyin pazarlığını yapacaksın? İnsanların şunu anlaması lazım; kardeşim herkes bir pazarlıkla bir şey yapmaz, bazen de buna inanıyordur. Biz demokrasi diye, hukukun üstünlüğü diye, insan hakları diye yola çıkmışız ve benim bilinçli siyaset çizgimde bu ilkeler hep belirleyici olmuştur.”

Cumhurbaşkanlığı teklifi yapıldı mı?

Bir de Erdoğan’ın yasaklarının kaldırılması karşılığında Baykal’a cumhurbaşkanlığı teklif edildiği iddiası var. Onu sormadan, aydınlığa kavuşturmadan olmaz.

“Size cumhurbaşkanlığı sözü verildi mi?” sorusunu yönelttim. Baykal, “Ne münasebet” diye tepki gösterdi. “Aralık ayında o konuda en kritik aşamalar tamamlanmış, anayasa değişlikleri gerçekleştirilmiş, oylamalar yapılmış, biz şubatın sonunda buluştuk. Erdoğan’ın talebiyle. Ben orada neyin pazarlığını yapacağım?”

Peki Erdoğan’la o görüşmede neyi görüştüler?

“1 Mart tezkeresini görüştük. Erdoğan, ne diyorsunuz, ne yapacağız, dedi. Ben Silahlı Kuvvetlerimizin bizimle hiçbir düşmanlık içinde olmayan bir komşu ülkede ne işi var, ayrıca anayasamıza da aykırı, hem hiçbir siyasi yararımız da yok diye düşünüyordum. O nedenle kesinlikle karşıydım. Ayrıca Türkiye’nin en hassas coğrafyasına Amerika asker yerleştirecek, limanlara vesaire ve bu kabul edilebilir mi? Bunu Tayyip Bey’e anlattım” dedi.

Erdoğan ile aralarında geçen diyalog

Erdoğan’la aralarında geçen diyaloğu da aktardı.

Baykal: Tezkere kabul edilirse kaç asker gelecek?

Erdoğan: On binlerce asker. 60 binle 90 bin civarında.

Baykal: Ne zaman çıkacaklar?

Erdoğan: Ben de bilmiyorum.

“Sakın ha, dedim. Tayyip Bey dedi ki, böyle olursa bize ambargo koyarlar, gelirler baskı yaparlar, bu durumda böyle dayanışma içinde olur muyuz, dedi. Ben de ‘Hiç şüphe yok, ne gerekirse yaparız’ dedim. Tayyip Bey daha çok ekonomik mali engeller çıkaracaklar, ek kaynak bulabilir miyiz, derdindeydi. ‘Her türlü işbirliğine gireriz, hiç ondan kuşkunuz olmasın’ dedim.”

Kılıçdaroğlu'na teşekkür

Zülfü Livaneli’nin açıklamaları üzerine Kılıçdaroğlu, CHP genel başkanlarını içine alan bir açıklama yapmıştı. Baykal’a Kılıçdaroğlu’nun tavrını sordum. “Sağ olsun. Genel Başkan’ın gösterdiği tepki çok değerlidir. Ben şahsına teşekkür ediyorum” dedi.

Alevi ve Kürt düşmanı mı?

Baykal’la ilgili olarak Alevi ve Kürt düşmanı olduğu yönünde değerlendirmeler mevcut. SHP genel sekreteri olduğu zaman Paris’teki Kürt Konferansı’na katılan Ahmet Türk ve arkadaşlarının ihracı ona bağlandı. CHP genel başkanı olduğu dönemde teşkilatlarda Alevilere yer vermediği iddiaları gündemde oldu. O nedenle, “Kürt ve Alevi düşmanı mısınız?” diye sordum.

Baykal, “Siyasi hayatımın çeşitli dönemlerinde ben o kesimlere yapılan haksızlıklar karşısında tavır takındığım için tam tersi suçlamaların hedefi olduğumu hatırlıyorum ve o doğrultuda yaptığım konuşmalar Meclis zabıtlarındadır. Bu konularda kendimi savunma durumuna düşmeyi yakıştıramıyorum kendime ve reddediyorum” diye yanıt verdi.