Cumhuriyet Gazetesi Spor Müdürü Arif Kızılyalın'ın kaleminden, Real Madrid maçı öncesi Madrid'ten izlenimler ve 'Galatasaray'ın beklenenin ötesinde işler yapması' beklentisi.
Abone ol"9 tane koltuğa 10 bin Avro mu vereceksiniz? Çılgın mısınız"
Bu sözler, Türkiye kökenli bir turizm firmasının yetkilisinin İspanyol meslektaşı ile yaptığı görüşmede yankılanıyordu Mart ayının son haftası, Major meydanındaki ünlü 'Casa Luncho' lokantasının masalarından birinde.
Sofraya getirilen kızgın toprak güveçte nar gibi kızaran dana etleri yenmiş, kırmızı şaraplar içilmiş, kuşkonmazlar mideye indirilmiş, sıra kahveler ve 'iş konuşması'na gelmişti.
İspanyolun gözler fal taşı gibi açılıyordu "10 koltuğa 9-10 bir Avro' lafını duyunca.
Elbette sıradan koltuklar değildi.
Bernabeu Stadı'nın 'yemek-içki' ikramlı özel bölümündeki locaların koltuk fiyatlarıydı.
Ama hiçbir İspanyol, tek maçta 100 Avroya mal olan VIP localara 'El Clasico' için bile 10 misli parayı verme cesaretini gösteremezdi.
Hele, mevcut ekonomik krizde.
Hele, vergiler tavan yapmışken...
Ortalama bir İspanyol o parayı 90 dakikada asla tüketmez...
Ama özel uçaklara doluşan ekonomik durumu 'üst' düzeyde olan Galatasaraylılar, o biletlere o paraları verdi.
İşte bu yüzden, çarşamba günkü Real Madrid-Galatasaray maçını yasal sayı olan 4500'ün çok üstünde sayıda Türk seyirci izleyecek.
Maç günü, Madrid ve Valencia'ya giden tüm tarifeli uçaklar, 'dolu' kalkıyor.
Yine Sabiha Gökçen ağırlıklı olmak üzere İstanbul'dan 24 özel uçak, Madrid'in Baraja Havaalanı için 'iniş' rezarvasyonu yaptırmış.
'Galatasaray bayrağı dalgalanacak'
Görünen o ki, maç günü Madrid'in tüm meydanlarında 'Galatasaray' bayrağı dalgalanacak.
Bernabeu Stadı'nın tribünlerinde de 'konuk seyirci' alanı dışında grup grup Türk ve Galatasaray bayraklarına rastlayacağız...
Evet, böylesine önemli Galatasaraylılar için Real Madrid sınavı.
Ve korku hiçbir Galatasaraylı'nın yanından geçmiyor şu sıralar.
Ne teknik direktör Fatih Terim korkuyor, dünyanın en pahalı ve güçlü takımından, ne kafileyle birlikte Madrid'e giden Florya'nın çayhanesini işleten Vahit amca...
Keza, Real Madrid karşısında alınan iki galibiyete de imza atan ve şu sıra Galatasaray'ın yardımcı antrenörlüklerini sürdüren Hasan Şaş ile Ümit de çekinmiyor Mor-Beyazlılardan.
Hasan Şaş ile konuştum geçenlerde, "Madrid'e ben gol attıysam, Burak niye atmasın ki" diye espri yapıyor, Ümit Davala'nın omzuna vurup..
Hele taraftarların hiç korkusu yok.
Büyük çoğunluğu aynı şeyi söylüyor.
"Abi, parayı bulup Monaco'ya gitmiştik, Süper Kupa finali. Takım dağılmıştı. Bülen Akınlar falan oynuyordu. Hiç umudumuz yoktu, Fatih Akyel iki orta yaptı, Morientesli, Sachisli, Helgueralı, Carloslu Real Madrid'i yendik..."
"Hava soğuktu. Nisan ama şimdiki gibi değil. Buz kesiyordu. 2-0 yenik duruma düştük. İkinci yarıda Hasan Şaş, Ümit, Jardel, Fatih, Bülent kaptan deliler gibi oynuyorlardı. 2-1, 2-2, Sonlarda 3-2. hatta bir golümüz verilmedi. Verilse turu geçiyorduk..."
Hikaye çok taraftarlarda.
"Eğer gözümüz kesmese90 dakika için Madrid'e gider miyiz" diyen de var...
'Galatasaray çarpışacak'
Peki, Galatasaray nasıl oynayacak?
11 hemen hemen belli.
İstanbul Belediyespor maçının 11'i eğer bir son dakika değişikliği olmazsa.
Sadece Hakan Balta ile İspanyol topraklarını yakından bilen Albert Riera yer değiştirecek sanki.
Bu kesin.
Kesin olan başka bir şey daha var o da Galatasaray'ın 'kapanarak' oynamayacağı.
Yener, yenilir, berabere kalır - zaten 4. bir sonuç yok, sahanın ortasına gök taşı düşmez ise - bilemem ama Sarı-Kırmızılı ekip 'çarpışacak' Kastilya topraklarında.
Mücadele edecek, direnecek ve gol arayacak.
Mesut'un ataklarına Wesley, Ronaldo'nunkilere Burak, Di Marialara Drogba karşılık verecek.
Üstelik, Bernabeu'nun zemini de,15 gün içinde bozulmadı ise, halı gibi.
Yani, Galatasaraylı yıldızların arayıp da bulamadığı zemin onları bekliyor.
Galatasaray gol ya da goller atar, bu kesin.
Ne var ki, Eboue, Dany, Semih ve Riera'dan oluşan dörtlü ne yapar, onların önündeki Selçuk-Melo-Hamit üçlüsü nasıl baş eder İspanyollarla bu meçhul.
Gerçi son Belediye maçında Galatasaray'ı umutlandıran gelişme, sağ kenarın 'İsviçre saati' gibi işlemesiydi.
En geride Semih sağ ayağını kullanan Semih, çizgide Eboue, onun önünde Hamit, biraz içerde Drogba ve en uçta Burak.
Bu 5'li galatasaray'ın 2 golüne imza atmakla kalmadı, Belediye'nin sol kenarını felç etti. Şimdi karşılarında Cristiano Ronaldo ve Contrau var. Ronaldo'yu bir kenara koyalım ama bu 5'linin geçemeyeceği sol bek yok sanırım. Hele Real Madrid'in Şampiyonlar Ligi'nde 11 gol yediğini hesaplarsak.
Elbette bunlar 'iyimser' öngörüler.
Bir de tersi var.
'Ara toplar sorun yaratır'
Galatasaray'ın savunması ağır ve Sarı-Kırmızılı ekip gömülerek oynamıyor.
Araya atılan her top sıkıntı yaratır.
Hele Mesut-Modric-Ronaldo gibi dar alanda hareketlenen seri adamlar varken Real Madrid'de.
İki ön libero Selçuk ile Melo'nun da reaksiyon sürelerini düşünürsek, Galatasaray kalesinde beklemediğinden de çok top görebilir.
İşte burada Muslera faktörü ortaya çıkacak.
Uruguaylı file bekçisi, Galatasaray'dan sonraki durağının Real-Barcelona-Manchester olmasını istiyorsa 'harikalar' yaratmalı.
Ki, genç Urugaylı'da bu potansiyel fazlasıyla var.
Yeter ki maça iyi motive olsun.
Artık maç saati için geriye sayım başladı
Karılaşma öncesi Bernabeu'nun 44 numaralı medya kapısından girip biletimizi alıp tribüne çıkacağız ve 'Galatasaray'ın 'beklenin ötesinde işler' yapmasını bekleyeceğiz...